SEÇİLMİŞ AYETLER (A)

ALLAH NASİP EDERSE İLAVE AYETLERLE GÜNCELLEMELER DEVAM EDECEK. AYETLER ALFABETİK SIRAYA GÖRE DİZAYN EDİLMİŞTİR.  İNŞALLAH KUR'AN'I KERİM'İ HAYATIMIZA TAŞIYANLARDAN OLURUZ.

Özet Meal

Sr.

S.Ad.

Ayt

Çeviri

Meal

 Adem den günümüze tek din islamdır

3

Al-i İmran

84

Diyanet

De ki: "Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a), İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ'ya, İsa'ya ve resullere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O'na teslim olanlarız."

 Adem den günümüze tek din islamdır

3

Al-i İmran

3, 4

Diyanet

O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti. Furkan'ı  da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir

 Allah'ın görüleceği… Ahirette

18

Kehf

110

Diyanet

De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh'ınız ancak bir tek ilâhtır" diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın."

 Allah'ın görüleceğinin delili gösteriliyor. Ahirette

75

Kıyamet

22-23

Diyanet

O gün birtakım yüzler aydındır. Rablerine bakarlar.

 Allah'ın görülmeyeceğinin delili gösteriliyor. Ahirette

83

Mudaffifin

15

Diyanet

Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.

Abdest nasıl bozulur ve alınır. (gusul) Namazda ne söylediğini bil

4

Nisa

43

Diyanet

Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

Abdest nasıl bozulur ve alınır. (namaz)

5

Maide

6

Diyanet

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

Adak, bir şey adamak

2

Bakara

270

Diyanet

Allah yolunda her ne harcar veya her ne adarsanız, şüphesiz Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.

Adakları yerine getirmek

76

İnsan

7

Muhammed Esed

(Gerçek erdem sahipleri) onlar(dır ki,) sözlerini yerine getirirler ve şiddeti yayılıp genişleyen bir Gün'ün korkusunu duyarlar.

Adalet için nefsine yenik düşme dik dur.

 

Nisa

135

Diyanet

Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

6

En'am

84-90

Diyanet

Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nûh'u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yûsuf'u, Mûsâ'yı ve Hârûn'u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.
Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı, İlyas'ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.
İsmail'i, Elyasa'ı, Yûnus'u ve Lût'u da doğru yola erdirmiştik. Her birini âlemlere üstün kılmıştık.
Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bir kısmını da. Bütün bunları seçtik ve bunları dosdoğru bir yola ilettik.
İşte bu, Allah'ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini buna iletip yöneltir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmişti.
Onlar kendilerine kitap, hikmet ve nebilik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şunlar (inanmayanlar) bunları tanımayıp inkâr ederlerse, biz onları inkâr etmeyecek olan bir kavmi, onlara vekil kılmışızdır.              İşte bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir, onların yoluna uy, "Sizden buna karşılık bir ücret istemem, bu sadece herkes için bir hatırlatmadır" de.

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

11

Hud

87

Diyanet

Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Babalarımızın taptığını, yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor. Oysa sen gerçekten yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın."

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

2

Bakara

183

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

3

Al-i İmran

67

Diyanet

İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah'ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah'a ortak koşanlardan da değildi.

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

22

Hac

25, 26

Diyanet

İnkâr edenler ile Allah'ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.)     Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız.  Hani biz İbrahim'e, Kâbe'nin yerini, "Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle" diye belirlemiştik.
                        

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

19

Meryem

54, 55

Diyanet

Kitap'ta İsmail'i de an. Şüphesiz o, sözünde duran bir kimse idi. Bir resûl, bir nebî idi.
 Ailesine namaz ve zekâtı emrederdi. Rabb'inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı.

Adem den günümüze Allah'ın tek dini İslam

 

Necm

36, 37

Diyanet

Yoksa, Mûsâ'nın ve Allah'ın emirlerini bütünüyle yerine getiren İbrahim'in sahifelerindeki şu hakikatler kendisine haber verilmedi mi?

Adem ve eşi buluğ çağından önce melekti. (Günahsızdı)

7

Araf

20

Diyanet

Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedî kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı."

Adem'den günümüze Allah'ın tek dini İslam

42

Şura

13

Diyanet

 "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!" diye Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslâm dini), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.

Adem'den günümüze Allah'ın tek dini İslam

87

Ala

18, 19

Celal Yıldırım

 Şüpheniz olmasın ki, bu (öğütler) önceki sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardı.

Adet gören kadına yaklaşmayın

2

Bakara

222

Diyanet

Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki: "O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever."

Akıl

12

Yusuf

109

Diyanet

Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri nebi olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Akıl sahibi olmak

45

Casiye

5

Diyanet

Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten rızık (sebebi olarak yağmur) indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgârları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

28

Kasas

60

Diyanet

 (Dünyalık olarak) size verilen her şey, dünya hayatının geçimliği ve süsüdür. Allah'ın katındaki ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

6

En'am

151

Diyanet

(Ey Muhammed!) De ki: "Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.  Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça, Allah'ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.  İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız."

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

2

Bakara

242

Ali Bulaç

Aklınızı kullan(mayı öğren)meniz için Allah size mesajlarını böyle açıklıyor.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

10

Yunus

100

Süleymaniye vakfı

Allah’ın onayı olmadan kimse inanıp güvenmiş (mümin) sayılmaz. Allah, aklını kullanmayanların üstünde inançsızlık pisliği oluşturur.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

21

Enbiya

10

Diyanet

Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

57

Hadid

17

Kemal Külünkoğlu

Bilin ki Allah, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Aklınızı kullanasınız diye gerçekten size ayetleri açıkladık.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

36

Yasin

62

Ahmet Tekin

Böyle iken, o sizden birçok nesillerin hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti tercihlerine özgürlük tanıdı. Hâlâ akıl erdirir hâle gelemediniz mi?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

2

Bakara

73

Ali Bulaç

Bunun için de: "Ona (cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun" demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

10

Yunus

16

Diyanet

De ki: "Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kur'an'ın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?"

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

6

En'am

32

Diyanet

Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

3

Al-i İmran

65

Muhammed Esed

Ey geçmiş vahyin izleyicileri! Tevrat ve İncil'in kendisinden (uzun zaman) sonra vahyedildiğini gördüğünüz halde İbrahim hakkında neden tartışıyorsunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

3

Al-i İmran

118

Ali Bulaç

Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

11

Hud

51

Diyanet

Ey kavmim! Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak beni yaratana âittir. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

10

Yunus

2

Diyanet

İçlerinden bir adama insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında kendileri için bir doğruluk makamı bulunduğunu müjdele diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kâfirler, "Bu elbette apaçık bir sihirbazdır" dediler?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

24

Nur

61

Süleymaniye vakfı

Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da size de güçlük yoktur; kendi evlerinizde, babalarınızın evlerinde, annelerinizin evlerinde, erkek kardeşlerinizin evlerinde, kız kardeşlerinizin evlerinde, amcalarınızın evlerinde, halalarınızın evlerinde, dayılarınızın evlerinde, teyzelerinizin evlerinde, anahtarı sizde olan veya arkadaşınıza ait olan evde yiyip içebilirsiniz. Bir arada ve ayrı ayrı yiyip içmenizde de bir günah yoktur. Evlere girdiğiniz vakit Allah’tan ömür ve güzel bir bereket dileği ile bir birinize selam verin. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar, belki aklınızı kullanırsınız.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

26

Şuara

28

Bahattin Sağlam

Musa: “O, doğunun, batının ve aralarındakilerin Rabbidir. Eğer akıl ediyorsanız (bunu bilirsiniz.)” dedi.

