KİBİRLİ OLMAYALIM!


                                         
KİBİRLİ OLMAYALIM.

 

                Hiç kimse diğerinden üstün olamaz. Yaratılış gereği bütün insanlar eşittir.  Bunun için yaşamımızda alçak gönüllü olmayı bilmeliyiz. Yüce Allah katında en üstün olanımız da Yüce Allah’a en çok saygı duyanımızdır. Bu kişiler inancı gereği zaten alçak gönüllü olurlar.

                Hiç kimse diğerinden üstün olamaz; çünkü yaratılış gereği tüm insanlar eşit bir değere sahiptir. Bu eşitlik, insanoğlunun temel hak ve özgürlüklerini de kapsar ve yaşamımızda bu gerçeği unutmamak, alçak gönüllü olmanın önemini kavramamıza yardımcı olur. Alçak gönüllülük, kendini başkalarından üstün görmemek, empati yapmak ve hoşgörülü davranmak demektir.

 

                Hucurat Suresi, 13. Ayet;
“… Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, Allah'a en çok saygı duyanınızdır. Allah her şeyi bilendir; her şeyden haberdar olandır.”

 

                Rivayetlerde “Peygamberimiz ile birlikte oturduğumuz sırada biri gelip ‘Hanginiz Muhammed`dir?’ diye sordu. Allah’ın Resulü ashabı arasında dayanmış oturuyordu. ‘İşte dayanmış olan şu beyaz kimsedir.’ dedik.
(Buhari; Kitabu’l-ilm, 57).

 

               Şimdi, korumalar eşliğinde, ihtişamlı ve lüks bir yaşam süren tarikat şeyhleri var. Bu kişilerin sıkça Kur’an, hadis ve sünnetten bahsetmeleri, aslında neyi kastettiklerinin anlaşılmasını zorlaştırıyor. Kimin sünneti, neyin hadisi olduğuna dair net bir anlayış yok; her biri, kendi yorumlarına göre bu kavramları çarpıtıyor. Kalabalıklar içinde, bu şahısların şeyhleri sıradan insanlardan çok daha fazla dikkati üzerine çekiyor. Binlerce kişinin arasında bile, “Sizin şeyhiniz kim?” diye sormaya gerek kalmadan, herkes onun kim olduğunu biliyor.

 

                Ancak yukarıda okuduğumuz ayeti ve bu ayete dayanan emiri göz ardı ediyorlar. Bu durum, aslında onların Allah’ı ve Resulü farklı bir şekilde anladıklarını gösteriyor. Ne Kur'an'a ne de Kur'an'a paralel kabul edilen kitaplara uydukları ortada. Bu, hem inançlarının hem de pratiklerinin gerçek bir İslam anlayışıyla çelişen bir yaklaşım olduğunu ortaya koyuyor.

 

 

                Pek rivayetlere girmek istemiyorum, ancak bütün hadis kitaplarında her hadisin bile farklı versiyonlarının olduğunu göstermek adına ikinci farklı bir hadisi sizinle paylaşmak istiyorum. Basit bir konuda bile birden fazla değişikliği görmek mümkün.

 

                Nebi'mizle birlikte oturduğumuz sırada, bir kişi yanımıza gelerek "Hanginiz Muhammed'dir?" diye sormuştu. Allah'ın Resulü, ashabı arasında dayanmış oturuyordu; biz de, "İşte dayanmış olan şu beyaz kimsedir." diye cevap verdik.
(Buhari; Kitabu’l-ilm, 57).

 

                Ancak şöyle bir durum var ki, bu sahih dediğiniz hadislere sözde iman ediliyor ama uygulama konusunda oldukça zayıf kalınıyor. Dinimizin özünün samimiyet, tevazu ve topluluk içindeki mütevazı bir duruş olduğunu gösteriyor. Tarikat şeyhlerinin lüks yaşamları ve kibirli duruşları, bu özün dışına çıktıklarını işaret ediyor. İslam, asıl itibariyle zenginlik veya güç üzerine değil; tevazu ve inanç üzerine kuruludur.

                31 Lokman Suresi, 18. Ayet;
İnsanlara yanağını bükme (kibirli olma) ve yeryüzünde kibirlenerek yürüme! Şüphesiz ki Allah kendini beğenip övünenleri sevmez.

 

                17 İsra Suresi,  37. Ayet;
Yeryüzünde kibirlenerek yürüme! Şüphesiz ki sen asla yeri yaramazsın; boyun da asla dağlara ulaşamaz.

