SEÇİLMİŞ AYETLER (K)

ALLAH NASİP EDERSE İLAVE AYETLERLE GÜNCELLEMELER DEVAM EDECEK. AYETLER ALFABETİK SIRAYA GÖRE DİZAYN EDİLMİŞTİR.  İNŞALLAH KUR'AN'I KERİM'İ HAYATIMIZA TAŞIYANLARDAN OLURUZ.

Özet Meal

Sr.

S.Ad.

Ayt

Çeviri

Meal

            Kebir               Allahukebir

17

İsra

111

Diyanet

 "Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah'a mahsustur" de ve O'nu tekbir ile yücelt.

            Kebir               Allahukebir

7

Araf

180

Diyanet

 En güzel isimler Allah'ındır. O'na o güzel isimleriyle dua edin ve O'nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır.

            Kebir               Allahukebir

31

Lokman

30

Diyanet

Bu böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir, onu bırakıp da taptıkları ise batıldır. Şüphesiz Allah yücedir, büyüktür.

Kabir azabı yoktur

69

Hakka

20-27

Diyanet

 "Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum." Artık o, hoşnut bir hayat içindedir. Yüksek bir cennettedir.
Onun meyveleri sarkar (kolaylıkla devşirilebilir). (Onlara şöyle denir:) "Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: "Keşke kitabım bana verilmeseydi."  "Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim." "Keşke ölüm her şeyi bitirseydi."






Kabir azabı yoktur

23

Müminun

113, 114

Diyanet

 Onlar, "Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor" derler.
Allah, şöyle der: "Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız."

Kabir azabı yoktur

37

Saffat

20

Diyanet

 Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza günüdür."

Kabir azabı yoktur

78

Nebe

40

Diyanet

 Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, "Keşke toprak olaydım!" diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.

Kabir azabı yoktur

79

Tekbir

10, 11

Diyanet

Amel defterleri açıldığı zaman, Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman,

Kabir azabı yoktur

20

Taha

103-104

Diyanet

Aralarında birbirlerine "(Dünya'da) sadece on (gün) kaldınız" diye gizli gizli konuşacaklar. -Onların, hakkında konuşacakları şeyi biz daha iyi biliriz.- O vakit içlerinden en aklı başında olanları, "Siz sadece bir gün kaldınız" diyecektir.

Kabir azabı yoktur

43

Zuhruf

48

Ali Bulaç

Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, onları azabla yakalayıverdik.

Kabir azabı yoktur

 

Mümin

32

Diyanet

Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum.

Kabir azabı yoktur

32

Secde

21

Muhammed Esed

Fakat o şiddetli azab(a onları mahkum etme)den önce belki (pişman olup) yollarını düzeltirler diye hemen yanı başlarındaki azabı tattıracağız.

Kabir azabı yoktur

10

Yunus

45

Ali Bulaç

Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar hidayete ermiş (kimseler) değildi.

Kabir azabı yoktur

69

Hakka

27

Diyanet

Keşke ölüm her şeyi bitirseydi.

Kabir azabı yoktur

36

Yasin

52

Diyanet

Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Resüler doğru söylemişler."

Kabir azabı yoktur

2

Bakara

259

Diyanet

Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, "Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?" demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?" O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi. Allah, şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: "Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter."

Kabir azabı yoktur.

40

Mümin

46

Diyanet

 (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir.

Kabir azabı yoktur.

26

Şuara

57-58

Muhammed Esed

bunun içindir ki onları bağlar(ın)dan bahçeler(in)den, pınar başlarından çıkarıp attık, zenginlikler(in)den, nüfuz ve statülerinden (yoksun bıraktık)!" diyerek (onları İsrailoğulları'na karşı harekete geçirdi).

Kabir azabı yoktur.

25

Furkan

65

Diyanet

Onlar, şöyle diyenlerdir: "Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!"

Kabir azabı yoktur. Dua "ahirette koru"

2

Bakara

201

Diyanet

 Onlardan, "Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru" diyenler de vardır.