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

23

Müminun

80

Diyanet

O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takib etmesi de O'na aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

2

Bakara

76

Diyanet

Onlar iman edenlerle karşılaşınca, "İman ettik" derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: "Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah'ın (Tevrat'ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?"

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

7

Araf

169

Ali Bulaç

Onların ardından yerlerine kitaba mirasçı olan bir takım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan (dünya)ın geçici yararını alıyor ve: "Yakında bağışlanacağız" diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Allah'a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular. (Allah'tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

2

Bakara

44

Süleyman Ateş

Siz Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

40

Mümin

67

Süleymaniye vakfı

Sizi yaratan O’dur. O, önce topraktan, sonra nutfeden[1], sonra da alakadan[2] yaratır; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarır ki güçlü kuvvetli hale gelebilesiniz ve nihayet ihtiyar kişilere dönüşesiniz. Kiminiz de daha önce ölür. Bunlar, belirlenmiş ecelinizi tamamlamanız içindir. Belki aklınızı kullanırsınız.*

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

37

Saffat

138

Abdulbaki Gölpınarlı

Ve akşamları; hala mı akıl etmezsiniz?

Akıl, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

21

Enbiya

67

Diyanet

Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?

Akıl, yeryüzündeki canlıların en kötüsü

8

Enfal

22

Diyanet

Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.

Aklını kullanmayanlar hayvanlar gibidirler

 

Furkan

43, 44

Diyanet

 Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil  olacaksın?
Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.

Aldatılanlar

26

Şuara

99

Diyanet

Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.

Allah Bağışlayandır.

25

Furkan

70

Diyanet

Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Allah dilemezse hiçbir şey olmaz.

76

İnsan

30,  31

Diyanet

Allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.

Allah dileseydi onun dışındakilere kulluk etmezdik dediler

6

En'am

148

Diyanet

Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: "Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: "Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz."

Allah dileseydi onun dışındakilere kulluk etmezdik dediler

16

Nahl

35

Diyanet

Allah'a ortak koşanlar, dediler ki: "Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Allah dosdoğru yola sokacaktır.

4

Nisa

175

Diyanet

Allah'a iman edip ona sımsıkı sarılanları ise (Allah), kendisinden bir rahmet ve lütfa kavuşturacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir.

Allah hakkında bilir-bilmez konuşma yasaktır.

7

Araf

33

Diyanet

De ki: "Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."

Allah hakkında bilir-bilmez konuşma yasaktır.

22

Hac

3

Diyanet

İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı hâlde, Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın  ardına düşer.

Allah hakkında bilir-bilmez konuşma yasaktır.

2

Bakara

169

Diyanet

O, size ancak kötülüğü, hayâsızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Allah hakkında kötü zanda bulunanlar

48

Feth

12

Diyanet

(Ey münafıklar!) Siz aslında, resulün ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak eden bir kavim oldunuz.

Allah hakkında kötü zanda bulunanlar

48

Feth

6

Diyanet

Bir de, Allah'ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lânetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!

Allah her işe müdahildir.

55

Rahman

29

Diyanet

Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır.

Allah ı zikret ki Allah'ta seni zikretsin

2

Bakara

152

Diyanet

Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

Allah ın ayetlerinden sonra hangi söze inanacaksınız?

45

Casiye

6

Diyanet

İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

Allah ın indirdiğiyle hükmet

5

Maide

49

Diyanet

Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.

Allah ın indirdiğiyle hükmet

6

En'am

155

Diyanet

Bu (Kur'an) da bizim indirdiğimiz bereket kaynağı bir kitaptır. Artık ona uyun ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.

Allah ın indirdiğiyle hükmet

18

Kehf

26

Diyanet

De ki: "Kaldıkları süreyi Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybını bilmek O'na aittir. O, ne güzel görür; O, ne güzel işitir! Onların, O'ndan başka hiçbir dostu da yoktur. O, hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez."

Allah ın izni olmadan kimse zarar veremez

9

Tevbe

51

Ali Bulaç

De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiç bir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler."

Allah iki seçenek yol sunuyor. Seçim hakkını bize bırakıyor.

76

İnsan

3

Diyanet

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

Allah iki seçenek yol sunuyor. Seçim hakkını bize bırakıyor.

76

İnsan

3

Diyanet

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

Allah iki seçenek yol sunuyor. Seçim hakkını bize bırakıyor.

90

Beled

10

Muhammed Esed

ve ona (kötülüğün ve iyiliğin) iki yolunu da göstermedik mi?

Allah insanları deniyor. Dünyada müdahale etmiyor.

47

Muhammed

4

Diyanet

 (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur.  Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır.

Allah isteseydi tek bir ümmet yapardı.

5

Maide

48

Şaban Piriş

 Kur'an'ı sana, önce gelen kitabı doğrulayıcı ve onu koruyucu olarak hak ile indirdik. Allah'ın indirdikleri ile aralarında hükmet, hak olan sana geldikten sonra onların arzularına uyma, sizin her biriniz için bir yol ve gidişat belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat, size verdikleriyle sizi denemek için ( bu haldesiniz) öyleyse hayırlarda yarışın. Dönüşünüz Allah'adır. Allah, size hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri bildirecektir.

Allah katında en üstün kişi takvalı olanınız

49

Hucurat

13

Diyanet

Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.

Allah kendi atışını teşbih etti.

8

Enfal

17

Diyanet

(Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Mü'minleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı.  Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Allah kendisini tenzih etti

112

İhlas

4

Diyanet

"Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."

Allah kendisini tenzih etti

42

Şura

11

Ali Bulaç

O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.

Allah kendisini teşbih etti

31

Lokman

28

Diyanet

(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz, ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Allah kimdir?

30

Rum

40

Diyanet

 Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır. Allah'a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

Allah kimdir?

24

Nur

35

Diyanet

Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Allah kimdir?

4

Nisa

87

Diyanet

Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Andolsun, sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Kimdir sözü Allah'ınkinden daha doğru olan?

Allah kimdir?

2

Bakara

255

Diyanet

Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur.  O'nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O'nundur. İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte bulunacak kimdir?  O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O'nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O'na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.

Allah kimdir?

30

Rum

54

Diyanet

Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.

Allah kimdir?

3

Al-i İmran

2

Diyanet

Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Diridir, kayyumdur.

Allah kimdir?

20

Taha

8

Diyanet

Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. En güzel isimler O'nundur.

Allah kimdir?  Öğütüne uyulur. O'nun karşısında esas duruş bozulmaz.

34

Sebe

46

Diyanet

 (Ey Muhammed!) De ki: "Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed'de cinnetten eser yoktur. O, şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır."

Allah kimdir? Asla zulmetmez

11

Hud

101

Diyanet

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri gelince, Allah'ı bırakıp da taptıkları ilâhları kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. İlâhları onların sadece ziyanlarını artırdı.

Allah kimdir? Her iş döner dolaşır; O'nun dilediğine varır.

11

Hud

123

Diyanet

Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. Bütün işler O'na döndürülür. Öyle ise O'na kulluk et ve O'na tevekkül et. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Allah kimdir? Her iş döner dolaşır; O'nun dilediğine varır.

31

Lokman

22

Diyanet

Kim iyilik yaparak kendini Allah'a teslim ederse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur. İşlerin sonu ancak Allah'a varır.

Allah kimdir? Hiçbir şey onun gibi değildir.

42

Şura

11

Diyanet

O, gökleri ve yeri yaratandır. Size kendinizden  eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu sûretle sizi üretiyor. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Allah kimdir? İlahlık yakıştırdıklarından münezzehtir.