 

                Öğünmekte kibirden gelmektedir. Konumundan dolayı övünen, Firavun’a baksın (10:91), Rütbesiyle öğünen Hâmân’a baksın (29:39), İlmiyle öğünen şeytana baksın (7:12), soyuyla öğünen Ebu Leheb’e  baksın (111:3), Malıyla öğünen, Kârun’a baksın (28:81).

 

                Ayetlerde  "İnsanlara yanağını bükme (kibirli olma) ve yeryüzünde kibirlenerek yürüme! Şüphesiz ki Allah kendini beğenip övünenleri sevmez." ifadesi, insanların tevazu göstermesi gerektiğini, kibirli ve kendini beğenmiş bir tutumun ise hoş karşılanmayacağını vurgular. Bu ayet, tevazunun ve samimiyetin önemi de ortaya konmaktadır.

 

Doğrularım Allah'ın, yanlışlarım bana aittir.                                          Aydın ORHON


200-250 YIL ÖNCESİ YAŞANANLAR…


 

Nebi Muhammed’in ölümünden 60 sene sonra dine ilaveler başladı. 200-250 yıl sonra Kur’an’a paralel bir din oluşturdular. Yüce Allah Kitabında farklı söylerken, yaşananlar farklı olmaya, hatta Allah’ın helal dedikleri haram yapılmaya kadar gitti. Aynen Nebi Muhammed öncesi yapılanlar gibi… Bu güne kadar da geldi. Şimdi çoğunluk Kur’an’ı anlamadığı dilde okuyarak; Kur’an’a karşı kendilerini kör ve sağır yaptılar.

Bakara 18. Ayet;
onlar, sağır, dilsiz, kördürler; ve (artık) geriye dönemezler.

  Sonrasında, kulaktan duyma bilgilerle dine iman edenler, dinlerini yaşadıklarını düşündüler. Oysa yaşadıkları din, atalarının inancıydı; Yüce Allah’ın indirdiği din değil. Bugün de çoğu insan, bu yanlış inançla yaşamaya devam ediyor.

 6 En’am 116. Ayet;
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp- saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle yalan söylerler.’

                Mesela Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, İslam dinini yaşamadan mı öldüler? Onlar, dinin en güzel şekilde yaşama gayretinde oldular. Peki, nasıl yaşadılar? Sevgili Nebi Muhammed gibi… Nebi Muhammed nasıl yaşadı? Kur’an’ı rehber edinerek, vahye göre yaşadı.

7 Araf Suresi, 203. Ayet;
Kendilerine bir mucize getirmediğin zaman: “Mucize isteseydin ne olurdu,” derler. De ki: “Ben, SADECE Rabbimden BANA VAHYEDİLENE UYUYORUM.” Bunlar, Rabbinizden aydınlatmalardır, inanan bir toplum için bir hidayet ve rahmettir.

          Nebi Muhammed, vahiy edilene uyarak insanları Allah’ın kitabına davet ededursun, günümüzde her tarikat lideri kendi cemaatine çağrıda bulunmaya bulunmaya devam ediyor. Hatta daha da ileri giderek, katılanlara “Aklınızı bir kenara koymadan dini yaşayamazsınız” talimatını veriyor. Zira akıl bir kenara konulduğunda, her şeyin sona erdiği gerçeği ortaya çıkar.

Yunus Suresi, 100. Ayet;
Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanmaz ve (Allah) pisliği (huzursuzluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine kor.

                Artık ilah saydığınız kişinin ağzının içine bakar hale gelirsiniz. Yanlış anlaşılmasın, bu ilah, kendi benliğiniz veya nefsiniz bile olabilir; atalarınız, mahalle camii hocanız gibi kişiler de buna dâhildir. Bunu çok önemsiyorum çünkü Allah’ın tek affetmeyeceği günah ŞİRK’tir.

                Allah’ın kitabından çıkan ve başka kitaplara yönelen kişiler, Allah’a dinini öğretiyormuşçasına, Allah’ın helalını haram saymaya ve bazı kültürleri din olarak yaşamaya başlarlar. Bu kişiler, doğru yolda olduklarını sanan; ancak aslında yoldan çıkan kişilerdir.

Hucurat 16. Ayet;
De ki: ‘Siz Allah’a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.’