Kabir azabı yoktur. Dünya-Ahiret

79

Naziyat

20-25

Diyanet

Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi. Fakat o, Mûsâ'yı yalanladı ve isyan etti.  Sonra sırt dönüp koşarak gitti.
Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:  "Ben, sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.
Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.


Kabir azabı yoktur. Firavun 3

 

Mumin

25-46

Diyanet

Mûsâ onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. Fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır. Firavun dedi ki: "Bırakın beni, Mûsâ'yı öldüreyim. (Faydası olacaksa) Rabbini yardıma çağırsın! Çünkü ben onun, dininizi değiştireceğinden, yahut yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağından korkuyorum."
Mûsâ da, "Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığınırım" dedi. Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mü'min bir adam şöyle dedi: "Rabbim Allah'tır, dediği için bir adamı öldürecek misiniz? Hâlbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirdi. Eğer yalancı ise, yalanı kendi aleyhinedir. Eğer doğru söylüyorsa, sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şüphesiz Allah, aşırı giden, yalancılık eden kimseyi doğru yola eriştirmez." "Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hâkim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir. Ama başımıza geldiğinde bizi, Allah'ın azabından kim kurtarır?" Firavun, "Ben size ancak kendi görüşümü bildiriyorum ve sizi ancak doğru yola götürüyorum" dedi. ) İman etmiş olan adam dedi ki: "Ey kavmim! Şüphesiz ben, Nûh kavmi, Âd kavmi, Semûd kavmi ve onlardan sonra gelen toplulukların başına gelen olayların sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum. Allah, kullarına asla zulmetmek istemez."  "Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah'(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur." Andolsun, daha önce Yûsuf da size apaçık deliller getirmişti de, onun size getirdikleri hakkında şüphe edip durmuştunuz. Daha sonra o ölünce de, "Allah, ondan sonra aslâ peygamber göndermez" demiştiniz. İşte Allah, aşırı giden şüpheci kimseleri böyle saptırır. Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında tartışan kimselerdir. Bu ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler. Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Mûsâ'nın ilâhını görürüm(!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum." Böylece Firavun'a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı.  O inanan kimse dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim." "Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı ancak (geçici) bir yararlanmadır. Ahiret ise ebedî olarak kalınacak yerdir." "Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü'min olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır."  "Ey kavmim! Bu ne hâl? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz." "Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi mutlak güç sahibine, çok bağışlayana (Allah'a) çağırıyorum." "Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çağırdığınız şeyin ne dünya ne de ahiret konusunda hiçbir çağrısı yoktur. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir."  "Size söylediklerimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını hakkıyla görendir." Allah, onu, onların hilelerinin kötülüklerinden korudu. Firavun ailesini, azâbın en kötüsü kuşattı.  (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir.


















Kabir azabı yoktur. Firavun un bedeni ortada

10

Yunus

92

Diyanet

Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir.

Kabir azabı yoktur. Hesap günü

37

Saffat

20

Diyanet

Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza günüdür."

Kabir azabı yoktur. K. Azabından koru diye dua yok

3

Al-i İmran

16

Diyanet

"Ey Rabbimiz! (Sana) inanıyoruz, bizi affet, günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından emin kıl" diyenlerin:

Kabir azabına bu ayeti kurban ederler

40

Mümin

46

Diyanet

Sabah akşam ateşe sunulurlar. O (Son) Saat gerçekleştiğinde "Firavun'un ailesini (destekçilerini) azabın en şiddetlisine koyun!" (denecektir).

Kabirdekiler kıyamette diriltilecek.

22

Hac

7

Diyanet

Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah, kabirlerdeki kimseleri diriltecektir.

Kabirdekiler kıyamette diriltilecek.

23

Müminun

16

Diyanet

Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz

Kabirdekiler kıyamette diriltilecek.

36

Yasin

51-52

Diyanet

Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Resuller doğru söylemişler."

Kabirdekiler kıyamette diriltilecek.

79

Naziat

14

Diyanet

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Kabirdekiler kıyamette diriltilecek.

58

Mücadele

6

Diyanet

Allah'ın onları hep birden diriltip yaptıklarını kendilerine haber vereceği günü hatırla. Allah onları sayıp zaptetmiş, onlarsa bunları unutmuşlardır. Allah, her şeye şahittir

Kader ölçüdür

65

Talak

3

Diyanet


Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.