59

Haşr

22-24

Diyanet

O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah'tır. Gaybı  da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir. O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah kimdir? Kendi kendisine yetendir.

35

Fatır

15

Diyanet

Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.

Allah kimdir? Kimsenin yaptığını yanına kar bırakmaz

39

Zümer

37

Diyanet

 Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?

Allah kimdir? Kuluna yetendir.

39

Zümer

36

Diyanet

Allah, kuluna yetmez mi? Seni O'ndan (Allah'tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.

Allah kimdir? O kendini tanıttığı gibidir.

112

İhlas

1, 4

Diyanet

De ki: "O, Allah'tır, bir tektir." "Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)" O'ndan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir)." "Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."

Allah kimdir? O mutlak otoritedir

3

Al-i İmran

26

Diyanet

De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin."

Allah kimdir? O mutlak otoritedir

7

Araf

54

Diyanet

Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş'a  kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah'tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın şanı yücedir.

Allah kimdir? O'ndan daha sevgili olmamalı

9

Tevbe

24

Diyanet

De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah'tan, peygamberinden ve O'nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez."

Allah kimdir? O'ndan kaçılmaz o'na kaçılır

51

Zariyat

50

Diyanet

O hâlde Allah'a koşun. Şüphesiz ben,  size O'nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.

Allah kimdir? O'ndan kaçılmaz o'na kaçılır

9

Tevbe

3

Muhammed Esed

Ve yine Allahtan ve Onun Elçisinden bu Büyük Hac günü bütün insanlığa (yapılmış) bir duyurudur şu: "Allahın Allahtan başkalarına tanrılık yakıştıranlarla hiçbir bağlantısı yoktur; Onun Elçisinin de (öyle). Hal böyleyken artık tevbe ederseniz, kendi iyiliğinize olacaktır bu; yok eğer (bu fırsatı da) teperseniz, o zaman, bilin ki, Allahın gözetiminden asla kurtulamayacaksınız!" Ve (bütün bunlardan sonra) sen (ey Peygamber), hakkı inkara şartlanmış olan o kimselere çok çetin bir azabı müjdele.

Allah kimdir? Şeref ve itibarın kaynağıdır.

35

Fatır

10

Diyanet

Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah'a aittir. Güzel sözler ancak O'na yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir.  Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar.

Allah meydan okuyor

12

Yusuf

38

Diyanet

"Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub'un dinine uydum. Bizim, Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız (söz konusu) olamaz. Bu, bize ve insanlara Allah'ın bir lütfudur, fakat insanların çoğu şükretmezler."

Allah meydan okuyor

17

İsra

88

Diyanet

De ki: "Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler."

Allah meydan okuyor

2

Bakara

23

Diyanet

Eğer kulumuza (Muhammed'e) indirdiğimiz (Kur'an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin).

Allah meydan okuyor

11

Hud

13

Diyanet

Yoksa "onu (Kur'an'ı) uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Allah'tan başka gücünüzün yettiklerini de (yardıma) çağırıp, siz de onun gibi uydurma on sûre getirin."

Allah nerede? Mecazi

53

Neml

9

Diyanet

(Nebilere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.

Allah nerede? Mecazi

2

Bakara

86

Diyanet

Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.

Allah nerede? Mecazi

34

Sebe

37

Diyanet

Ne mallarınız ne de çocuklarınız, sizi bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler.

Allah nerede? Mecazi

53

Neml

7

Diyanet

O, en yüksek bir ufuktaydı.

Allah nerede? Mecazi

22

Hac

37

Diyanet

Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat O'na sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.

Allah nerede? Mecazi

53

Neml

8

Diyanet

Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu.

Allah nerede? Mecazi, içimizden geçeni de bilir

50

Kaf

16

Diyanet

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.

Allah sevgisi sevginin zirvesidir. Hiçbir şey Allah sever gibi sevilmez.

2

Bakara

165

Diyanet

İnsanlar arasında Allah'ı bırakıp da O'na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah'ı severcesine severler. Mü'minlerin Allah'a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah'ın olduğunu ve Allah'ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi!

Allah tan başka dost edinenler

29

Ankebut

41-43

Diyanet

Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!    Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.                       İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.

Allah tan başka dost edinenler

36

Yasin

11

Diyanet

Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.

Allah tan sadace iyilik gelir. kötülük kendindendir.

42

Şura

30

Diyanet

Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.

Allah tan sadace iyilik gelir. kötülük kendindendir.

4

Nisa

79

Diyanet

Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir resül olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.

Allah vekildir

4

Nisa

132

Diyanet

Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter.

Allah yerlerin göklerin nurudur

24

Nur

35

Diyanet

Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Allah yeter     

39

Zümer

38

Diyanet

 Andolsun, eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan elbette, "Allah", derler. De ki: "Peki söyleyin bakalım? Allah'ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah'ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O'nun rahmetini engelleyebilirler mi?" De ki: "Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O'na tevekkül ederler."

Allah yeter, bilen olarak

4

Nisa

70

Diyanet

Bu lütuf Allah'tandır. Hakkıyla bilen olarak Allah yeter.

Allah yeter, dost olarak

4

Nisa

45

Diyanet

Allah, sizin düşmanlarınızı çok daha iyi bilir. Allah, dost olarak yeter. Allah, yardımcı olarak da yeter.

Allah yeter, günahlarını bilen ve gören olarak

17

İsra

17

Diyanet

Nûh'tan sonra da nice nesilleri helâk ettik. Kullarının günahlarını hakkıyla bilici ve görücü olarak Rabbin yeter.

Allah Yeter, hesap sorucu olarak           

4

Nisa

6

Diyanet

Yetimleri deneyin. Evlenme çağına (buluğa) erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. (Velilerden) kim zengin ise (yetim malından yemeğe) tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.

Allah Yeter, koruyucu olarak

7

Ahzap

3

Suat Yıldırım

Yalnız Allah'a dayanıp güven! Koruyucu olarak Allah yeter.

Allah yeter, kuluna kafi değil mi?

39

Zümer

36

Diyanet

Allah, kuluna yetmez mi? Seni O'ndan (Allah'tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.

Allah yeter, ondan başka ilah yoktur                              

9

Tevbe

129

Diyanet

Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben ancak O'na tevekkül ettim. O, yüce Arş'ın sahibidir."

Allah Yeter, sana ve  sana uyan müminlere

8

Enfal

64

Diyanet

Ey Peygamber! Sana ve sana tabi olan mü'minlere Allah yeter.

Allah Yeter, vekil olarak

17

İsra

65

Şaban piriş

Şüphesiz kullarımın üzerinde senin bir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.

Allah yolunda şehit olanlar cennetlik

9

Tevbe

111

Diyanet

Şüphesiz Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kesin olarak va'detmiştir. Kimdir sözünü Allah'tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.

Allah zulmedenlerin hepsinden ve gaybdan haberdardır

6

En'am

59

Diyanet

Gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah'ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz'da) olmasın.

Allah zulmedenlerin icabına din gününde bakacaktır.

42

Şura

14

Diyanet

Onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer (azabın) belli bir süreye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra Kitab'a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Allah zulmetmez

10

Yunus

43, 44

Diyanet

İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?

Allah, bizleri dener

2

Bakara

155

Diyanet

 Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

Allah, bütün günahları affedebilir.

39

Zümer

53

Cemal Yıldırım

 De ki: Ey kendilerine haksızlık edip ölçüyü aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah elbette bütün günahları bağışlar ve gerçekten O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Allah, hesap görücüdür. Hardal tanesi kadar bile haksızlık yok

21

Enbiya

47

Diyanet

Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

Allah, insanlarla üç yolla konuşur

42

Şura

51

Diyanet

 Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah, kelime sıkıntısı çekmez

18

Kehf

109

Diyanet

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi."