               Kur’an, Yüce Allah’ın kitabı ölüye okunan kitap oldu. Ölünün ne işine yarayacaksa… Allah’ın emirleri yok sayıldı. Daha önceki kitapların maruz kaldığı akıbetlere Kur’an uğramadı. Ancak uğraması veya uğramaması arasında zerre kadar fark görmüyorum. Çünkü Kur’an Müslümanlar tarafından terk edilmiş bir kitaptır.

25 Furkan 30. Ayet;
Elçi şöyle diyecektir: “Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı yalnız bıraktı.”Yine çoğunluk, son cümleme tepki gösterecektir. Ancak çoğunluğa uymayın; onlara uyarsanız, sizi Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyor, tahminde bulunuyor ve yalan söylüyorlar (6:116). Bu kişiler, Kur’an’dan bihaber olanlardır. Öyle kişiler ki, Allah’ın kitabına iman etmediğini mertçe söyleyen birini bulamazsınız. Fakat Kur’an’a güvenmezler; güvenselerdi, 6236 emre itaat ederlerdi.

En büyük hataları, Yüce Allah’ın kitabını anladıkları dilden okumamalarıdır. Zihindeki kirli bilgilerden arınmadan gerçeğe dönmek oldukça zordur. Rabb’imden, herkese bu konuda yardımcı olmasını dilerim.

 Doğrularım Allah’ın yanlışlarım ise bana aittir.                 Aydın ORHON

 

KADINLARLA İLGİLİ NEBİ MUHAMMED’E İFTİRALAR


 


KADINLARLA İLGİLİ NEBİ MUHAMMED’E İFTİRALAR

Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.
(Buhari)

Çok lanet ediyor ve kocalarınıza karşı nankörlük ediyorsunuz. Aklı başında bir erkeğin aklını sizin kadar çelebilen, aklı ve dini eksik başka bir varlık görmedim.
(Müslim, İman; İbn Mace, Fiten)

Kadınları erkeğin kölesi yapan zihniyet, bununla yetinmeyip kadınların çoğunu cehennemlik, dinen eksik ilan edip, Kuran’da olmayan din anlayışları sunmuşlardır: Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.
(Buhari)

Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz ve çok istiğfar ediniz. Çünkü ben, Cehennem halkının çoğunun sizler olduğunu gördüm.
(Müslim, İman; İbn Mace, Fiten)

 

KADINA CENNET VİZESİ KOCADAN

            Kadınların çoğunun cehennemlik olduğunu iddia eden hadislerin yanı sıra, kadının cennete gidebilmesi için kocasının kendisinden memnuniyetini şart koşan hadisler de uydurulmuştur.
           

Bir kadın, kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse cennete girer.
(Riyazus Salihin)

Ey insanlar! Biz sizi bir erkek, bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız takvaca en ileride olanınızdır. 
(49-Hucurat Suresi 13)

Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz ve kadındır.
(Müslim, Salat; Tirmizi Salat; Ebu Davud, Salat)

Uğursuzluk üç şeyde vardır: Kadında, evde ve atta.
(Ebu Davud, Tıb; Müslim, Selam; Buhari, Nikâh)

Kadınları zarar vermeyecek miktarda aç, aşırı gitmeyecek kadar da kıyafetsiz bırakınız. Çünkü kadınlar iyice doyar, güzelce giyinirlerse onlar için dışarı çıkıp gezmekten daha sevimli bir şey yoktur. Fakat onlar biraz aç, biraz da çıplak kalırlarsa onlar için evde oturmaktan hayırlı bir şey yoktur.
(İbnül Cevzi, Mevzuat; Suyuti, Lealil Masnua; İbn Arrak, Tenzihüş Şeria)

Kadınlarınıza evlerinin kapısında oturmamaları için yeni elbise yaptırmayın çünkü elbiseleri güzel ve yeni olursa kalplerine dışarı çıkmak arzusu gelir.
(İmam Gazali, Kimyayı Saadet; İbn Ebi Şeybe, Musannaf)

 Dışarı çıkması kesin gereken kadın ise kocasından izin aldıktan sonra dışarı çıkacak ve şu kurallara kesin uyacaktır:

1-  Sıkı sıkıya örtünüp kötü giysilere bürüne,
2-  Hiç çıkmamış gibi davrana,
3-  Başını öne eğip kimsenin yüzüne bakmaya,
4-  Kalabalığa karışmaya,
5-  Erkeklerin bulunduğu yerlere yanaşmaya,
6-  Herkesin dolaştığı sokaklardan uzak dura,
7-  İşini bir an önce bitirip evine döne.
(İmam Gazali, İhyayı Ulumuddin)

