ALLAH NASİP
EDERSE İLAVE AYETLERLE GÜNCELLEMELER DEVAM EDECEK. AYETLER ALFABETİK SIRAYA
GÖRE DİZAYN EDİLMİŞTİR. İNŞALLAH
KUR'AN'I KERİM'İ HAYATIMIZA TAŞIYANLARDAN OLURUZ. |
|||||
Özet Meal |
Sr. |
S.Ad. |
Ayt |
Çeviri |
Meal |
Cana kıymak
birini öldürmek tüm kainatta ki insanı öldürmek gibidir. |
5 |
Maide |
32 |
Diyanet |
Bundan
dolayı İsrailoğullarına (Kitap'ta) şunu yazdık: "Kim, bir insanı, bir
can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın
öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını
kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara
resullerimiz apaçık deliller (mucize ve ayetler) getirdiler. Ama onlardan
birçoğu bundan sonra da (hala) yeryüzünde aşırı gitmektedir. |
Canlıların
en kötüsü manevi sağıer, dilsiz ve kör olanlardır. |
8 |
Enfal |
22 |
Diyanet |
Şüphesiz, yeryüzünde
yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği
görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
24 |
Nur |
33 |
Diyanet |
Evlenmeye
güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar
iffetlerini korusunlar. Sahip olduğunuz kölelerden "mükâtebe"
yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla
mükâtebe yapın. Allah'ın size verdiği
maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için
iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna
zorlarsa bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah
(onları) çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
4 |
Nisa |
3 |
Diyanet |
Eğer,
(velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik
etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan
ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.
Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan
korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile
yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
4 |
Nisa |
25 |
Diyanet |
Sizden kimin,
hür mü'min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü'min genç
kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın. Allah, sizin imanınızı daha iyi
bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina
etmemeleri ve gizli dost tutmamaları hâlinde, sahiplerinin izniyle onlarla
evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş
yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile
evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise
sizin için daha hayırlıdır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
24 |
Nur |
32 |
Diyanet |
Sizden
bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları
evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir.
Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
2 |
Bakara |
221 |
Diyanet |
İman etmedikleri sürece Allah'a ortak koşan
kadınlarla evlenmeyin. Allah'a ortak koşan kadın hoşunuza gitse de, mü'min
bir cariye Allah'a ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır. İman etmedikleri
sürece Allah'a ortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allah'a
ortak koşan hür erkek hoşunuza gitse de; iman eden bir köle, Allah'a ortak
koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırırlar, Allah ise
izniyle, cennete ve bağışlanmaya çağırır. O, insanlara âyetlerini açıklar ki,
öğüt alıp düşünsünler. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
5 |
Maide |
89 |
Diyanet |
Allah, boş
bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız
yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize
yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek
ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun keffareti üç
gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti
budur. Yeminlerinizi tutun. Allah, size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki
şükredesiniz. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
9 |
Tevbe |
60 |
Diyanet |
Sadakalar
(zekâtlar), Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât
toplayan memurlar, kalpleri İslâm'a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne
kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda
kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
2 |
Bakara |
177 |
Diyanet |
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına
çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe,
meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine
rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından
dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru
kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve
zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin
tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a
karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
4 |
Nisa |
36 |
Diyanet |
Allah'a
ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya,
yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa,
yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve
övünen kimseleri sevmez. |
Cariyelik
ve Köleliğin yok edilişi zamana yayılmıştır |
24 |
Nur |
33 |
Diyanet |
Evlenmeye
güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar
iffetlerini korusunlar. Sahip olduğunuz kölelerden "mükâtebe"
yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla
mükâtebe yapın. Allah'ın size verdiği
maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için
iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna
zorlarsa bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah
(onları) çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. |
Cehennem çevresinde önce herkes
toplanacak |
19 |
Meryem |
66-72 |
Diyanet |
İnsan, "Öldüğümde gerçekten diri
olarak (topraktan) çıkarılacak mıyım?" der. İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken
kendisini yarattığımızı düşünmez mi?Rabbine andolsun, onları şeytanlarla
beraber mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları kesinlikle cehennemin çevresinde
diz üstü hazır edeceğiz. Sonra her bir topluluktan, Rahman'a karşı en
isyankâr olanları mutlaka çekip çıkaracağız. Sonra, oraya girmeye en lâyık
olanları muhakkak ki en iyi biz biliriz. (Ey insanlar!) Sizden cehenneme
varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir
iştir. Sonra Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri
orada diz üstü çökmüş hâlde bırakırız. |
Cehennem ebedi |
16 |
Nahl |
29 |
Diyanet |
Haydi,
içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük
taslayanların yeri ne kötüdür! |
Cehennem
ebedi |
23 |
Müminun |
102 103 |
Diyanet |
Artık kimin
tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Kimlerin
de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta
kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır. |
Cehennem
ebedi |
39 |
Zümer |
72 |
Diyanet |
Onlara
şöyle denir: "İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin.
Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!" |
Cehennem
ebedi |
7 |
Araf |
40 |
Diyanet |
Âyetlerimizi
yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara
göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar
cennete de giremezler! Biz suçluları
işte böyle cezalandırırız. |
Cehennem ehli kimseleri
kimse kurtaramaz |
9 |
Tevbe |
113 |
Diyanet |
|
Cehennem
liklerin cevap verme sahnesi |
74 |
Muddessir |
42-48 |
Diyanet |
Sizi
Sekar'a (cehenneme) ne soktu? Onlar şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan
değildik." "Yoksula yedirmezdik." |
Cehenneme
giren oradan cennete geçemez. Bu yahudi inancıdır. |
2 |
Bakara |
80 |
Diyanet |
Bir de
dediler ki: "Bize ateş, sayılı birkaç günden başka asla
dokunmayacaktır." Sen onlara de ki: "Siz bunun için Allah'tan söz
mü aldınız? Eğer böyle ise, Allah verdiği sözden dönmez-. Yoksa siz Allah'a
karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" |
Cenaze
salatı |
9 |
Tevbe |
84 |
Diyanet |
|
Cennet
ebedi |
2 |
Bakara |
25 |
Diyanet |
İman edip
salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler
olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık
verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen
rızık!" diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak
verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî
kalacaklardır. |
Cennet
ebedi |
5 |
Maide |
85 |
Diyanet |
Dedikleri bu
söze karşılık Allah onlara, devamlı kalacakları, içinden ırmaklar akan
cennetleri mükâfat olarak verdi. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır. |
Cennet
ebedi |
11 |
Hud |
108 |
Diyanet |
Mutlu
olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler.
Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak
verilmiştir. |
Cennet
sonsuz |
2 |
Bakara |
82 |
Diyanet |
|
Cennet
sonsuz |
9 |
Tevbe |
100 |
Diyanet |
İslâm'ı ilk
önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya,
Allah onlardan razı olmuş; onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara
içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte
bu büyük başarı |
Cennet
sonsuz |
23 |
Müminun |
11 |
Diyanet |
Onlar
Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır. |
Cennet
yolunda olanların durumu |
2 |
Bakara |
2, 3, 4, 5 |
Diyanet |
Bu,
kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için
yol göstericidir. Onlar gaybe
inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak
verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. Onlar sana indirilene de, senden
önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. İşte
onlar Rab'lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de
işte onlardır. |
Cennet; |
2 |
Bakara |
25 |
Diyanet |
İman edip
salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler
olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık
verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen
rızık!" diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak
verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî
kalacaklardır. |
Cennetlikler
cehennemliklerdeneme sonucu oluşacaktır |
2 |
Bakara |
214 |
Diyanet |
Yoksa siz,
sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi
mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü'minler, "Allah'ın yardımı ne
zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı.