Allah, kelime sıkıntısı çekmez

31

Lokman

27

Diyanet

Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah'ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah, kişi ile kalbinin arasındadır.

8

Enfal

24

Diyanet

Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Resûlü'nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O'nun huzurunda toplanacaksınız.

Allah, koruyucudur

33

Ahzap

48

Süleyman Ateş

Kâfirlere ve münâfıklara itâ'at etme. Onların eziyetlerine aldırma, Allah'a dayan; vekil (koruyucu) olarak Allâh yeter.

Allah, şah damarımızdan daha yakın

88

Gaşiya

21,  22

Diyanet

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.

Allah, şahittir

4

Nisa

79

Diyanet

Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir resül olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.

Allah, üç kişiden dördüncüsü odur.

58

Mücadele

7

Diyanet

Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilir

Allah, yakınına iyilik yapmayı yardım etmeyi emrediyor.

16

Nahl

90

Diyanet

 Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.

Allah, yardımcıdır

25

Furkan

31

Diyanet

Biz, işte böyle, her nebi için suçlulardan bir düşman yarattık. Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter.

Allah, yolunda cihad edenler kınamalardan korkmayın

5

Maide

54

Muhammed Esed

Siz ey imana ermiş olanlar! Eğer imanınızı kaybederseniz, Allah, zaman içinde (sizin yerinize) Onun sevdiği ve Onu seven insanlar geçirecektir; müminlere karşı alçak gönüllü, hakikati inkar edenlere karşı onurlu; Allah yolunda üstün çaba gösteren ve kendilerini kınayabilecek kimselerin kınamasından korkmayan (insanlar): Bu, Allahın dilediğine bağışladığı lütfudur. Allah (lütfunda) sınırsızdır ve her şeyi bilendir.

Allah, zamandan mekandan münezzehtir

30

Rum

18

Muhammed Esed

Göklerde ve yerde her türlü övgünün O'na mahsus olduğunu (görerek) öğle vaktinde de sonrasında da (O'nu yüceltin).

Allah'a borç vermek

2

Bakara

245

Diyanet

Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O'na döndürüleceksiniz.

Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz

 

Hucurat

16

Diyanet

(Ey Muhammed!) De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir."

Allah'a gereği gibi değer verilmiyor mu?

22

Hac

74

Diyanet

Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.

Allah'a gereği gibi değer verilmiyor mu?

39

Zümer

67

Diyanet

Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O'nun elindedir. Gökler de O'nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

Allah'a inanmayan cennete gidemez

4

Nisa

123

Diyanet

 İş, ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kim kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandırılır. O, kendisine Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir.

Allah'a karşı yalan uyduranlar

11

Hud

18

Diyanet

Kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir? İşte bunlar, Rablerine arz edilecekler ve şâhitler de, "Rablerine karşı yalan söyleyenler işte bunlardır" diyeceklerdir. Biliniz ki, Allah'ın lâneti zalimler üzerinedir.

Allah'a nasıl yakın olunur

9

Tevbe

98, 99

Diyanet

Bedevîlerden öyleleri vardır ki, (Allah yolunda) harcayacakları şeyi bir zarar sayar ve (bundan kurtulmak için) size belâlar gelmesini beklerler. Kötü belâlar kendi başlarına olsun. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Allah'a nasıl yakın olunur

5

Maide

35

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının, O'na yaklaşmaya vesile arayın ve O'nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Allah'a nasıl yakın olunur

35

Fatır

10

Diyanet

Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah'a aittir. Güzel sözler ancak O'na yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir.  Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar.

Allah'a nasıl yakın olunur

34

Sebe

37

Diyanet

Ne mallarınız ne de çocuklarınız, sizi bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler.

Allah'a nasıl yakın olunur

13

Rad

22

Diyanet

Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.

Allah'a nasıl yakın olunur

30

Rum

38

Diyanet

Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Allah'a tevekkül etsinler

64

Tegabun

13

Diyanet

Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.

Allah'a ve resulüne savaş açan bozguncular

5

Maide

33

Diyanet

Allah'a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.

Allah'a zordayken yakaran. Kolayda unutan

10

Yunus

12

Diyanet

İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiş (hoş gösterilmiş)tir.

Allah'dan başka kimi önemsiyor sunuz?

4

Nisa

108

Diyanet

Bunlar, insanlardan gizlenmeye çalışırlar da Allah'tan gizlenmezler. Hâlbuki Allah, geceleyin, razı olmayacağı sözleri kurarlarken onlarla beraberdir. Allah, onların yaptıklarını (ilmiyle) kuşatmıştır.

Allah'ı anlamamak

55

Rahman

29

Diyanet

Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır.

Allah'ı anlamamak

49

Hucurat

15

Diyanet

İman edenler ancak, Allah'a ve resuline inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.

Allah'ı anlamamak

51

Zariyat

20-21

Diyanet

Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?

Allah'ı anlamamak

3

Al-i İmran

191

Diyanet

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler.

Allah'ı kendi tanıttığı gibi tanımalıyız. Esma-i Hüsna

2

Bakara

198

Diyanet

(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife'ye) akın ettiğinizde, Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin.  Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.

Allah'ı kendi tanıttığı gibi tanımalıyız. Esma-i Hüsna

2

Bakara

239

Diyanet

Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah'ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).

Allah'ı kendi tanıttığı gibi tanımalıyız. Esma-i Hüsna

7

Araf

180

Diyanet

En güzel isimler Allah'ındır. O'na o güzel isimleriyle dua edin ve O'nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır.

Allah'ın ayetleri konusunda mücadele edenler

40

Mümin

56

Diyanet

Allah'ın âyetleri hakkında, kendilerine gelmiş bir delilleri olmaksızın tartışanlar var ya, onların kalplerinde ancak bir büyüklük taslama vardır. Onlar, tasladıkları büyüklüğe asla ulaşmazlar. Sen Allah'a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir

Allah'ın ayetlerine iman etmeyenlerin yolu kötüdür.

16

Nahl

104

Diyanet

Allah'ın âyetlerine inanmayanları, Allah elbette doğru yola iletmez. Onlar için elem dolu bir azap vardır.

Allah'ın ayetlerini etkisizleştiren cehennem ehlidir.

22

Hac

51

Diyanet

Âyetlerimizi geçersiz kılmak için  çaba gösterenler var ya, işte onlar cehennemliklerdir.

Allah'ın ayetlerini etkisizleştiren cehennem ehlidir.

34

Sebe

38

Diyanet

Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışanlar var ya, işte onlar azap için hazır bulundurulacaklar.

Allah'ın ayetlerini küçük bir bedele satanlar

2

Bakara

41

Muhammed Esed

Bunun için de, size geçmişte bildirilmiş olan haberleri doğrulayıcı nitelikte indirdiğim bu vahye inanın; onun gerçekliğini inkar edenlerin öncüsü olmayın; mesajlarımı küçük bir kazanca değişmeyin; ve Bana, yalnızca Bana karşı sorumluluk bilinci taşıyın!

Allah'ın bazı emirleri

4

Nisa

58

Diyanet

 Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Allah'ın bazı emirleri

7

Araf

29

Diyanet

De ki: "Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (O'na) doğrultun. Dini Allah'a has kılarak O'na ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz."

Allah'ın bazı emirleri

2

Bakara

279

Diyanet

Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.

Allah'ın bazı emirleri

2

Bakara

254,261-274

Diyanet

Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

Allah'ın bazı emirleri

98

Beyyine

5

Diyanet

Hâlbuki onlara, ancak dini Allah'a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.