KADININ EN MAKBULÜ KOYUN CİNSİDİR…
Bakın Gazali, kadının kaç çeşit olduğunu nasıl açıklıyor ve halkı nasıl bilgilendiriyor:

Kadının sıfatları şunlardır:
1- Giyim kuşam hevesinden maymun.
2- Fakir düşmeye razı olmadığından köpek.
3- Kocasına ve diğer insanlara kibrinden yılan.
4- Gece gündüz koğuculuk yaptığından akrep.
5- Evden eşya sattığından fare.
6- Erkeklere hile kurduğundan tilki.
7- Kocasına itaat ettiğinden dolayı koyundur.
(İmam Gazali, Nasihatül Mülk)

9 Tevbe Suresi 71. Ayet;
Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostudurlar. (Birbirlerine) iyiliği emreder (öğütler), kötülükten engeller (sakındırır)…

 

Hanefilerden bazıları kadının sesinin de avret olduğu görüşündedirler.
(Fıkhus Siyre)


Bir hadis şöyledir:
Ancak ve ancak mahremleriniz olan erkeklerle konuşacaksınız.
(İbni Kesir 4/355)

Kadınlara danışmayın, onlara muhalefet edin. Kadınlara muhalefet edin, zira kadınlara muhalefet berekettir.
(Kadınlara Dîni Bilgiler; Suyuti, Lealil Masnua 2; İbn Arrak, Tenzihüş Şeria 2)

Kim ki karısına itaat ederse Allah onu yüzüstü Cehenneme atar.
(İbn Arrak 2)

Başlarına bir kadını geçiren bir kavim asla iflah olmaz. 
(Hanbel, Müsned; Tirmizi, Fiten; Nesai, Kudat; Buhari, Fiten)

           

            Eğer Nebi Muhammed bu sözü söylemiş olsaydı, Hz. Ayşe Cemel Savaşı’na komuta etmezdi; Talha ve Zübeyr de onu başlarına getirmezlerdi. Mümin erkekler ile mümin kadınlar birbirlerinin dostudurlar; (birbirlerine) iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar (9:71-72). Ayrıca, Allah’ın kitabında Sebe kavmine hükmeden bir hanımdan da bahsedilmektedir (27:22-24).

Kadınlara yazıyı öğretmeyin. Dikişi ve Nur Suresi’ni öğretin.
(İbnü’l Cevzi, Mevzuat)

CİNSELLİĞİ SAĞLAMA ALMAK İÇİN HADİS UYDURMA
Kişi kadınını yatağa davet eder de kadın kaçarak eşi sinirli bir şekilde gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lanet eder.
(Buhari 9/36)

Bir hadiste şöyle denilir: “Camiye gelirken kokulanan kadın, evine dönüp de cünüplükten ötürü boy abdesti alır gibi yıkanmadıkça, Allah katında onun namazı kabul olmaz.”
(Avnül Mabül 11/230)

33 Ahzab Suresi 35. Ayet:
Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, (Allah'a) itaatkâr erkekler ve (Allah'a) itaatkâr kadınlar, doğru olan erkekler ve doğru olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (Allah'a saygı gösteren) mütevazı erkekler ve (Allah'a saygı gösteren) mütevazı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkekler ve (namuslarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok hatırlayan erkekler ve (Allah'ı çok) hatırlayan kadınlar var ya, işte Allah bunlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamış (olacak)tır.

 

Doğrularım Allah’ın, yanlışlarım ise bana aittir.     Aydın Orhon

 

 

PUTLARIMIZI KIRALIM...


 

            KISA KISA…

 

PUTLARIMIZI KIRALIM…

 

            İslam'da "put", Allah'tan başka bir varlığı; bir heykeli, resmi veya bir nesneyi ilah olarak ya da Tanrı'nın eşdeğeri olarak kabul etmek anlamına gelir. Şirk, İslam'ın en büyük günahı olarak kabul edilen, Allah’a ortak koşma veya Allah’tan başka varlıklara tapma eylemidir. Put, bu anlamda, insanların Allah'a karşı olan inançlarını zayıflatan ve samimi kulluklarını olumsuz etkileyen bir etken olarak görülür.

 

İSLAM'A GÖRE PUT VE ŞİRK

 

      PUTUN TANIM:
      Put, maddi veya manevi bir varlık olarak, insanların tapındığı, ruhsal bir güç veya otorite olarak kabul edilen nesneler, heykeller, semboller veya insanlar olabilir. İslam, bu tür uygulamaları kesin bir dille yasaklar.