Kader;
Allah sapana izin verir

61

Saf

5

Diyanet

 Bir zaman Mûsâ, kavmine: "Ey kavmim, benim, Allâh'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince Allâh da kalblerini eğriltti. Allâh, yoldan çıkanları doğru yola iletmez.

Kader;
Her insanın kendi çabasına bağlı.

17

İsra

13,     14

Diyanet

Her insanın amelini boynuna yükledik.  Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.

Kader; Müşriklerin kader inancı

16

Nahl

35

Diyanet

Allah'a ortak koşanlar, dediler ki: "Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Kadın-Erkek İlişkileri

24

Nur

30

Diyanet



Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.

Kadınlara iyi davranın

4

Nisa

19

Diyanet

Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helâl değildir. Açık bir hayâsızlık yapmış olmaları dışında,  kendilerine verdiklerinizin bir kısmını onlardan geri almak için onları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.

Kadınlardan Nebi gönderilmedi

16

Nahl

43

Süleyman Ateş


Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Sorun, Zikir ehline; eğer bilmiyorsanız:

Kadir gecesi

44

Duhan

3, 4, 5, 6, 7

Diyanet

Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız. Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Kadir gecesi

2

Bakara

158

Diyanet

Şüphesiz Safa ile Merve, Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe'yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir günah yoktur.  Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah onu bilir, karşılığını verir.

Kadir gecesi

97

Kadir

1, 2, 3, 4, 5

Diyanet

Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.  Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cibril) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.


Kadir kıymet gecesi

97

Kadr

1…5

Diyanet



Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.








Kafir olarak ölmüşlere dua olmaz.

9

Tevbe

113, 114

Muhammed Esed

Tevbe 113, 114. Ayet: (Günah içinde ölen) kimselerin cehennemlik olduğu kendilerine açıklandıktan sonra, yakın akraba olsalar bile, Allah'tan başkasına tanrılık yakıştıran kimselerin bağışlanmasını dilemek artık ne Peygamber'e yaraşır, ne de imana erişenlere. - İbrahim'in (buna benzer bir durumda) babasının bağışlanması için yaptığı duaya gelince, bu sadece o'nun berikine (daha sağlığında) vermiş bulunduğu bir söze dayanıyordu. Ama o'na berikinin Allah'ın düşmanı olduğu açıklandığı zaman (İbrahim) ondan hemen kopup uzaklaştı. Zaten İbrahim çok ince ruhlu, yumuşak huylu biriydi.

Kainatın Düzeni Allah'ın birliğinin delilidir

21

Enbiya

21,  22

Diyanet


Yoksa yerden, ölüleri diriltebilecek birtakım ilâhlar mı edindiler?
Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi Allah, onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir.

Kainatında bir ömrü var

21

Enbiya

104

Diyanet


 Yazılı kâğıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak,  -üzerimize aldığımız bir vaad olarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız.

Kalp gözünün körlüğü asıl körlüktür

22

Hac

46

Diyanet



Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.

Kalp gözünün körlüğü asıl körlüktür

83

Mutaffifin

14

Diyanet

Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.

Kalp ve kulakları mühürlenenler

2

Bakara

6,
7

Diyanet



Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.

Kalpleri mühürlenenler.

9

Tevbe

86, 87

Diyanet



"Allah'a iman edin ve Resûlü ile birlikte cihat edin" diye bir sûre indirildiğinde, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve "Bizi bırak da oturup kalanlarla birlikte olalım" dediler. Onlar geride kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte olmaya razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.

Kalpleri mühürlenenler.

7

Araf

100

Diyanet



Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne varis olanlara şu gerçek apaçık belli olmadı mı ki, biz dileseydik onları da (öncekiler gibi) günahları yüzünden cezalandırırdık. Biz onların kalplerini mühürleriz de onlar hakkı işitmezler.

Kalpleri mühürlenenler.

7

Araf

179

Diyanet

Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar.  İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

Kalpleri mühürlenenler.

63

Münafikun

3

Diyanet

Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.

