ALLAH’IN KALPLERİ MÜHÜRLEMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

 

Bakara Suresi 6-7. Âyet;
Unutma ki, hakikati inkara şartlanmış olanlar için kendilerini uyarıp uyarmaman fark etmez; onlar inanmazlar.
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözleri üzerinde de bir perde vardır;
dehşet verici bir azap beklemektedir onları.
           
Yüce Allah biz istemedikçe kalbimizi, kulağımızı mühürlemez. Gözlerini de kör etmez. Bu şekildeki buyruğun sebebi, Yüce Allah istemedikçe yaprağın bile düşmemesinden kaynaklanmaktadır. (6/59) Yüce Allah bizi hür irademize bırakmış olup Yüce Allah’ın istemediği istikamette yaşamımızı idame ettirmesek de O, yaptıklarımızı kerhen de olsa onaylamaktadır. (35/45)
            İnsanların verdikleri sözde durmamaları, Yüce Allah’ın ayetlerindeki gerçekleri inkâr etmeleri, nebileri haksız yere öldürmeleri, kibirlenmeleri, küfre sapmalarından dolayı vahyi gözü görmez, kulağı duymaz olmuşlardır. (4/155)
             Yüce Allah’tan kimseye kötülük gelmez. Kötülükleri kendi ellerimizle getiririz.
Yunus Suresi 44. Âyet;
Şüphesiz ki Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat onlar kendilerine zulmederler.
           
Yine böyleleri önce iman ettiklerini söylüyorlar. Sonra Allah’ın birliğini ve buyruklarını inkâr ediyorlar. Şirk koşarak küfre sapıyorlar. Bu ikiyüzlü tavır ve davranış neticesinde doğru yolu bulamaz konuma geliyorlar. Kur’an buna (anlama kabiliyet ve özellikleri kaybolmuş anlamında) mühürlenmiş tabiri kullanıyor. (63/3)

Rad Suresi 19. Âyet;
Hem, sana Rabbinden her ne ki indirilmişse, hak olduğunu gören kimseyle (bunu göremeyecek kadar) kör olan kimse bir midir? Bu gerçeği yalnızca akıl ve sağduyu sahipleri hatırdan çıkarmazlar;
           
Şunu iyi bilmeliyiz ki, Yüce Allah’ın buyruklarına gözlerini kapalı tutanlar, ahiretin gerçeklerini de göremeyeceklerdir. Bu nedenle de dünyada gittiği yolun sonucuna katlanırlar. (17/72)
           
Casiye Suresi 23. Âyet;
Kendi arzu ve özlemlerini tanrı edinen ve (bunun üzerine) Allah'ın, (zihninin hidayete kapalı olduğunu) bilerek saptırdığı, kulaklarını ve kalbini mühürlediği ve gözlerinin üzerine bir perde çektiği (insan)ı, hiç düşündün mü? Allah(ın onu terk etmesin)den sonra kim ona doğru yolu gösterebilir? O halde, hiç düşünüp ders çıkarmaz mısınız?

            Hevesini, bencilce saplantılarını benimseyerek, kendisini vazgeçilmez kılan kibirli insanlar vardır. Bu insanlar arzu ve heveslerine kapılırlar. İlahlaştırdığı ve vazgeçilmez kıldığı kişi veya eşya nedeniyle Yüce Allah gözü görmeyen, kulağı duymayan olarak nitelendiriyor. Gerçek anlamda gözlerin körlüğü, kulakların sağır olması, kalbin mühürlenmesi olarak algılamamalıyız. Gözdeki körlüğü, bakıyor ama görmüyor gibi düşünsek de asıl olan kalp gözünün körelmesidir. (22/46)

Doğrularım Allah’ın yanlışlarım bana aittir.                                                           Aydın ORHON


  Kur’an Bütünlüğünde Melek Anlayışı – Derinlemesine İnceleme Bilim insanlarının açıklamalarına göre, evrenin başlangıcı yaklaşık 13.8 mil...