İyi bilin ki, Allah'ın yardımı pek yakındır. |
Cennetlikler
cehennemliklere seslenirler |
z |
Araf |
44, 45 |
Diyanet |
Cennetlikler
cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de
Rabbinizin va'dettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar,
"Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın
lâneti zalimlere!" diye seslenir.Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu,
eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir. |
Cennetlikler
ve cehennemliklere seslenilecek |
7 |
Araf |
44, 45 |
Diyanet |
Cennetlikler
cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de
Rabbinizin va'dettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar,
"Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın
lâneti zalimlere!" diye seslenir.Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu,
eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir. |
Ceza ve Mükafaat |
2 |
Bakara |
112 |
Diyanet |
Hayır, öyle değil! Kim
"ihsan" derecesine
yükselerek özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır.
Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. |
Ceza ve Mükafaat |
4 |
Nisa |
124 |
Diyanet |
Mü'min olarak, erkek veya kadın, her kim
salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa
uğratılmazlar. |
Ceza ve Mükafaat |
20 |
Taha |
112 |
Diyanet |
Kim de inanmış olarak salih ameller
işlerse, o, ne zulme uğramaktan korkar, ne yoksun bırakılmaktan. |
Ceza ve Mükafaat |
21 |
Enbiya |
101-103 |
Diyanet |
Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en
güzel mükâfat hazırlanmış olanlar var ya; işte bunlar cehennemden
uzaklaştırılmışlardır. Onlar cehennemin hışıltısını bile duymazlar.
Canlarının istediği nimetler içinde ebedî olarak kalırlar. En büyük korku
bile onları tasalandırmaz ve melekler onları, "İşte bu, size vaad edilen
(mutlu) gününüzdür" diyerek karşılarlar. |
Ceza ve Mükafaat |
39 |
Zümer |
61 |
Diyanet |
Allah, kendisine karşı gelmekten
sakınanları başarıları sebebiyle kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz. Onlar
üzülmezler de. |
Ceza ve Mükafaat |
41 |
Fussilet |
30 |
Diyanet |
Şüphesiz "Rabbimiz Allah'tır"
deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler
iner ve derler ki: "Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken)
va'dedilmekte olan cennetle sevinin!" |
Ceza ve Mükafaat |
43 |
Zunruf |
67-70 |
Diyanet |
O gün Allah'a karşı gelmekten sakınanlar
dışında, dostlar birbirine düşman olurlar. (Allah, şöyle der:) "Ey
âyetlerimize iman eden ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur,
siz üzülmeyeceksiniz de." "Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk
içinde cennete giriniz." |
Ceza ve Mükafaat |
44 |
Duhan |
56 |
Diyanet |
Orada ilk ölümden başka bir ölüm
tatmazlar. Allah, onları cehennem azabından korumuştur. |
Ceza ve Mükafaat |
45 |
Casiye |
30 |
Diyanet |
İnanıp salih ameller işleyenlere
gelince, Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte bu apaçık başarıdır. |
Ceza ve Mükafaat |
46 |
Ahkaf |
13-14 |
Diyanet |
Şüphesiz Rabbimiz Allah'tır deyip sonra
da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de. Onlar cennetliklerdir.