Kalpleri mühürlenenler.

6

En'am

25

Diyanet

İçlerinden, (Kur'an okurken) seni dinleyenler de var. Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler (gereriz), kulaklarına ağırlık koyarız.  Her türlü mucizeyi görseler de onlara inanmazlar. Hatta tartışmak üzere sana geldiklerinde inkâr edenler, "Bu (Kur'an) evvelkilerin masallarından başka bir şey değil" derler.

Kalpleri mühürlenenler.

43

Zuhruf

36, 37

Diyanet

Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.  Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.

Kalpleri mühürlenmiş olanlar

47

Muhammed

16

Diyanet



Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Az önce ne söyledi?" derler. İşte bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.

Kalplerinde hastalık olanlar

47

Muhammed

20

Diyanet

İnananlar, "Keşke bir sûre indirilse!" derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

Kalplerl Mühürlenenler dokunabilir

2

Bakara

7

Diyanet



Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.

Kardeşlik

3

Al-i İmran

156

Diyanet

Ey iman edenler! Kardeşleri sefere veya savaşa çıktığında onlar hakkında, "Onlar bizim yanımızda olsalardı, ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi" diyen inkârcılar gibi olmayın. Allah, bunu (bu düşünceyi) onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, yaşatır ve öldürür. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.

Kardeşlik

49

Hucurat

10

Diyanet

Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.

Kıble

2

Bakara

150

Diyanet

(Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. (Ey mü'minler!) Siz de nerede olursanız olun, yüzünüzü Mescid-i Haram'a doğru çevirin ki, zalimlerin dışındaki insanların elinde (size karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.

Kıble

2

Bakara

145

Diyanet

Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.

Kıble

2

Bakara

142, 143

Diyanet

Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."
Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve resul de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet  yaptık. Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisingeriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yaptık. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.

Kıble

2

Bakara

143

Diyanet

Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet  yaptık. Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisingeriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yaptık. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.

Kıble

2

Bakara

149

Ali Bulaç

Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

Kıble

2

Bakara

148

Diyanet

Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

Kıble (Yön)

2

Bakara

243

Diyanet

Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet  yaptık. Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yaptık. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.

Kıyam (Mekki)

39

Zümer

9

Diyanet

(Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.

Kıyam (Mekki)

74

Müddessir

2

Diyanet

Kalk da uyar.

Kıyam (Mekki)

25

Furkan

64

Diyanet

Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir.

Kıyamet ansızın gelecektir.

12

Yusuf

107

Diyanet

Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?

Kıyamet ansızın gelecektir.

22

Hac

55

Diyanet

İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün  azabı gelip çatıncaya dek o Kur'an'dan bir şüphe içinde kalırlar.

Kıyamet ansızın gelecektir.

43

Zunruf

66

Diyanet

Onlar (bu tavırlarıyla) ancak,  kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, hâlbuki bunun farkında değillerdir.

Kıyamet ansızın gelir

43

Zuhruf

66

Diyanet

Onlar (bu tavırlarıyla) ancak,  kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, hâlbuki bunun farkında değillerdir.

Kıyamet i kimse bilemez

79

Naziat

42.. 46

Diyanet

Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir.
Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.
 Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.

Kıyamet ne zaman?

7

Araf

187

Diyanet

Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir." Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar."

Kıyamet ne zaman?

20

Taha

15

Diyanet

Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim.

Kıyamet ne zaman?

33

Ahzap

63

Diyanet

İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah katındadır." Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.

Kıyamet ne zaman?

42

Şura

17

Diyanet

Allah, hak olarak Kitab'ı ve mizanı  indirendir. Sen nereden bileceksin belki de o saat (kıyamet) yakındır.

Kıyamet sahnesi

77

Mürselar

8, 9, 10

Diyanet

Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman, Gök yarıldığı zaman, Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,

Kıyametin dehşeti

84

İnşikak

1, 2, 3, 4, 5, 6

Diyanet

 Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-, Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!) Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın.




Kıyametin dehşeti

75

Kıyamet

7, 8, 9, 10

Diyanet


 Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan "kaçış nereye?" diyecektir.