 

      ŞİRKİN TANIMI:
      Şirk, Allah’tan başka herhangi bir varlığa, güç ve otorite atfetmek veya O’na eş koşmak anlamına gelir. Bu, yalnızca fiziksel putlara değil, aynı zamanda idoller olarak kabul edilen düşünce sistemleri, ideolojiler ve maddi şeylere de uygulanabilir.

 

PUTLARDAN SAKINMA YOLLARI

 

      TEVHİD İNANCI:
      İslam’da, Allah’ın birliği inancı (tevhit) esastır. Müslümanlar, Allah'ın bir olduğu ve hiçbir ortağı olmadığını kabul ederler. Tevhit, putların ve şirkin en temel karşıtıdır.

           

            BİLGİ VE BİLİNÇ:
             İslam inancını derinlemesine öğrenmek ve anlamak, Yüce Allah'ın kitabını anladığımız dilden okuyarak mümkün olur. Bu, şirke düşme riskini ortadan kaldırır. Bu bağlamda, öncelikle Kur'an-ı Kerim'in öğretilerini dikkatlice incelemek büyük bir önem taşır.

 

      DUA VE İBADET:
      Tüm ibadetlerin yalnızca Allah'a yapılması gerektiğini hatırlamak ve bu yönde ibadet ve dua etmek, insanların kalplerinde putlara karşı bir koruma oluşturur.

 

      YANLIŞ ÖĞRETİLERDEN UZAK DURMAK:
      Her türlü batıl inanç ve yanlış uygulamalardan uzak durmak, put ve şirke düşmeme açısından önemlidir. Dini konularda tek güvenilir kaynak Kur’an-ı Kerim’dir. Ondan bilgi edinmek bu anlamda faydalıdır.

 

            TASAVVUR VE DÜŞÜNCE KONTROLÜ:
            İnsan zihninde yer eden put ve şirke dair düşünceleri sorgulamak ve bunlardan uzak durmak gerekir. Kişisel inançlarda netlik sağlamak önemlidir.

 

      TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER:
      Bulunduğunuz çevredeki toplumsal ve kültürel inanç ve uygulamalara dikkat etmek, bu tür unsurlardan korunma yöntemlerinden biridir.

 

      Bir ayet ve onun açılımıyla makalemizi bitirelim inşallah.

 

                  2 Bakara Suresi 170. Ayet;
Onlara (müşriklere) "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiği zaman, onlar "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız." dediler. Ataları hiçbir şey akıl etmemiş, doğruyu bulamamış olsalar da mı?

 

Bu ayetten anlaşılan bazı önemli noktalar şunlardır:

 

      Müşriklerin Direnci:
      Ayette, müşriklerin, Allah'ın indirdiği emirleri ve öğretileri reddederek atalarının inanç ve geleneklerine bağlı kalmayı tercih ettikleri belirtiliyor. Bu, toplum içindeki geleneklerin ve kültürel normların insan davranışları üzerindeki etkisini gösterir. Genellikle insanlar, geçmişten gelen inançlarına ve uygulamalarına sıkı sıkıya bağlı kalma eğilimindedir.

 

      Kritik Düşünce ve Akıl Kullanma:
     
Ayet, atalarını sorgulamadan takip eden kişilerin akıllarını ve mantıklarını kullanmadıklarını vurguluyor. Müşriklerin inançlarının gerçek olup olmadığını sorgulamaları gerektiği belirtiliyor. Bu, bireylerin dini inançlarının sadece atalarının yolunu takip etmekle değil, aynı zamanda akıl ve mantık çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini gösterir.

 

      Doğru Yolun Takibi:
      Allah'ın indirdiği vahiy ve kuralların, insan hayatında rehberlik etmesi gerektiği mesajı vardır. İnançlarda ve uygulamalarda sahih olanı bulmak için aklın, vahyin ve ilahi tek kaynak Kur’an’ın dikkate alınmasının önemi vurgulanmaktadır.

 

      Dini ve Kültürel Mirasın Rolü:
      Dindarlığın ve inancın yerleşik gelenek ve görenekler tarafından şekillendirildiği durumları eleştirirken, aynı zamanda herkesin kendi inançlarını sorgulamasının ve geliştirmesinin gerekliliğini ifade eder.

