Kadın Hakları, Eşitlik ve Günümüz: Kur’an’ın Adalet Rehberi

 Kadın Hakları, Eşitlik ve Günümüz: Kur’an’ın Adalet Rehberi

Kardeşim, kadın-erkek ilişkisini konuşurken çoğu insan Kur’an’a bakmak yerine geleneklere, rivayetlere ya da kulaktan kulağa aktarılan yargılara bakıyor. Oysa Kur’an bu konuda çok net bir çerçeve çizmiş. Kadın ve erkek yaratılışta eşittir; değer ölçüsü ise takva, yani Allah’a karşı sorumluluk bilinci ve kulluk bilincidir. Bu, sadece dini bir prensip değil, toplumsal hayatın da en sağlam temeli.

Nisa Suresi 1. ayet bu hakikati şöyle dile getirir:
“Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkek ve kadın türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının...” (Nisa 4:1)

Buradaki ifade çok net: kadın ve erkek aynı kaynaktan gelmiştir. Aralarında değer bakımından bir üstünlük yoktur. Âl-i İmrân 195. ayet de bunu pekiştirir:
“Ben, erkek olsun kadın olsun, sizden amel eden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Hepiniz birbirinizdensiniz...”

Kur’an kadın ve erkeğin hem değer hem sorumluluk bakımından eşit olduğunu birçok yerde vurgular. Ahzâb Suresi 35. ayet bunun klasik örneklerinden biridir: sabreden erkek ve sabreden kadın, sadık erkek ve sadık kadın, her birinin değeri Allah katında aynıdır.

Allah katında üstünlük cinsiyetle değil, takva ile ölçülür:
“Şüphesiz Allah katında en değerliniz, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (Hucurat 49:13)

Tarihsel Ders: Cahiliye Döneminde Kadınların Değeri

Geçmişte Arap toplumunda kız çocukları değersiz görülür, hatta bazı babalar için bir utanç vesilesi sayılırdı. Kimi zaman kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. Kur’an bu korkunç geleneği çok sert bir dille eleştirir:

“Onlardan birine kız çocuğu müjdelendiğinde, öfkeden yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir. Onu aşağılık duygusu içinde tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür!” (Nahl 16:58-59)

Kıyamet gününde Allah o çocuklara soracaktır:
“Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda: Hangi suçtan dolayı öldürüldün?” (Tekvir 81:8-9)

Bu ayetler hem geçmişin vahşetini hem de Allah’ın adil düzenini ortaya koyuyor. İnsanlar kendi çıkarlarına göre kadınları değersizleştirmiş; Allah ise bunu kesinlikle reddetmiştir.

Modern Dünyada Kadın: Şiddet, Baskı ve Ayrımcılık

Ne yazık ki bugün de kadınlar hâlâ dengesizlikten zarar görüyor. Eşlerini döven erkekler, iş yerinde fırsat eşitliği sağlamayan sistemler, eğitim hakkından mahrum bırakılan kız çocukları… Tüm bunlar Kur’an’ın koyduğu adil düzenin çarpıtılmasıdır.

Kur’an, evlilikte ve ailede temel ölçüyü şöyle koyar:
“Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rum 30:21)

Düşünsene kardeşim, Allah eşler arasında şiddeti değil, sevgi ve merhameti emrediyor. Dövmek, kırmak, baskı kurmak bu ölçünün tamamen tersidir.

Nisa Suresi 19. ayet de bunu pekiştirir:
“Onlarla güzel geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, olabilir ki hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah pek çok hayır yaratmıştır.”

Bugün kadına yönelik psikolojik şiddet, ekonomik baskı veya eğitimde fırsat eşitsizliği, bu ayetlerin ruhuna aykırıdır. Kur’an, kadına hem hayat hakkı hem özgürlük hem de saygı vermiştir; eksik ya da ikinci sınıf gören anlayış insan kaynaklıdır.

Kur’an’ın Kadına Verdiği Haklar ve Günlük Hayata Yansıması

  1. Eğitim Hakkı: Kur’an’da bilgi ve öğrenme herkese emredilmiştir; cinsiyet ayrımı yoktur. Kadınlar, erkekler gibi topluma katkıda bulunabilir. Modern dünyada hâlâ bazı bölgelerde kız çocukları okula gönderilmiyor; işte burada Kur’an’ın rehberliği devreye giriyor.
  2. Mülkiyet Hakkı: Kadınlar, mal ve mülk üzerinde bağımsızdır; miras hakkı vardır (Nisa 4:7). Günümüzde ekonomik bağımsızlıklarını kısıtlayan uygulamalar, bu hakkın çiğnenmesidir.
  3. Evlilikte Haklar: Evlilikte eşler arasında sevgi, merhamet ve adalet temel ölçüdür. Baskı ve şiddet yasaktır. Kadın evlilikte sadece bir hizmetçi değil, eşit haklara sahip bir ortaktır.
  4. Toplumsal Katılım: Kadınlar Kur’an’a göre toplumda aktif rol alabilir. Siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda yer almak, Kur’an’a aykırı değildir.

Günümüzde Karşılaşılan Sorunlar ve Örnekler

  1. İş Hayatında Eşitsizlik: Kadınlar aynı işte erkeklerden daha az maaş alabiliyor, terfi şansları sınırlı oluyor. Bu, Kur’an’ın adalet anlayışına aykırı.
  2. Eğitim Hakkının Engellenmesi: Dünyanın bazı bölgelerinde kız çocukları okula gönderilmiyor, eğitim hakkı ellerinden alınıyor. Kur’an, öğrenmeyi herkes için zorunlu kılmıştır.
  3. Aile İçi Şiddet: Evliliklerde fiziksel ve psikolojik şiddet, Kur’an’a aykırıdır. Eşler arasında sevgi ve merhamet olmalı, güç ve baskı değil.
  4. Toplumsal Katılımın Sınırlandırılması: Kadınların karar mekanizmalarına katılmaması, kamu alanında yok sayılması, Kur’an’ın öngördüğü eşitliğe karşıdır.

Kur’an’ın Adalet Rehberine Göre Çözüm

Kardeşim, çözüm çok açık: Kur’an’a dönmek, Allah’ın koyduğu ölçüleri hayatın her alanına taşımak. Evliliklerde, iş hayatında, sosyal ilişkilerde adaleti, sevgi ve merhameti merkeze almak. Böylece hem tarihsel zulümler tekrarlanmaz hem de modern dünyanın sorunları çözülür.

Kur’an’ın rehberliğinde kadın hakları korunur, adalet tesis edilir ve toplumlar bu şekilde hem tarihsel hem de güncel zulümlerin önüne geçebilir.

 

Sözümdeki doğrular Allah’ın, yanlışlar ise benimdir.                 Aydın Orhon

aydinorhon.com

 

  Kadın Hakları, Eşitlik ve Günümüz: Kur’an’ın Adalet Rehberi Kardeşim, kadın-erkek ilişkisini konuşurken çoğu insan Kur’an’a bakmak yerin...