Kıyametin dehşeti

81

Tekvir

1…...14

Diyanet


Güneş, dürüldüğü zaman, Yıldızlar, bulanıp söndüğü zaman, Dağlar, yürütüldüğü zaman, Gebe develer salıverildiği zaman.
Yaban hayatı yaşayan (irili ufaklı) tüm canlılar toplandığı zaman,
Denizler kaynatıldığı zaman,
Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman.
Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman,
Amel defterleri açıldığı zaman,
Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman,
Cehennem alevlendirildiği zaman,
Cennet yaklaştırıldığı zaman,
Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir.




Kıyametin dehşeti

22

Hac

1,
2

Diyanet

Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş görürsün; hâlbuki onlar sarhoş değillerdir. Ne var ki Allah'ın azabı çok şiddetlidir.

Kıyametin dehşeti

99

Zelzele

1, 2, 3, 4, 5, 6,

Diyanet

Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, "Ona ne oluyor?" dediği zaman,
Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan "kaçış nereye?" diyecektir.
İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır.
Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.
O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.

Kıyamette, din günü

89

Fecr

21-24

Diyanet

Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman, Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!? "Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım" der.

Kibirli kibirli dolaşma

17

İbrahim

37

Diyanet

Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.

Kitaba kötü niyetle bakanlar

63

Zuhruf

36,
37

Diyanet

Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.

Kitaba uymayıp atalarına uyanlar

31

Lokman

21

Diyanet

Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine uyun" denildiği zaman, "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler. Şeytan, kendilerini cehennem azabına çağırıyor olsa da mı?

Kitaba uymayıp atalarına uyanlar

5

Maide

104

Diyanet

Onlara, "Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) ve Resul'e gelin" denildiğinde onlar, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter" derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?

Kitaba uymayıp atalarına uyanlar

2

Bakara

170

Diyanet

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?

Kitaba uymayıp atalarına uyanlar şirke giriyorlar

16

Nahl

73

Diyanet

Allah'ı bırakıp da, kendilerine göklerden ve yerden hiçbir rızık sağlayamayan ve buna gücü de yetmeyen şeylere tapıyorlar.

Kitabı bilmezler bildiklerini sanırlar

2

Bakara

78

Diyanet

Onlar arasında ilahi kelamın gerçek bilgisine sahip olmayan, kitap ile ilgisiz insanlar var; (ki bunlar) sadece bir takım kuruntular(a tabi olurlar) ve zanna dayanırlar.

Kitabı kendi elleriyle yazıp bu Allah katındandır derler.

2

Bakara

79

Diyanet

Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab'ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, "Bu, Allah'ın katındandır" derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların hâline! Vay kazandıklarından dolayı onların hâline!

Kitabın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz

2

Bakara

85

Diyanet

Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu hâlde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab'ın (Tevrat'ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Kitab'ın bir kısmına inanıp diğer kısmına inanmayanlar

2

Bakara

85

Diyanet

 Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu hâlde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab'ın (Tevrat'ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Kitabın içindekileri gereği gibi yüklenmemiş olanların durumu kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir.

62

Cuma

5

Diyanet

Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

Kitap ehli

5

Maide

68

Diyanet

 De ki: "Ey Kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni (Kur'an'ı) uygulamadıkça hiçbir şey üzere değilsiniz." Andolsun ki sana Rabbinden indirilen bu Kur'an, onlardan çoğunun taşkınlık ve küfrünü artıracaktır. Öyle ise o kâfirler toplumu için üzülme.

Kitap ehli

2

Bakara

105

Diyanet



Ne Kitab ehlinden inkâr edenler ve ne de Allah'a ortak koşanlar, Rabbinizden size bir iyilik gelmesini isterler. Oysa Allah, rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir.

Kitap ehli

4

Nisa

159

Diyanet

Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa'ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü, o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.

Kitap ehlinin hepsi bir değil

3

Al-i İmran

75

Diyanet

Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana (eksiksiz) iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmîlere karşı (yaptıklarımızdan) bize vebal yoktur" demelerinden dolayıdır. Onlar, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.

Kitap ehlinin hepsi bir değil, onurlular da vardır

3

Al-i İmran

113

Diyanet

Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır.