Yapmakta olduklarına karşılık, orada sürekli kalacaklardır. |
Ceza ve Mükafaat |
47 |
Muhammed |
2 |
Diyanet |
İnanıp salih ameller işleyenlerin ve
Muhammed'e indirilene -ki o Rablerinden gelen haktır- inananların ise Allah
günahlarını örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir. |
Ceza ve Mükafaat |
48 |
Fetih |
4,- 5 |
Diyanet |
O, inananların imanlarını kat kat
artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin
orduları Allah'ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Bütün bunlar Allah'ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan,
içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi
içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır. |
Ceza ve Mükafaat |
52 |
Tur |
17-18 |
Diyanet |
Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten
sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak
cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından
korumuştur. |
Ceza ve Mükafaat |
52 |
Tur |
27 |
Diyanet |
Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere
işleyen cehennem azabından korudu. |
Ceza ve Mükafaat |
64 |
Tegabun |
9 |
Diyanet |
Toplanma vakti için Allah'ın sizi
toplayacağı günü düşün. O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah'a
inanır ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinden
ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır. |
Ceza ve Mükafaat |
3 |
Al-i İmran |
89 |
Diyanet |
Ancak bundan sonra tövbe edip
kendilerini düzeltenler müstesnadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok
merhamet edendir. |
Ceza ve Mükafaat |
19 |
Meryem |
60-61 |
Diyanet |
Ancak tövbe edip inanan ve salih amel
işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân'ın, kullarına gıyaben vaad ettiği
"Adn" cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa
uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O'nun va'di kesinlikle gerçekleşir. |
Ceza ve Mükafaat |
25 |
Furkan |
70 |
Diyanet |
Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel
işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah,
çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Ceza ve Mükafaat |
29 |
Ankebut |
7 |
Diyanet |
İman edip salih amel işleyenlerin
kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle
mükâfatlandıracağız. |
Ceza ve Mükafaat |
33 |
Ahzap |
73 |
Diyanet |
Allah, münafık erkeklere ve münafık
kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara
azap etmek; mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların da tövbelerini kabul etmek
için insana emaneti yüklemiştir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet
edendir. |
Ceza ve Mükafaat |
39 |
Müminun |
33-35 |
Diyanet |
Dosdoğru Kur'an'ı getiren ile onu tasdik
edenler var ya, işte onlar Allah'a karşı gelmekten sakınanlardır. Onlar için
Rableri katında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik yapanların
mükâfatıdır. Allah, işlediklerinin en kötüsünü örtmek ve onlara yaptıklarının
en güzeli ile karşılık vermek için (onları böyle mükâfatlandırdı). |
Ceza ve Mükafaat |
42 |
Şura |
25 |
Diyanet |
O, kullarından tövbeyi kabul eden,
kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir. |
Ceza ve Mükafaat |
37 |
Saffat |
40 |
Diyanet |
Ancak Allah'ın halis kulları başka. |
Ceza ve Mükafaat |
23 |
|
102-103 |
Diyanet |
Artık kimin
tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana
uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır. |
Ceza ve Mükafaat |
30 |
Rum |
14-16 |
Diyanet |
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün
mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır. İman edip salih ameller
işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler. İnkâr
edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar
azabın içine atılacaklardır. |
Ceza ve Mükafaat |
39 |
Zümer |
71-72 |
Diyanet |
İnkâr edenler grup grup cehenneme sevk edilirler.
Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara
şöyle derler: "Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu
gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" Onlar
da, "Evet geldi" derler. Fakat inkârcılar hakkında azap sözü
gerçekleşmiştir. Onlara şöyle denir: "İçinde ebedî kalmak üzere
cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne
kötüdür!" |
Ceza ve Mükafaat |
101 |
|
6,-9 |
Diyanet |
İşte o vakit, kimin tartıları ağır gelmişse,
Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacaktır. Ama kimin de tartıları
hafif gelirse, İşte onun anası (varacağı yer) Hâviye'dir. |
Ceza ve Mükafaat |
3 |
Ali İmran |
163 |
Diyanet |
Onlar (insanlar) Allah'ın katında derece
derecedirler. Allah, onların yaptıklarını görmektedir. |
Ceza ve Mükafaat |
4 |
Nisa |
95-96 |
Diyanet |
Mü'minlerden özür sahibi olmaksızın
(cihattan geri kalıp) oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad
edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece
itibariyle, cihattan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah
(mü'minlerin) hepsine de en güzel olanı (cenneti) va'detmiştir. Ama
mücahitleri büyük bir mükâfat ile kendi katından dereceler, bağışlanma ve
rahmet ile cihattan geri kalanlara üstün kılmıştır. Allah, çok bağışlayandır,
çok merhamet edendir. |
Ceza ve Mükafaat |
6 |
En'am |
132 |
Diyanet |
Herkesin amellerine göre dereceleri
vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir. |
Ceza ve Mükafaat |
8 |
Nisa |
4 |
Diyanet |
İşte onlar gerçekten mü'minlerdir.
Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş
rızık vardır. |
Ceza ve Mükafaat |
9 |
Tevbe |
20 |
Diyanet |
İman edip hicret eden ve Allah yolunda
mallarıyla, canlarıyla cihad eden kimselerin mertebeleri, Allah katında daha
üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta kendileridir. |
Ceza ve Mükafaat |
17 |
İsra |
21 |
Diyanet |
Bak nasıl, onların kimini kimine üstün
kıldık. Elbette ahiretteki dereceler daha büyüktür, üstünlükler daha
büyüktür. |
Ceza ve Mükafaat |
20 |
Taha |
75- 76 |
Diyanet |
Ancak tövbe edip inanan ve salih amel
işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân'ın, kullarına gıyaben vaad ettiği
"Adn" cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa
uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O'nun va'di kesinlikle gerçekleşir. |
Ceza ve Mükafaat |
34 |
Sebe |
37 |
Diyanet |
Ne mallarınız ne de çocuklarınız, sizi
bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel
işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat
vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler. |
Ceza ve Mükafaat |
40 |
Mümin |
15 |
Diyanet |
O, dereceleri hakkıyla yükseltendir,
Arş'ın sahibidir. Buluşma günü hakkında (insanları) uyarmak için, irâdesiyle
ilgili vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir. |
Ceza ve Mükafaat |
46 |
Ahkaf |
19 |
Diyanet |
Herkesin yaptıklarına göre dereceleri
vardır. (Bu da) Allah'ın onlara yaptıklarının karşılığını tastamam vermesi
içindir. Asla kendilerine haksızlık yapılmaz. |
Ceza ve Mükafaat |
57 |
Hadid |
10 |
Diyanet |
Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama
yapmıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden,
fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile)
bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha
yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti)
va'detmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Ceza ve Mükafaat |
9 |
Tevbe |
72 |
Diyanet |
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min
kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn
cennetlerinde çok güzel köşkler va'detti. Allah'ın rızası ise, bunların
hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır. |
Ceza ve Mükafaat |
10 |
Yunus |
9 |
Diyanet |
(Fakat) iman edip salih ameller
işleyenlere gelince, Rableri onları imanları sebebiyle, hidayete erdirir.
Nimetlerle dolu cennetlerde altlarından ırmaklar akar. |
Ceza ve Mükafaat |
18 |
Kehf |
107- 108 |
Diyanet |
Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara
gelince, onlar için içlerinde ebedî kalacakları Firdevs cennetleri bir
konaktır. Oradan ayrılmak istemezler. |
Ceza ve Mükafaat |
25 |
Furkan |
15 |
Diyanet |
De ki: "Bu mu daha hayırlıdır,
yoksa Allah'a karşı gelmekten sakınanlara va'dedilen ebedîlik cenneti
mi?" Orası onlar için bir mükâfat ve varılacak bir yerdir. |
Ceza ve Mükafaat |
32 |
Secde |
19 |
Diyanet |
İman edip salih amel işleyenlere
gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir mükâfat olarak Me'vâ
cennetleri vardır. |
Ceza ve Mükafaat |
15 |
Hicr |
44 |
Diyanet |
Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya
onlardan bir grup ayrılmıştır. |
Ceza ve Mükafaat |
4 |
Nisa |
175 |
Diyanet |
Allah'a iman edip ona sımsıkı
sarılanları ise (Allah), kendisinden bir rahmet ve lütfa kavuşturacak ve
onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir. |
Cibril |
66 |
Tahrim |
4 |
Diyanet |
Eğer Allaha
tevbe ederseniz ne iyi, çünkü ikinizin de kalbleriniz eğildi, yok eğer ona