Allah'ın bazı emirleri

16

Nahl

90

Diyanet

Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.

Allah'ın bazı emirleri: Allah'a karşı gelmekten sakının

3

Al-i İmran

102

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.

Allah'ın bazı emirleri: Ayetlerin gizlenmesi lanatlik ve vebaldir.

3

Al-i İmran

187

Diyanet

Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!

Allah'ın bazı emirleri: Ayetlerin gizlenmesi lanatlik ve vebaldir.

2

Bakara

159,161,162,174-176

Diyanet

İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap'ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.

Allah'ın bazı emirleri: Dinin rant ve menfaat aracı yapılmasına niçin sessiz haldesiniz.

7

Araf

169

Diyanet

Derken, onların ardından yerlerine Kitab'a (Tevrat'a) varis olan (kötü) bir nesil geldi. Şu geçici dünyanın değersiz malını alır ve "(nasıl olsa) biz bağışlanacağız" derlerdi. Kendilerine benzeri bir mal gelse onu da alırlar. Allah hakkında, gerçek dışında bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan Kitap'ta söz alınmamış mıydı? Onun içindekileri okumamışlar mıydı? Hâlbuki, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmüyor musunuz?

Allah'ın bazı emirleri: Dinin rant ve menfaat aracı yapılmasına niçin sessiz haldesiniz.

2

Bakara

41

Diyanet

Elinizdeki Tevrat'ı tasdik edici olarak indirdiğim (Kur'an'a) iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.

Allah'ın bazı emirleri: Dinin rant ve menfaat aracı yapılmasına niçin sessiz haldesiniz.

9

Tevbe

34

Diyanet

Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah'ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele.

Allah'ın bazı emirleri: Dinini param parça yapanlara uyma?

6

En'am

159

Diyanet

Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, (senin) onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.

Allah'ın bazı emirleri: Haksız yere cana kıymayın.

5

Maide

32

Diyanet

 Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap'ta) şunu yazdık: "Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.

Allah''ın bazı emirleri: İnfak yapın.

2

Bakara

268

Diyanet

 Şeytan sizi fakirlikle korkutur  ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet va'dediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

Allah'ın bazı emirleri: Kitaba sım sıkı sarılın . O'na kulak verin.

2

Bakara

93

Diyanet

Hani, Tûr'u tepenize dikerek sizden söz almıştık, "Size verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın; ona kulak verin" demiştik. Onlar, "Dinledik, karşı geldik"  demişlerdi. İnkârları yüzünden buzağı sevgisi onların kalplerine sindirilmişti. Onlara de ki: (Tevrat'a beslediğinizi iddia ettiğiniz) imanınızın size emrettiği şey ne kötüdür, eğer inanan kimselerseniz!

Allah'ın bazı emirleri: kitabıma sığının emrini vermedi mi?

7

Araf

170

Diyanet

Kitab'a sımsıkı sarılanlara ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz biz, iyiliğe çalışan (erdemli) kimselerin mükâfatını zayi etmeyiz.

Allah'ın bazı emirleri: Mükemmel din, tamamlanmış Kur'an vermedi mi?

5

Maide

4

Diyanet

 (Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: "Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.

Allah'ın bazı emirleri: Size kitabıma sığının emrini vermedi mi?

3

Al-i İmran

103

Diyanet

Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.

Allah'ın bazı emirleri: Size Müslümanlar adını vermedi mi?

22

Hac

78

Diyanet

Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim'in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur'an'da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız.  Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!

Allah'ın görülmesi  mümkün değildir.

7

Araf

143

Diyanet

Musa tayin edilen sürede gelince ve Rabbi O'nunla konuşunca: "Rabbim, bana göster, Seni göreyim" dedi. (Allah:) "Beni asla göremezsin, ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de beni göreceksin." Rabbi dağa tecelli edince, onu param parça etti. Musa bayılarak yere düştü. Kendine geldiğinde: "Sen ne yücesin (Rabbim). Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin ilkiyim" dedi.

Allah'ın görülmesini

6

En'am

103

Diyanet

Gözler O'nu idrak edemez ama O, gözleri idrak eder. O, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.

Allah'ın görülmesini "fazlalık" kelimesinden çıkaranlar var

10

Yunus

26

Diyanet

Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.

Allah'ın insanlara  müdahalesini diğer insanlarla yapar.

9

Tevbe

52

Diyanet

De ki: "Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah'ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz."




Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

10

Yunus

11

Diyanet

 Eğer Allah, insanlara onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları, kendi azgınlıkları içinde bocalar hâlde bırakırız.

Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

35

Fatır

45

Diyanet

Eğer Allah, insanları kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir.

Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

4

Nisa

12

Diyanet

Eğer çocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. (Bu paylaştırma, ölen karılarınızın) yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi, yahut borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. (Yine bu paylaştırma) yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borçlarınızın ödenmesinden sonradır. Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa, ona altıda bir düşer.  Eğer (kardeşler) birden fazla olurlarsa, üçte birde ortaktırlar. (Bu paylaştırma varislere) zarar vermeksizin  yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun ödenmesinden sonra yapılır. (Bütün bunlar) Allah'ın emridir. Allah, hakkıyla bilendir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)

Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

10

Yunus

99

Diyanet

Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü'min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?

Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

76

İnsan

2,3

Diyanet

Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık. Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.


Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

13

Rad

11

Diyanet

İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah'ın emriyle onu korurlar.  Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah'tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.

Allah'ın insanlara özel bir müdahalesi yoktur.

6

En'am

165

Diyanet

O, sizi yeryüzünde halifeler (oraya hâkim kimseler) yapan, size verdiği nimetler konusunda sizi sınamak için bazınızı bazınıza derece derece üstün kılandır. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır. Şüphe yok ki O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.

42

Şura

20, 21

Diyanet

 Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.
Yoksa, Allah'ın izin vermediği bir dini kendilerine tutulacak yol kılan  ortakları mı var? Eğer (cezaların ertelenmesine dair) kesin hükmü  olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz, zâlimler için elem dolu bir azap vardır.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.

90

Beled

8, 10

Diyanet

Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.

11

Hud

118

Diyanet

Hem, Rabbin dileseydi, bütün insanlığı bir tek ümmet yapardı; fakat (O, yollarını seçmekte kendilerini özgür bıraktı diye) hala farklı görüşler benimsemekteler;

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.

3

Al-i İmran

165

Diyanet

Onların (müşriklerin) başına (Bedir'de) iki mislini getirdiğiniz bir musibet (Uhud'da) sizin başınıza geldiğinde, "Bu, nereden başımıza geldi?" dediniz, öyle mi? De ki: "O (musibet), kendinizdendir." Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.

14

İbrahim

42

Diyanet

Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.

2

Bakara

214

Diyanet

Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü'minler, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah'ın yardımı pek yakındır.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.                  Yol seçimi insanlara  ait

76

İnsan

3

Muhammed Esed

Gerçek şu ki, Biz ona yolu/yöntemi gösterdik; şükredici, ya da nankör (olması artık kendisine kalmıştır).

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Azap geciktirilir.

11

Hud

8

Diyanet

Andolsun, biz onlardan azabı belirli bir süreye kadar geciktirsek, o zaman da mutlaka "Onu ne alıkoyuyor?" derler. İyi bilin ki, azap onlara geleceği gün, kendilerinden bir daha uzaklaştırılmaz ve alay etmekte oldukları şey, kendilerini çepeçevre kuşatmış olur.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Azap geciktirilir.

91

Şems

7, 10

Diyanet

Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Müdahil olmadan da dilediklerimiz gerçekleşmez.