Kitap indiğinde bir önceki kitabı onaylar ve tahribatı düzeltir.

3

Al-i İmran

50

Diyanet


"Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size bir mucize de getirdim. Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

Kitap indiğinde bir önceki kitabı onaylar ve tahribatı düzeltir.

16

Nahl

6

Diyanet

Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim" demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.

Kitap; Her kitap o kavmin diline göre indi

14

İbrahim

4

Muhammed Esed

Biz her elçiyi, mutlaka kendi halkının diliyle (vahyedilmiş bir mesajla) gönderdik ki, (hakkı) onlara açık (ve dolaysız) bir biçimde ulaştırabilsin; artık bundan sonra Allah (sapmayı) dileyeni sapıklık içinde bırakır, (doğru yolu tutmayı) dileyeni de doğru yola yöneltir, çünkü doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen en yüce iktidar sahibi O'dur.

Kitap; Kendileri kitap yazıp; bu Allah'ın katındadır diyenlerin vay haline

2

Bakara

79

Diyanet

Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab'ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, "Bu, Allah'ın katındandır" derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların hâline! Vay kazandıklarından dolayı onların hâline!

Kitap; Yahudiler, son nebi gelsede müşriklerden kurtulsak dediler. Yine de inanmadılar

2

Bakara

89

Ali Fikri Yavuz

Vaktâ ki onlara (Yahudî'lere), Allah katında beraberlerindekini (Tevrat'ı iman esaslarında) tasdîk eden Kur'an geldi, (bunu tanımadılar); halbuki Kur'an gelmeden önce, (bu yahudîler, arap müşrikleri ile mücadelelerinde zor duruma düştükleri zaman: Tevrat'da anılan âhir zaman Peygamberi gelseydi de bize yardım etseydi diye) o müşriklere karşı (Allah'dan) imdat diliyorlardı. İşte o (Tevrat'da vasfını) bildikleri (Peygamber) onlara gelince, onu inkâr ettiler. Artık Allah'ın lâneti o kâfirler üzerine olsun...

Kuran a karşı şüpheci olma

6

En'am

114

Diyanet

De ki: "Haydi, Allah şunu haram kıldı" diye tanıklık yapacak şahitlerinizi getirin. Onlar şahitlik etseler de sen onlarla beraber şahitlik etme. Âyetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların arzularına uyma. Onlar Rablerine, başka şeyleri denk tutuyorlar.

Kur'an' a tabi olun

39

Zumer

55, 56

Diyanet

Farkında olmadan azap size ansızın gelmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, "Allah'ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay hâlime! Gerçekten ben alay edenlerden idim" demesin.

Kur'an Allah tarafından indirilmemiş olsaydı, çelişkiler olurdu

4

Nisa

82

Diyanet

Hâlâ Kur'an'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.

Kur'an anlaşılsın diye Arapların lisanında inmiştir.

12

Yusuf

2

Muhammed Esed

Biz onu Arapça bir metin olarak indirdik ki, aklınızı kullanarak belki onu kavrayıp özümlersiniz.

Kur'an anlaşılsın diye Arapların lisanında inmiştir.

41

Fussilet

44

Diyanet

Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar)."

Kur'an anlaşılsın diye Nebi Muhammed'in lisanında inmiştir.

44

Duhan

58

Diyanet

(Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Kur'an ayetlerin büyük bir bölümüne itaat etmiyorlar.        

5

Maide

13

Diyanet


İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lânetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.

Kur'an Bazı insanların uzaklaşmasını artırıyor

23

Müminun

71

Diyanet

Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara  şereflerini (Kur'an'ı) getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz çeviriyorlar.

Kuran dan alıkoyarlar

31

Lokman

6, 7

Muhammed Esed

 Ama insanlar arasında öyleleri var ki, bilgisi olmayanları Allah yolundan saptırmak ve onu gülünç duruma düşürmek için (yol gösterici mesajlar üzerinde) kelime oyunu yapmaya kalkışırlar: böylelerini alçaltıcı bir azap bekliyor. Böyle birine mesajlarımız aktarıldığında, sanki kulaklarında bir sağırlık varmış da onları hiç duymamış gibi, küstahça yüz çevirir: işte ona (öteki dünyada) acıklı azabı haber ver!