karşı tezahüre kalkışırsanız haberiniz olsunki Allah onun mevlâsı, hem Cibrîl
ve mü'minlerin salihi, onun arkasından da melâike zahîrdir |
Cibril |
2 |
Bakara |
97, 98 |
Diyanet |
|
Cibril
Ayetleri |
2 |
Bakara |
97 |
Diyanet |
De ki:
"Her kim Cebrail'e düşman ise, bilsin ki o, Allah'ın izni ile Kur'an'ı;
önceki kitapları doğrulayıcı, mü'minler için de bir hidayet rehberi ve müjde
verici olarak senin kalbine indirmiştir." |
Cibril
Ayetleri |
2 |
Bakara |
98 |
Diyanet |
Her kim
Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mîkâil'e düşman olursa
bilsin ki, Allah da inkâr edenlerin düşmanıdır. |
Cibril
Ayetleri |
66 |
Tahrim |
4 |
Diyanet |
(Ey
Nebi'nin eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah'a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü
kalpleriniz kaydı. Eğer nebi'ye karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki
Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü'minler de. Bunlardan sonra
melekler de ona arka çıkarlar. |
Cibrile kim
düşman ise Allah'a düşmandır |
2 |
Bakara |
97 |
Diyanet |
De ki:
"Her kim Cebrail'e düşman ise, bilsin ki o, Allah'ın izni ile Kur'an'ı;
önceki kitapları doğrulayıcı, mü'minler için de bir hidayet rehberi ve müjde
verici olarak senin kalbine indirmiştir." |
Cihat, en büyük cihat Kur'an'la
yapılandır. |
25 |
Furkan |
52 |
Diyanet |
Öyle ise kâfirlere itaat etme, onlara
karşı bu Kur'an'la büyük bir mücadele ver. |
Cimrilik |
47 |
Muhammed |
37, 38 |
Diyanet |
|
Cimrilik |
3 |
Al-i İmran |
180 |
Diyanet |
Allah'ın
kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için
hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik
ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin
mirası Allah'ındır. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Cin Şeytan |
3 |
Al-i İmran |
175 |
Diyanet |
O
şeytan sizi ancak kendi dostlarından
korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mü'min iseniz, benden korkun. |
Cin Şeytan |
6 |
En'am |
112 |
Diyanet |
İşte
böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar
aldatmak için birbirlerine yaldızlı laflar fısıldarlar. Rabbin dileseydi,
bunu yapamazlardı. O hâlde, onları iftiralarıyla baş başa bırak. |
Cin Şeytan |
114 |
Nas |
1,..6 |
Diyanet |
De ki: "Cinlerden ve insanlardan;
insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden,
insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlâh'ına
sığınırım." |
Cin Şeytan |
43 |
Zuhruf |
36, 37 |
Diyanet |
Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten
gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz
dostudur. Şüphesiz bu şeytanlar
onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar. |
Cinler -
insan dışında bütün varlıklarda akıl irade yoktur. 45/13 |
72 |
Cin |
4 |
Ali Bulaç |
"Demek
bizim beyinsiz olanımız, Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş." |
Cinler -
insanlardan bazıları cinlerden bazılarına sığınırlar |
72 |
Cin |
6 |
Diyanet |
"Doğrusu
insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler
onların taşkınlıklarını artırırlardı." |
Cinler -
Yahudi veya Hristiyan olup yönünü takvaya çevirenler. 9/30 |
72 |
Cin |
3 |
Diyanet |
Doğrusu
Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk. |
Cinler
dumansız ateşten yaratılışı ayrı bir varlık olduğunun kanıtı değildir. |
55 |
Rahman |
15 |
Süleymaniye
vakfı |
Cannı* da
ateşli bir karışımdan yaratmıştı. |
Cinler
insan dışı varlıklar değildir. Yaratılış insan ve meleklerden ibarettir.