 

      Hatalı İkna ve Taklit:
      Atalarına uymanın, onların hatalarını tekrara neden olurken, bireylerin kendi kararlarını ve inançlarını oluşturması gerektiği fikrini destekler. İnsanların kendi inançlarını temellendirmeleri,  geleneğe dayanarak değil, sağlam kanaatlerle yönlendirilmelidir.

 

            Genel olarak,  inanç ve ibadet konularında bireylerin ve toplulukların sorgulayıcı bir tutum takınmaları gerektiğini ve akıl ve vahyin rehberliğiyle hareket etmenin önemini vurguluyor. Geleneklere karşı çıkmak ve doğruyu bulma çabası, İslam dininin özünde yatan bir değerdir.

           

             Günümüz İslam anlayışında putlardan sakınmak, sadece fiziksel nesnelerden değil, aynı zamanda kalp ve zihinlerde yer eden batıl inanç ve fikirlerden de uzak durmayı gerektirir. Bunun yanı sıra, din kisvesine bürünmüş sahtekârların etkisinde kalmamak da son derece önemlidir. Müminin temel görevi, Allah'a olan kulluğunda samimi bir biçimde tevhit inancını korumaktır.

 

Doğrularım Allah’a yanlışlarım ise bana aittir.                        Aydın Orhon

YÜCE ALLAH’IN DİNİNDE Kİ EMİRLERİ ve MESHEPLERİN UYGULAMALARI…

 

                       Öncelikle Yüce Rabb'imizin buyruklarına bakalım:

 

Maide 3. Ayet:
Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve faloklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir; artık onlardan korkmayın benden korkun. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin(bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Nahl 116. Ayet:
Allah’a karşı yalan uydurmak için dillerinizin süslediği yalanla “Bu helaldir, bu haramdır” demeyin. Bu yalanı Allah’a atfetmeyin. Yalanlarını Allah’a atfedenler umduklarına kavuşamazlar.

16 Nahl Suresi 14. Ayet;
Kendisinden taze et (balık) yemeniz ve içinden giyeceğiniz (takacağınız) bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren de O'dur. Gemilerin denizi yarıp orada gittiğini görürsün. (Bu durum, Allah'ın) nimetlerinden aramanız ve şükretmeniz içindir.

5 Maide Suresi 96. Ayet;
Hem size hem de yolculara yarar sağlamak üzere deniz avı yapmak ve onu yemek size helal kılındı. İhramlı olduğunuz sürece kara avı ise size haram kılındı. Huzurunda toplanacağınız Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun!

2 Bakara Suresi 168-169. Ayet;
Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların temiz (ve) helal olanlarından yiyin!* Şeytanın adımlarını izlemeyin!* Şüphesiz ki o, sizin için apaçık bir düşmandır.
O, size ancak kötülüğü, çirkinliği ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

7 Araf Suresi, 157. Ayet;
(Yani) yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları Elçi'ye, o ümmi* Peygamber'e uyanlara (yazacağım) ki (o Peygamber), onlara iyiliği emreder (öğütler), onları kötülükten engeller (sakındırır); onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri de haram kılar;* kendilerinden ağır yüklerini ve üzerlerindeki zincirleri kaldırır (atar). Ona (o Peygamber'e) inanıp saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nur'a (Kur'an'a) uyanlar, kurtulanların ta kendileridir."

 

          Şimdi de ayetlerden ne anladık özetleyelim:

 

         Yüce Allah, bazı ayetlerinde ölü eti, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilen hayvanlar, boğulmuş, vurulmuş ya da yüksek bir yerden düşerek ölenler, boynuzlanmış hayvanlar ve yırtıcı bir hayvan tarafından yenmiş olanları (henüz canlıyken kesilenler hariç) haram kıldığını bildirmiştir. Ayrıca, dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramak da bu haramlar arasındadır. Ancak, şiddetli bir açlıkla karşılaştığımızda, bu haramların geçici olarak kaldırılacağını ve o an için yetecek kadar yemeye izin verileceğini unutmamalıyız. Süs eşyası takmakta bir sakınca yoktur. İhramsın olduğumuz durumlarda deniz mahsullerini avlayabilir ve tüketebiliriz. Bununla birlikte, helal olan yiyeceklerin hem maddi hem de manevi açıdan temiz olmasına dikkat etmeliyiz.