Kuran dan alıkoyarlar

41

Fussilet

26

Muhammed Esed

Hakikati inkar edenler (birbirlerine): "Bu Kuran'ı dinlemeyin ve onun hakkında saçma, anlamsız şeyler uydurun ki onu(n gücünü) bastırasınız!" derler.

Kuran dan alıkoyarlar

6

En'am

26

Diyanet

Onlar başkalarını ondan (Kur'an'dan) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak kalırlar. Onlar farkına varmaksızın, ancak kendilerini helâk ediyorlar.

Kuran dan ayet okunduğunda neredeyse saldıracak gibidirler

22

Hac

72

Muhammed Esed

Kendilerine apaçık mesajlarımız okunduğu zaman, hakkı inkara şartlanmış olanların yüzündeki inkarcı tavrı hemen fark edebilirsin; kendilerine mesajlarımızı okuyanlara neredeyse saldıracak gibidirler! De ki: "Peki, size şimdi hissettiklerinizden daha vahim olanı haber vereyim mi? Bu (Ahiret Günü'nün) ateşidir ki Allah onu hakkı inkara şartlanmış olanlara vaad etmiştir; varılacak ne kötü bir sondur o!"

Kur'an eksik değildir.

21

Enbiya

106

Diyanet

Şüphesiz bunda Allah'a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır.

Kur'an hak olarak indi.

17

İsra

105

Diyanet

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

Kur'an hidayet/  rehber rahmettir.

27

Neml

77

Diyanet

Şüphesiz o, elbette mü'minler için bir hidayet ve bir rahmettir.

Kur'an ı açıkladık, Kalbe kolay nufuz eden

29

Ankebut

49

Diyanet


Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

Kur'an ı açıkladık.

6

En'am

114

Diyanet

"Size Kitab'ı (Kur'an'ı) hak olarak indiren O iken ben Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım?" (de). Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma.

Kur'an ı açıkladık.

6

En'am

105

Diyanet

Onlar, "Sen iyi ders almışsın" desinler diye ve bir de bilen bir toplum için onu (Kur'an'ı) açıklayalım diye âyetleri değişik biçimlerde işte böylece açıklıyoruz.

Kur'an ı açıkladık.  Allah'ın tesfiri yeter

25

Furkan

33

Diyanet

Onlar sana hiçbir misal getirmezler ki (buna karşılık) sana gerçeği ve en güzel açıklamayı getirmiş olmayalım.

Kur'an ı açıkladık.
Ayetler ayrıntılı anlatıldı.           

6

En'am

98

Diyanet

O, sizi bir tek candan yaratandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emanet bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıklamışızdır.

Kur'an ı açıkladık.
Kur’an beyan-açıklama Allah’a aittir.

75

Kıyamet

19

Diyanet

Sonra onu açıklamak da bize aittir.

Kur'an ı açıkladık. Açık deliller ile…

2

Bakara

159

Diyanet


İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap'ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.

Kur'an ı açıkladık. Açık ve kesin ayetler indirdik.

71

Nur

1

Diyanet



Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.

Kur'an ı açıkladık. Açıklama bize ait.

75

Kıyamet

18, 19

Diyanet

(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.Sonra onu açıklamak da bize aittir.

Kur'an ı açıkladık. Aklını kullananklar için…

30

Rum

28

Diyanet

Allah, size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.

Kur'an ı açıkladık. Allah size ayetlerini açıklıyor

24

Nur

18

Diyanet

Allah, size âyetleri açıklıyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kur'an ı açıkladık. Allah'ın ipine sım sıkı sarılın, Kardeşlik

3

Al-i İmran

103

Diyanet



Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.

Kur'an ı açıkladık. Anlayan toplum için…

6

En'am

98

Diyanet

O, sizi bir tek candan yaratandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emanet bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıklamışızdır.

Kur'an ı açıkladık. Ayetler ayrıntılı açıklanmıştır.

