Nebi Muhammed’in ölümünden 60 sene sonra dine ilaveler başladı. 200-250 yıl sonra Kur’an’a paralel bir din oluşturdular. Yüce Allah Kitabında farklı söylerken, yaşananlar farklı olmaya, hatta Allah’ın helal dedikleri haram yapılmaya kadar gitti. Aynen Nebi Muhammed öncesi yapılanlar gibi… Bu güne kadar da geldi. Şimdi çoğunluk Kur’an’ı anlamadığı dilde okuyarak; Kur’an’a karşı kendilerini kör ve sağır yaptılar.
Bakara 18. Ayet;
onlar, sağır, dilsiz, kördürler; ve (artık) geriye dönemezler.
Sonrasında, kulaktan duyma bilgilerle dine iman edenler, dinlerini yaşadıklarını düşündüler. Oysa yaşadıkları din, atalarının inancıydı; Yüce Allah’ın indirdiği din değil. Bugün de çoğu insan, bu yanlış inançla yaşamaya devam ediyor.
6 En’am 116. Ayet;
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp- saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle yalan söylerler.’
Mesela Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, İslam dinini yaşamadan mı öldüler? Onlar, dinin en güzel şekilde yaşama gayretinde oldular. Peki, nasıl yaşadılar? Sevgili Nebi Muhammed gibi… Nebi Muhammed nasıl yaşadı? Kur’an’ı rehber edinerek, vahye göre yaşadı.
7 Araf Suresi, 203. Ayet;
Kendilerine bir mucize getirmediğin zaman: “Mucize isteseydin ne olurdu,” derler. De ki: “Ben, SADECE Rabbimden BANA VAHYEDİLENE UYUYORUM.” Bunlar, Rabbinizden aydınlatmalardır, inanan bir toplum için bir hidayet ve rahmettir.
Nebi Muhammed, vahiy edilene uyarak insanları Allah’ın kitabına davet ededursun, günümüzde her tarikat lideri kendi cemaatine çağrıda bulunmaya bulunmaya devam ediyor. Hatta daha da ileri giderek, katılanlara “Aklınızı bir kenara koymadan dini yaşayamazsınız” talimatını veriyor. Zira akıl bir kenara konulduğunda, her şeyin sona erdiği gerçeği ortaya çıkar.
Yunus Suresi, 100. Ayet;
Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanmaz ve (Allah) pisliği (huzursuzluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine kor.
Artık ilah saydığınız kişinin ağzının içine bakar hale gelirsiniz. Yanlış anlaşılmasın, bu ilah, kendi benliğiniz veya nefsiniz bile olabilir; atalarınız, mahalle camii hocanız gibi kişiler de buna dâhildir. Bunu çok önemsiyorum çünkü Allah’ın tek affetmeyeceği günah ŞİRK’tir.
Allah’ın kitabından çıkan ve başka kitaplara yönelen kişiler, Allah’a dinini öğretiyormuşçasına, Allah’ın helalını haram saymaya ve bazı kültürleri din olarak yaşamaya başlarlar. Bu kişiler, doğru yolda olduklarını sanan; ancak aslında yoldan çıkan kişilerdir.
Hucurat 16. Ayet;
De ki: ‘Siz Allah’a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.’
Kur’an, Yüce Allah’ın kitabı ölüye okunan kitap oldu. Ölünün ne işine yarayacaksa… Allah’ın emirleri yok sayıldı. Daha önceki kitapların maruz kaldığı akıbetlere Kur’an uğramadı. Ancak uğraması veya uğramaması arasında zerre kadar fark görmüyorum. Çünkü Kur’an Müslümanlar tarafından terk edilmiş bir kitaptır.
25 Furkan 30. Ayet;
Elçi şöyle diyecektir: “Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı yalnız bıraktı.”Yine çoğunluk, son cümleme tepki gösterecektir. Ancak çoğunluğa uymayın; onlara uyarsanız, sizi Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyor, tahminde bulunuyor ve yalan söylüyorlar (6:116). Bu kişiler, Kur’an’dan bihaber olanlardır. Öyle kişiler ki, Allah’ın kitabına iman etmediğini mertçe söyleyen birini bulamazsınız. Fakat Kur’an’a güvenmezler; güvenselerdi, 6236 emre itaat ederlerdi.
En büyük hataları, Yüce Allah’ın kitabını anladıkları dilden okumamalarıdır. Zihindeki kirli bilgilerden arınmadan gerçeğe dönmek oldukça zordur. Rabb’imden, herkese bu konuda yardımcı olmasını dilerim.
Doğrularım Allah’ın yanlışlarım ise bana aittir. Aydın ORHON