Melekler sorumluluk yüklenmemiştir. |
33 |
Ahzap |
72 |
Diyanet |
Şüphesiz
biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler,
ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir. |
Cinler ve
İnsanlar |
51 |
Zariyat |
56 |
Diyanet |
Ben cinleri
ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. |
Cinler ve
İnsanlar |
2 |
Bakara |
96 |
Diyanet |
Andolsun, sen
onların, yaşamaya, bütün insanlardan; hatta Allah'a ortak koşanlardan bile
daha düşkün olduklarını görürsün. Onların her biri bin yıl yaşamak ister.
Hâlbuki uzun yaşamak, onları azaptan kurtaracak değildir. Allah, onların
bütün işlediklerini görür. |
Cuma salatı |
62 |
Cumacc |
9 |
Diyanet |
|
Çoğunluk gelen resulleri yalanladı |
23 |
Müminun |
44 |
Diyanet |
Sonra arka
arkaya resullerimizi gönderdik. Her ümmete kendi resulleri geldikçe, onu
yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından helâk ettik ve onları birer
ibretli hikâye yaptık. Artık inanmayan bir kavim, Allah'ın rahmetinden uzak
olsun! |
Çoğunluk
aklını kullanmaz |
5 |
Maide |
103 |
Diyanet |
Allah, ne
"Bahîre", ne "Sâibe", ne "Vasîle", ne de
"Hâm" diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah'a
karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez. |
Çoğunluk
Allah'a ortak koşar |
12 |
Yusuf |
106 |
Diyanet |
Onların
çoğu Allah'a ancak ortak koşarak inanırlar. |
Çoğunluk
fasıktır |
5 |
Maide |
48 |
Diyanet |
Aralarında,
Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana
indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni
şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı
günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan
birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır. |
Çoğunluk
gafildir |
10 |
Yunus |
92 |
Diyanet |
Biz de
bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü
insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir. |
Çoğunluk
gelen resulleri yalanladı |
50 |
Kaf |
12, 13, 14 |
Diyanet |
Onlardan önce
Nûh kavmi, Ress halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût'un kardeşleri,
Eykeliler, Tübba'ın kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine
gönderilen) resulleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey
gerçekleşti. |
Çoğunluk
haktan hoşlanmaz |
43 |
Zuhruf |
78 |
Diyanet |
Andolsun, size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz
haktan hoşlanmayanlarsınız |
Çoğunluk
iman etmez |
12 |
Yusuf |
103 |
Diyanet |
Sen ne kadar şiddetle arzu etsen de
insanların çoğu inanacak değillerdir. |
Çoğunluk
iman etmez |
2 |
Bakara |
100 |
Diyanet |
Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa,
içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez. |
Çoğunluk iman etmez |
13 |
Rad |
1 |
Diyanet |
Elif Lâm Mîm Râ. İşte bunlar Kitab'ın âyetleridir. Sana
Rabbinden indirilen gerçektir, fakat insanların çoğu inanmazlar. |
Çoğunluk iman etmez |
26 |
Şuara |
8 |
Diyanet |
Şüphesiz bunlarda (Allah'ın varlığına)
bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar. |
Çoğunluk
İnkarcıdır |
17 |
İsra |
89 |
Diyanet |
Andolsun,
biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık.
Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. |
Çoğunluk
kafirdir |
16 |
Nahl |
83 |
Diyanet |
Onlar, Allah'ın
nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir. |
Çoğunluk
Kur'an dan yüz çevirir |
41 |
Fussilet |
4 |
Diyanet |
Müjdeleyici
ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık
onlar işitmezler. |
Çoğunluk
Müşriktir |
30 |
Rum |
42 |
Diyanet |
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da önceki
milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın." Onların çoğu Allah'a ortak
koşan kimselerdi. |
Çoğunluk
nankördür |
25 |
Furkan |
50 |
Diyanet |
Andolsun, biz
bunu insanlar arasında, düşünüp ibret alsınlar diye tekrar tekrar açıkladık.