         Bunların dışında kabaca her şey helaldir. "Kabaca" ifadesinin önemini vurgulamak istiyorum. Bu bağlamda, "O zaman keyif verici içkiler de helal mi?" gibi sorular gündeme gelmemelidir. Dinin yasakladığı işler ve davranışlar haram olarak tanımlanır. Örneğin, denizden çıkardığınız her şeyi mideniz alıyorsa ve size göre temizse, bunu tüketme hakkına sahipsinizdir. Ancak bazı mezhepler, zargana balığını yemeyi kabul etmez. Bunun sebebi, zargana balığının yılandan benzerlik göstermesidir. Oysa yılanın haram olduğuna dair herhangi bir ayet bulunmamaktadır. İşte bu yüzden, bu tür yasakların neye dayandırıldığını sorgulamak gerekir.

Şimdi buyurun cenaze namazına: 


MEZHEPLER ARASINDAKİ FARKLAR

 

 

KONULAR

HANEFİ

MALİKİ

ŞAFİİ

HANBELİ

1

Ölü hayvanın derisi helal midir?

Haram

Helal

Haram

Helal

2

Yılan balığı yemenin hükmü nedir?

Helal

_

_

Haram

3

Erkeğin kırmızı elbise giymesinin hükmü nedir?

Mekruh

Helal

Haram

Mekruh

4

Erkeğin sarı elbise giymesinin hükmü nedir?

Haram

Helal

Haram

Haram

5

Ud, zurna, dümbelek, boru davul çalmak nedir?

Mekruh

Helal

Helal

Haram

6

Karga eti yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

Haram

Haram

7

At eti yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

_

_

8

Midye yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

_

_

9

İstiridye yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

_

_

10

Kırlangıç eti yemenin hükmü nedir?

Helal

Helal

Haram

Haram

11

Kartal eti yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

Haram

Haram

12

İlk iki rekatta Fatiha okumanın hükmü nedir?

Vacip

Farz

Farz

Farz

13

Rüku ve secdelerde tesbih etmek nedir?

Sünnet

_

Sünnet

Vacip

14

İlk iki rekatta Fatiha’dan sonra sure okumak nedir?

Vacip

Mübah

Sünnet

Sünnet

15

Vitir namazının hükmü nedir?

Vacip

Sünnet

Sünnet

Sünnet

16

Tüysüz bir delikanlıya değen erkeğin abdesti bozulur mu?

Hayır

Evet

Hayır

Hayır

17

Namazda selam almak abdesti bozar mı?

Evet

Hayır

_

_

18

Namaz kılan kimsenin önünden geçilmesinin haram olduğu mesafe ne kadardır?

40 kulaç

1 kulaç

3 kulaç

3 kulaç

19

Namaz içinde unutarak konuşmak namazı bozar mı?

Evet

Hayır

Hayır

Evet

20

Namazda “ah” ve “of” demek namazı bozar mı?

Evet

Hayır

Evet

Evet

21

Abdestin farzları kaçtır?

4

7

6

7

22

Abdesti belli bir sıra ile almak farz mıdır?

Hayır

Hayır

Evet

Evet

 

23

Abdesti ara vermeksizin almak farz mıdır?

Hayır

Evet

Hayır

Evet

24

Abdestin sünnetlerinin sayısı kaçtır?

18

8

30

20

25

Misvak kullanmak sünnet midir?

Evet

Hayır

Evet

Evet

26

Abdestte ellerin, yüzün ve kolların üçer kere yıkanması sünnet midir?

Evet

Hayır

Evet

Evet

27

Abdestte kulaklar kaç defa mesh edilmelidir?

1

1

3

1

28

Abdesti bozan şeylerin sayısı kaçtır?

12

3

5

8

29

Cinsel organına dokunmak abdesti bozar mı?

Hayır

Evet

Evet

Evet

30

Namazda kahkaha ile gülmek abdesti bozar mı?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

31

Deve eti yemek ve cenazeyi yıkamak abdesti bozar mı?

Hayır

Hayır

Hayır

Evet

32

Abdest şüphe ile bozulur mu?

Hayır

Hayır

Hayır

Evet

33

Kan akması abdesti bozar mı?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

34

Delikli meshin üzerinden mesh etmek caiz midir?

Evet

Evet

Hayır

Hayır

35

Gusül abdesti almayı gerektiren sebeplerin sayısı kaçtır?

7

4

5

6

 

36

Gusül abdestinin farzları kaç tanedir?

11

5

3

-

37

Umursamazlıktan veya tembellikten dolayı namaz kılmayanın hükmü nedir?