76

İnsan

29, 30

 

İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar. Allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Sapanları saptırır.

61

Saffat

5

Diyanet

Hani Mûsâ kavmine, "Ey kavmim! Allah'ın size gönderdiği resulü olduğumu bilip durduğunuz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?" demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Yol tercihi insana aittir

67

Mülk

2

Diyanet

O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Zulmedenlere  de…

22

Hac

39-40

Hakkı Yılmaz

Kendilerine savaş açan kimselere, kendilerini haksızlığa uğratnmaları; onlar, başka değil sırf "Rabbimiz Alla'tır" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmaları nedeniyle savaşa izin verildi. Ve şüphesiz ki Allah, onları zafere ulaştırmaya en iyi gücü yetendir. Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, filiz, tomuscuk, ağaçta meyve, toplanmış tahıl, bakliyat, kıraç arazide diken, yapılı bina ne varsa hepsi, tüm alışveriş yerleri; çarşı-pazar,tüm salat; destek yerleri (iş, istihdam ve istihsal yerleri, eğitim öğretim kurumları ve güvenlik merkezleri) ve içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan mescitler yerle bir edildi.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Zulmedenlere  de…

22

Hac

40

Edip Yüksel

Onlar ki yalnızca, "Efendimiz ALLAH'tır" dedikleri için haksız yere ülkelerinden çıkarıldılar. Allah halkın bir kısmını bir kısmına karşı savunmasaydı silolar, alışveriş merkezleri, yardım kurumları, ve içlerinde ALLAH'ın isminin çokça anıldığı mescidler yıkılırdı. ALLAH kendisine yardım edenlere elbette yardım edecektir. ALLAH Kuvvetlidir, Güçlüdür..

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur. Zulmedenlere  de…

22

Hac

40

Diyanet

Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.Kendini kötü insanlardan koruyabilen ayakta kalır.

22

Hac

40

Muhammed Esed

onlar ki, sadece "Bizim Rabbimiz Allah'tır!" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Çünkü, Allah insanları birbirlerine karşı savunmasız bıraksaydı, şüphesiz o zaman, içlerinde Allah'ın isminin çokça anıldığı manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler (çoktan) yıkılıp gitmiş olurdu. Ve muhakkak ki Allah, O'nun davasına arka çıkanlara yardım edecektir: çünkü, Allah (her şeyi hükmü altında tutan) en yüce iktidar Sahibidir.

Allah'ın insanlara özel müdahalesi yoktur.Kendini kötü insanlardan koruyabilen ayakta kalır.

22

Hac

40

Erhan Aktaş

Onlar, sadece "Rabb'imiz Allah'tır." dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah, insanların bazılarını bazılarıyla savmasaydı, içinde Allah'ın isminin çokça anıldığı sevamiu, biyeun, selavat, mescitler mutlaka yıkılırdı. Allah, kendisine yardım edene mutlaka yardım eder. Kuşkusuz Allah, Mutlak Güç Sahibi'dir, Mutlak Üstün Olan'dır.

Allah'ın insanları yaratış sebebi denemek içindir

67

Mülk

2

Diyanet

O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.

Allah'ın ipine sımsıkı sarılın.

3

Al-i İmran

103

Diyanet

Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.

Allah'ın kalbini mühürlediği kişiler

47

Muhammed

16

Diyanet

Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Az önce ne söyledi?" derler. İşte bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.

Allah'ın müdahalesi vahiyle, insan eliyle, yasalarına uyulmaması sebebiyledir

22

Hac

40

Diyanet

Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.

Allah'ın müdahalesi yoktur

13

Yusuf

11

Diyanet

İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah'ın emriyle onu korurlar.  Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Alla

Allah'ın müdahalesi yoktur

29

Ankebut

53

Diyanet

Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar. (Hikmet gereği) belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara mutlaka gelirdi. Onlar farkında değillerken kendilerine ansızın elbette gelecektir.

Allah'ın müdahalesi yoktur.

16

Nahl

61

Diyanet

Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.

Allah'ın müdahalesi yoktur.

8

Enfal

68

Diyanet

Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah'ın müdahalesi yoktur. İstediğini, isteyeni cennetine veya cehennemine koyar

17

İsra

18,     19

Diyanet

Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer. Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir.

Allah'ın oğlu dediler

9

Tevbe

30-31

Diyanet

Yahudiler, "Üzeyr, Allah'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar ise, "İsa Mesih, Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar! (Yahudiler) Allah'ı bırakıp, hahamlarını; (hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. Oysa, bunlar da ancak, bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.

Allah'ın özel bir müdahalesi yoktur.

8

Enfal

53

Diyanet

Bunun sebebi şudur: Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışlar)ı değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Allah'ın özel bir müdahalesi yoktur.

43

Zuhruf

33-35

Diyanet

Eğer bütün insanlar (kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmân'ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.  Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. Rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır.

Allah'ın özel bir müdahalesi yoktur.

2

Bakara

126

Diyanet

Hani İbrahim, "Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır" demişti. Allah da, "İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!" demişti.

Allah'ın özel bir müdahalesi yoktur.

42

Şura

14

Diyanet

Onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer (azabın) belli bir süreye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra Kitab'a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Allah'ın rab'liğine iman edenler hayatı da dahil her şeyiyle teslim olandır

2

Bakara

246

Diyanet

Mûsâ'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. O, "Ya üzerinize savaş farz kılındığı hâlde, savaşmayacak olursanız?" demişti. Onlar, "Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz hâlde Allah yolunda niye savaşmayalım" diye cevap vermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüz çevirdiler. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir.

Allah'ın sünneti (sözü) değişmez

7

Araf

185

Diyanet

Onlar göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizama , Allah'ın yarattığı her şeye, ecellerinin yaklaşmış olabileceğine hiç bakmadılar mı? Peki, bundan sonra artık hangi söze inanacaklar?

Allah'ın sünneti (sözü) değişmez

35

Fatır

43

Diyanet

Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyle davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar ancak öncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allah'ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah'ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.

Allah'ın tanımı

23

Kehf

88

Diyanet

De ki: "Eğer biliyorsanız söyleyin: Her şeyin hükümranlığı elinde olan, kendisi koruyan, kendisine karşı korunulamaz olan kimdir?"

Allah'ın vahiyleri arasında,  sünnetullah da çelişki yoktur.

30

Rum

30

Ali Bulaç

Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.

Allah'ın varlığını Musa sorguluyor

7

Araf

143

Diyanet

Mûsâ, belirlediğimiz yere (Tûr'a) gelip Rabbi de ona konuşunca, "Rabbim! Bana (kendini) göster, sana bakayım" dedi. Allah da, "Beni (dünyada) katiyen göremezsin. Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni görebilirsin." dedi. Rabbi, dağa tecelli edince  onu darmadağın ediverdi. Mûsâ da baygın düştü. Ayılınca, "Seni eksikliklerden uzak tutarım Allah'ım! Sana tövbe ettim. Ben inananların ilkiyim" dedi.

Allah'ın yaptığı dışında herşey sorgulanacak

21

Enbiya

23

Diyanet

O, yaptığından dolayı sorgulanamaz fakat onlar sorgulanırlar.