Fakat insanların çoğu nankörlükte direttiler. |
Çoğunluk
şükretmez |
7 |
Araf |
16-17 |
Diyanet |
Şeytan dedi
ki: "(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları
saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım."
"Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve
sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler
bulamayacaksın." |
Çoğunluk
şükretmez |
2 |
Bakara |
243 |
Diyanet |
Binlerce
kişi oldukları hâlde, ölüm korkusuyla yurtlarını terk edenleri görmedin mi?
Allah, onlara "ölün" dedi, sonra da onları diriltti. Şüphesiz
Allah, insanlara karşı lütuf ve ikram sahibidir. Ama insanların çoğu
şükretmezler. |
Çoğunluk
yalancıdır |
26 |
Şuara |
223 |
Diyanet |
Bunlar da
şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır. |
Çoğunluk
yoldan çıkmıştır |
5 |
Maide |
49 |
Diyanet |
Aralarında,
Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana
indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni
şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı
günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan
birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır. |
Çoğunluk
zanna uyuyor. Çoğunluk sizi yanıltmasın. |
6 |
En'am |
116 |
Diyanet |
|
Çoğunluk
zannı izlerler |
10 |
Yunus |
36 |
Diyanet |
|
Ebedi
cennet, cehennem |
11 |
Hud |
106-107 |
Diyanet |
O gün
geldiği zaman Allah'ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz
(cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da. |
Her şey Yüce Allah'ın dinine zerre kadar katıksız, arı duru, tertemiz, halis inançla İSLAM'ın yaşanması için...
SEÇİLMİŞ AYETLER (C, Ç)
Çocukluğumuzdan gençliğime kadar ki arada Buhari'nin hadis kitabını okudum.
Kur'an'ın mealini okuma alışkanlığımız yoktu. Okuyanlar anlamını bilmeden okuyorlardı. Okuduklarını da ölülerine ikramda bulunuyorlardı.
Sonra camilerde ve cemaatlerde yapılan sohbetlere gitmeye başladım. Bütün cemaatleri girdim, çıktım. Bir cemaatlerin diğer cemaatin arkasından konuşmalarına tahammül edemezdim. Her cemaatin Allah'a doğru farklı yollardan gittiklerini, sonuçta gidecekleri nokta aynı diye savunurdum. İstiyordum ki müslümanlar kenetlensin.
50 yaşlarının sonlarında Kur'an'ı tecvitli okumayı öğrendim. Makamlarla okuyordum. İyi de geliyordu. Haz da alıyordum.
Kur'an'ı bitirdiğimde hoca "sadak Allah'ül azim" dememi söyledi. Mealini sordum. "Allah Doğru Söyledi." Dedi.
Mutlaka doğru söyledi de ne söyledi? "..........."
Arapça okumayı reddetmiyorum. Mutlaka Arapçası da okunmalı. Fakat Allah'ın mesajlarına daha çok ihtiyacımız var. Kur'an'ı yaşamımıza sokmalıyız. Allah bizi Kur'an dan imtihan edecek...
Yorumlarımda;
Doğrular Allah'ın yanlışlar benimdir. Allah cümlemizi doğru yoldan ayırmasın.
Aydın ORHON
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kur’an Bütünlüğünde Melek Anlayışı – Derinlemesine İnceleme Bilim insanlarının açıklamalarına göre, evrenin başlangıcı yaklaşık 13.8 mil...
-
HADİS İNKÂRCILARI KİM? İnsanlar Allah’ın kitabına hakkıyla iman eden kişilere meâlciler, hadis inkârcısı vb. gibi isimler tak...
-
MELEKLER Bilim insanlarının açıklamalarına göre, dünyanın oluşumu, "Big Bang" adı verilen bir patlama ile birlikte yaklaşık 13.9 m...