Hapsedilir, kanatılana kadar dövülür, öldürülür

Tövbe etmezse öldürülür

Üç gün içinde tövbe etmezse öldürülür

Üç gün içinde tövbe etmezse öldürülür

38

Ezanın sözleri peşpeşe okunmasa da geçerli olur mu?

Evet

Evet

Hayır

Hayır

39

Namazı bitirirken selam vermenin farz olduğu miktar nedir?

Farz değildir

1 tarafa vermek farzdır

1 tarafa
Vermek
farzdır

2 tarafa vermek farzdır

40

Erkeğin avret yeri neresidir?

Göbeği ile diz kapağı arası

Ön ve arka uzuvları

Göbeği ile diz kapağı arası

Göbeği ile diz kapağı arası

41

Ölüyü yıkarken ağzına ve burnuna su vermek gerekir mi?

Hayır

Evet

Evet

Hayır

42

Cenaze namazı, namaz kılmanın yasak olduğu kaç vakitte kılınmaz?

5

3

Her vakitte kılınabilir

3

43

Ölü, gömülmek için öldüğü yerden başka bir yere nakledilebilir mi?

Evet

Evet

Hayır

Hayır

44

Ramazan orucu için her gün ayrı ayrı niyet etmek şart mıdır?

Evet

Hayır

Evet

Evet

45

Kan aldırmak orucu bozar mı?

Hayır

Hayır

Hayır

Evet

46

Erkek ve kadının ziynet eşyalarından zekat vermeleri farz mıdır?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

47

Kâğıt paradan zekat vermek farz mıdır?

Evet

Evet

Evet

Hayır

49

Topraktan çıkan her şey için zekat vermek farz mıdır?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

50

Balın zekatını vermek farz mıdır?

Evet

Hayır

Hayır

Evet

51

Kiralanan veya emanet alınıp ekilen toprağın zekatını vermek farz mıdır?

Hayır

Evet

Evet

Evet

52

Zeytinin zekatını vermek gerekli midir?

Evet

Evet

Hayır

Evet

53

Yem ile beslenen ve çalıştırılan hayvanlardan zekat vermek farz mıdır?

Hayır

Evet

Hayır

Hayır

54

Koyun ile keçi kaç yaşlarında olursa zekatı farzdır?

Koyun 1
Keçi 1

Koyun 1
Keçi 1

Koyun1Keçi 2

Koyun 1/2
Keçi 2

55

Kadın yanında kocası olmadan hacca gidebilir mi?

Hayır

Evet

Evet

Hayır

56

Acizlik veya zaruret yüzünden hacca gidemeyen kişinin kendi yerine başkasını göndermesi caiz midir?

Evet

Hayır

Evet

Evet

57

Haccın şartı kaç tanedir?

2

4

5

4

58

Şeytan taşlarken atılan taşın cemreye düşmemesi caiz midir?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

59

İpeğin üzerine oturmak, yaslanmak, yastık olarak kullanmak, duvar örtüsü yapmak haram mıdır?

Hayır

Evet

Evet

Evet

60

Erkek çocuğa ipek giydirmek caiz midir?

Hayır

Hayır

Evet

Evet

61

Gümüş ile süslenmiş kaptan su içmek ya da abdest almak caiz midir?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

62

Sakalı kesmek haram mıdır?

Evet

Evet

Hayır

Evet

63

Tavla oynamak haram mıdır?

Hayır

Evet

Evet

Evet

64

Satranç oynamak haram mıdır?

Evet

Evet

Hayır

Evet

65

Cinsi tecavüzde bulunulan hayvanın hükmü nedir?

Öldürülür, eti yenmez

Öldürül mez, eti yenebilir

Öldürülmez, eti yenebilir

Öldürülmesi gerekir

66

Şarap ve diğer sarhoş edici maddelerin içilmesinin cezası kaç değnektir?

80

80

40

80

67

Dinden döndüğü için öldürülen bir kişinin malı mirasçılarına verilebilir mi?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

68

Dinden dönen kadın öldürülür mü?

Hayır

Evet

Evet

Evet

69

Bir kadının hakimlik yapması caiz midir?

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

70

Köpek necis bir hayvan mıdır?

Hayır

Hayır

Evet

Evet

 

 Doğrularım Allah'ın yanlışlarım ise bana aittir         Aydın Orhon

 

 


  Kur’an Bütünlüğünde Melek Anlayışı – Derinlemesine İnceleme Bilim insanlarının açıklamalarına göre, evrenin başlangıcı yaklaşık 13.8 mil...