Allah'ın yaratmasında hiçbir değişiklik yoktur

30

Rum

30

Diyanet

 Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata  sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur.  İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

10

Yunus

64

Diyanet

Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah'ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

6

En'am

34

Ali Bulaç

Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler. Allah'ın sözlerini (va'dlerini) değiştirebilecek yoktur. Andolsun, gönderilenlerin haberlerinden bir bölümü sana da geldi.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

33

Ahzap

62

Diyanet

Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah'ın kanunu böyledir. Allah'ın kanununda asla değişme bulamazsın.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

17

İsra

77

Diyanet

Senden önce gönderdiğimiz nebilerimiz hakkındaki kanun böyledir. Bizim kanunumuzda hiçbir değişme bulamazsın.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

35

Fatır

43

Diyanet

Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyle davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar ancak öncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allah'ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah'ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

48

Fetih

23

Diyanet

Allah'ın öteden beri işleyip duran kanunu (budur). Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

50

Kaf

29

Diyanet

Benim katımda söz değiştirilmez ve ben kullara zulmedici değilim.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

33

Ahzap

62

Diyanet

Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah'ın kanunu böyledir. Allah'ın kanununda asla değişme bulamazsın.

Allah'ın yasası (sözü) değişmez

35

Fatır

43

Diyanet

Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyle davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar ancak öncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allah'ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah'ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.

Allah'tan başka  dostlar edinme

39

Zümer

2

Diyanet

(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab'ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak O'na kulluk et.

Allah'tan başka  dostlar edinme

39

Zümer

3

Diyanet

İyi bilin ki, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp da başka dostlar edinenler, "Biz onlara sadece, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecekt

Allah'tan başka dirilten ve öldüren yoktur.

30

Rum

19

Diyanet

Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız.

Allah'tan başka dualara karşılık veren yoktur.

2

Bakara

186

Diyanet

Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.

Allah'tan başka fayda ve zarar verecek yoktur.

4

Nisa

78

Diyanet

Nerede olursanız olun,  sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!

Allah'tan başka ibadete layık kimse yok.

47

Muhammed

19

Diyanet

Bil ki Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem kendinin, hem de inanmış erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de, içinde kalacağınız yeri de bilir.

Allah'tan başka ilah edinme

17

İsra

22

Diyanet

Allah ile birlikte başka bir tanrı edinme, yoksa kınanmış ve yalnızlığa itilmiş olarak kalırsın.

Allah'tan başka kanun koyucu yoktur.

7

Araf

54

Muhammed Esed

 Allahtır sizin Rabbiniz; gökleri ve yeri altı evrede yaratan; ve arşa, o sınırsız kudret ve iktidar makamına kurulan. Gündüze, kendisini ivedilikle kovalayan geceyi sarıp sarmalayan O; koyduğu yasalara boyun eğen güneşiyle, ayıyla, yıldızlarıyla her şey Onun: bütün bir yaratılış ve tüm buyurma, yasama kudreti. Ne yücedir Allah, ne uludur alemlerin Rabbi!

Allah'tan başka korkulacak yoktur.

3

Al-i İmran

175

Diyanet

O şeytan  sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mü'min iseniz, benden korkun.

Allah'tan başka malik yoktur.

1

Fatiha

4

Diyanet

Din gününün malikidir.

Allah'tan başka rızık veren yoktur.

51

Zariyat

58

Diyanet

 Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.

Allah'tan başka tevekkül eden yoktur.

33

Ahzap

3

Diyanet

Allah'a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter.

Allah'tan başka yaratıcı yoktur.

39

Zümer

62

Diyanet

Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir.

Allah'tan başkasından çekinilmez

33

Ahzap

37

Diyanet

Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.

Allah'tan gaybi bilgiler

36

Yasin

38

Diyanet

Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir.

Allah'tan indirilene uy, Başka dos edinme

7

Araf

3

Diyanet

 Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

Amel defteri

17

İsra

14

Diyanet

- "Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter" denilecektir.

Amel defteri

17

İsra

13

Diyanet

Her insanın amelini boynuna yükledik.  Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.

Amel defteri

50

Kaf

17, 18

Diyanet

Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. - İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.

Amel defteri

39

Zümer

69

Diyanet

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.

Anneye babaya iyi davran

17

İsra

23

Diyanet

Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara "öf!" bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.

Arafta bekleyenler

7

Araf

46

Diyanet

İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur , A'râf  üzerinde de birtakım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selâm olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu

Araştır incele sözün en güzeline uy.

39

Zümer

18

Diyanet

Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.

Arş'ın nuru

 

Nur

35

 

Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Arş'ın nuru

1

Fatiha

2

Diyanet

Hamd Alemlerin Rabbi'nedir.

Ashab;              Dan bazıları kendilerini kurtarmak için düşmana bile katılabiliyorlar

33

Ahzap

14, 15, 16, 17

Ali Fikri Yavuz

Eğer (Medine'nin) her tarafından evlerine (düşman saldırısı ile) girilse de, sonra kendilerinden küfre dönüş istenilse, hemen onu yapacaklardı ve bunda pek az duraklayacaklardı. Halbuki bundan evvel Allah'a söz vermişlerdi: Arkalarını dönmiyeceklerdi. Allah'a verilen söz ise, sorumluluğu gerektirir. De ki: "Eğer siz ölümden ya da öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermeyecektir. O takdirde bile (hayatın zevklerinden) pek az yararlandırılırsınız."De ki:  "Eğer Allah size bir azab dilerse veya size bir rahmet murad ederse, sizi Allah'dan koruyabilecek ve rahmetini engelliyecek kimdir?" Onlar, kendilerine Allah'dan başka hiç bir dost ve yardımcı bulamazlar.





Ashabın içinde münafıklar da vardı.

63

Münafikun

1

Diyanet

(Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, "Senin, elbette Allah'ın resulü olduğuna şahitlik ederiz" derler. Allah senin, elbette kendisinin resulleri olduğunu biliyor. (Fakat) Allah, o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.

Ashabtan bazıları Dünya malına meylediyor.

3

Al-i İmran

152

Ali Bulaç

Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O'nun izniyle onları kırıp geçiriyordunuz. Öyle ki sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz. Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi. Ama (yine de) sizi bağışladı. Allah mü'minlere karşı fazl (ve ihsan) sahibi olandır.

Ashabtan bazıları kendilerini kurtarmak için düşmana bile katılabiliyorlar

33

Ahzap

18,  19

Ali Fikri Yavuz

 Muhakkak ki Allah, içinizden nebilere yardımdan alıkoyan münafıkları ve kardeşlerine: "- Bize gelin, nebiberi bırakın" diyenleri biliyor. Bunlardan ancak pek azı harbe geliyorlardı.  (Harbe geldikleri zaman da), size yardım hususunda cimri kimseler olarak geliyorlar ve zafer kazanmanızı kıskanıyorlardı. Derken düşman korkusu gelince, (Hendek savaşında) o münafıkları gördün ki, ölüm baygınlığına düşmüş kimse gibi, gözleri dönerek sana bakıyorlardı. Nihayet o korku gidince, Allah yolunda harcamakta cimrilik eden kimseler olarak, keskin dilleri ile sizi ayıblarlar, size eziyyet verirler. İşte bunlar iman etmemişlerdir. Allah da amellerini boşa çıkardı. Bu (amelleri boşa çıkarmak), Allah'a göre pek kolaydır.

Ashabtan bazıları savaştan kaçıyorlar.

3

Al-i İmran

166, 167, 168

Diyanet

İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen, Allah'ın izniyledir. Bu, inananları da, münafıklık edenleri de belirtmesi içindir. Münafıklık edenlere: "gelin, Allah yolunda savaşın, veya hiç olmazsa savunmada bulunun" dendiği zaman: "Eğer savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik" dediler. O gün, onlar imandan çok inkara yakındılar. Kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah gizlediklerini onlardan iyi bilir. (Onlar), kendileri oturup kaldıkları hâlde kardeşleri için, "Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi" diyen kimselerdir. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz kendinizden ölümü savın."

Ataist ve deistler

6

En'am

91

Diyanet

Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler.  Çünkü, "Allah, hiç kimseye hiçbir şey indirmedi" dediler.  De ki: "Mûsâ'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği, parça parça kâğıtlar hâline koyup ortaya çıkardığınız, pek çoğunu ise gizlediğiniz; (kendisiyle) sizin de, babalarınızın da bilmediği şeylerin size öğretildiği Kitab'ı kim indirdi?" (Ey Muhammed!) "Allah" (indirdi) de, sonra bırak onları, içine daldıkları batakta oynayadursunlar.

Ataist ve deistler

2

Bakara

6, 7

Diyanet

Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.

Ataları bir şey bilmeyen olsada mı onlara uyacaklar.

5

Maide

104

Diyanet

Onlara, "Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) ve Resul'e gelin" denildiğinde onlar, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter" derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?

Ataları bir şey bilmeyen olsada mı onlara uyacaklar.

2

Bakara

170-171

Diyanet

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)? İnkâr edenleri imana çağıran (resul) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

Atalarımıza din büyüklerimize keşke uymasaydık diyecekler

33

Ahzap

64-67

Diyanet

Şüphesiz Allah, kâfirlere lânet etmiş ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır. Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, "Keşke Allah'a ve Resûl'e itaat edeydik" diyecekler. Yine şöyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar."

Atalarından İbrahim'in babası da, kavmide uzaklaşmadı.

 

Zuhruf

25-28

Diyanet

Biz de onlardan intikam aldık. Yalanlayanların sonu, bak nasıl oldu! Hani İbrahim, babasına ve kavmine şöyle demişti: Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir." "Ben ancak O, beni yaratana taparım. Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir." İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı.

Atalarını sapık kimseler olarak buldular

37

Saffat

68-70

Diyanet

Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir. Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular. Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular.

Atalarının izledikleri yolu izlerlr.

2

Bakara

170

Diyanet

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?

Atalarının taptığı gibi tapıyorlar.

11

Hud

109

Diyanet

(Ey Muhammed!) Şunların taptıkları şeylerin batıl olduğu konusunda şüpheye düşme. Onlar sadece, daha önce babalarının taptığı gibi tapıyorlar. Şüphesiz biz onlara (azaptan) paylarını eksiksiz olarak tastamam vereceğiz.

Atalarının yalanladıkları gibi onların çocuklaı da uymadılar.

7

Araf

101

Diyanet

 İşte memleketler! Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişti. Fakat onlar daha önce yalanladıklarına inanacak değillerdi. Allah, kâfirlerin kalplerini işte böyle mühürler.

Atalarınız ya yanlış yoldalarsa?

5

Maide

104

Diyanet

Onlara, "Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) ve resule gelin" denildiğinde onlar, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter" derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?

Atalarınıza değil Allah'ın indirdiğine uyun

31

Lokman

21

Diyanet

Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine uyun" denildiği zaman, "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler. Şeytan, kendilerini cehennem azabına çağırıyor olsa da mı?

Atalarınızdan duyduklarınıza göre dini yaşamayın.

7

Araf

28

Diyanet

 Çirkin bir iş işledikleri vakit, "Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, Allah da bize bunu emretti" derler. De ki: "Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah'ın üzerine mi atıyorsunuz?"

Atalarınızdan duyduklarınıza göre dini yaşamayın.

42

Zuhruf

22, 23, 24

Diyanet

Hayır! Onlar sadece, "Şüphesiz biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk ve biz onların izlerinden gitmekteyiz" dediler.  - İşte böyle, biz senden önce hiçbir memlekete bir uyarıcı göndermedik ki, oranın şımarık zenginleri, "Şüphe yok ki biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk. Biz de elbette onların izlerinden gitmekteyiz" demiş olmasınlar. (Gönderilen uyarıcı,) "Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?" dedi. Onlar, "Biz kesinlikle sizinle gönderilen şeyi inkâr ediyoruz" dediler.

Atalarınızdan duyduklarınıza göre dini yaşamayın.

7

Araf

71

Diyanet

Hûd, "Artık size Rabbinizden bir azap ve öfke inmiştir. Allah'ın, haklarında hiçbir delil indirmediği, yalnızca sizin ve babalarınızın uydurduğu birtakım isimler (düzmece tanrılar) hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Öyleyse (başınıza geleceği) bekleyin! Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!" dedi.

Ayet nedir

41

Fussilet

37

Süleyman Ateş

Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir. Eğer Allah'a tapıyorsanız, güneşe ve aya secde etmeyin; onları yaratan Allah'a secde edin.

Ayet nedir

36

Yasin

33

Ali Bulaç

Ölü toprak kendileri için bir ayettir; biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler.

Ayet, ayetlerin üstünü örtenler

4

Nisa

56

Diyanet

Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ayeti yalanlayanlar cehennemliktir.

7

Araf

36

Diyanet

 Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Ayetlerden yüz çevirenler zalimdir

20

Ta-ha

124

Diyanet

"Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz."

Ayetlere aldırış etmeyenin yoldaşı şeytandır.

43

Zuhruf

36, 37, 38

Diyanet

Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.
Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar. Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!" der.

Ayetlere yüz çevirme

6

En'am

46

Diyanet

De ki: "Ne dersiniz, eğer Allah sizin kulağınızı ve gözlerinizi alır,  kalplerinizi de mühürlerse, Allah'tan başka onu size (geri) getirecek ilâh kimmiş?" Bak, biz âyetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz, sonra onlar nasıl yüz çeviriyorlar?

Ayetleri inadına inkar ediyorlar

6

En'am

33

Diyanet

 Ey Muhammed! Biz çok iyi biliyoruz ki söyledikleri elbette seni incitiyor. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler Allah'ın âyetlerini inadına inkâr ediyorlar.

Ayetleri inkar edenlere din günü terazi kurulmaz

18

Kehf

105

Diyanet

Onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.

Ayetleri yalanlayanlara sorulacak

27

Neml

84

Diyanet

Hesap yerine geldiklerinde Allah şöyle der: "Siz benim âyetlerimi, onları ilmen kavramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa  ne yapıyordunuz ki?!"

Azap,        ölürken

47

Muhammed

24-28

Diyanet

Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var? Kendileri için hidayet yolu belli olduktan sonra gerisingeri dönenleri, şeytan aldatıp peşinden sürüklemiş ve kendilerini boş ümitlere düşürmüştür. Bu, münafıkların, Allah'ın indirdiğini beğenmeyen kimselere, "Bazı işlerde size itaat edeceğiz" demelerindendir. Allah, onların gizlice konuşmalarını bilir. Melekler, onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken hâlleri nasıl olacak? Bu, Allah'ı gazaplandıran şeylere uydukları ve O'nun hoşnut olduğu şeyleri beğenmedikleri içindir. Allah da onların amellerini boşa çıkarmıştır.





Azap, araf'ta cennet cehennem öncesi

76

Araf

46

Diyanet

İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur , A'râf  üzerinde de birtakım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selâm olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu

Azap, ölürken

4

Nisa

97

Diyanet

Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: "Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)" Onlar da, "Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik" derler. Melekler, "Allah'ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!" derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir.

Azap, sen aralarında iken azap edilmeyecek

8

Enfal

33

Diyanet

Oysa sen onların içinde iken, Allah onlara azap edecek değildi. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir.

 

Yükteki Su Kabı: Yusuf’un Hikâyesinden Bugüne Adalet ve Merhamet ? Bir gün ansızın yüklerin arandığını hayal et… Herkesin omzunda, sırtında...