41

Fussilet

3

Diyanet

Bu, bilen bir toplum için Arapça bir Kur'an olarak âyetleri genişçe açıklanmış bir kitaptır.

Kur'an ı açıkladık. Bilen kavme ayrı ayrı açıklarız.

9

Tevbe

11

Diyanet

Fakat tövbe edip, namazı kılar ve zekâtı verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. Bilen bir kavme âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.

Kur'an ı açıkladık. Birer birer bölüm bölüm açıklandı.

11

Hud

1, 2

Ali Bulaç

Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir Kitap'tır (ki Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim;:

Kur'an ı açıkladık. Düşünenlere açıkladık.

3

Al-i İmran

118

Diyanet

Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.

Kur'an ı açıkladık. Her türlü ifade biçimiyle açıklanmıştır.

39

Zümer

23

Diyanet

Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'an Allah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

Kur'an ı açıkladık. Her türlü örneği verdik     

39

Zümer

27

Diyanet



Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali verdik.

Kur'an ı açıkladık. Her türlü örnek verilerek açıklandı

30

Rum

58

Diyanet


Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, "Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız" derler.

Kur'an ı açıkladık. İman edenlere apaçık

2

Bakara

99

Diyanet

Andolsun, biz sana apaçık âyetler indirdik. Bunları ancak fasıklar inkâr eder.

Kur'an ı açıkladık. İnanacaklar için açıkladı.

2

Bakara

118

Diyanet

Bilmeyenler, "Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!" derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti. Onların kalpleri (anlayışları) birbirine benziyor. Biz âyetleri, kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık.

Kur'an ı açıkladık. İyice anlasınlar diye…

6

En'am

65

Diyanet

De ki: "O, size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir azap göndermeğe, ya da sizi grup grup birbirinize düşürmeğe ve kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya gücü yetendir." Bak, anlasınlar diye, âyetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz.

Kur'an ı açıkladık. Karanlıktan aydınlığı çıksınlar diye…

6

En'am

97

Diyanet

O, sayelerinde, kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Bilen bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıkladık.

Kur'an ı açıkladık. Kitap;
Bu kitabı müslümanlar için  müjdeleyici olarak indirdik

16

Nahl

89

Diyanet

(Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. Sana bu kitabı; her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

Kur'an ı açıkladık. Korunanlar için örnekler indirdik.

24

Nur

34

Diyanet

Andolsun, biz size açıklayıcı âyetler, sizden önce gelip geçenlerden bir misal ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için bir öğüt indirdik.

Kur'an ı açıkladık. Öğüt alacak toplum için…

6

En'am

126

Diyanet

Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Şüphesiz düşünüp öğüt alacak bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıkladık.

Kur'an ı açıkladık. Özünde açık

27

Neml

1

Diyanet



Tâ-Sîn.  Bunlar Kur'an'ın, apaçık bir kitabın âyetleridir.

Kur'an ı açıkladık. Suçlular yolunu bulsun diye…

6

En'am

55

Diyanet

Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.

Kur'an ı açıkladık. Yol gözterici rahmet olarak...

7

Araf

52

Diyanet

Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik.

Kur'an ı açıkladık.
Öğüt alsınlar diye açıklandı.

17

İsra

41

Diyanet


Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye (gerçekleri) bu Kur'an'da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor.

Kur'an ı açıkladık.Düşünmeniz için açıkladık

57

Hadid

17

Diyanet

Bilin ki Allah, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.

Kur'an ilim üzerine indi

39

Zümer

23

Diyanet

 Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'an Allah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

Kur'an ilim üzerine indi

7

Araf

52

Diyanet

 Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik.

Kur'an ilim üzerine indi

11

Hud

14

Diyanet

Eğer size (bu konuda) cevap veremedilerse, bilin ki o (Kur'an) ancak Allah'ın ilmiyle indirilmiştir ve O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Artık müslüman oluyor musunuz?

Kur'an ilim üzerine indi

20

Taha

114

Diyanet

Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.

Kur'an ilim üzerine indi

3

Al-i İmran

7

Diyanet

O, sana Kitab'ı indirendir. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir.  Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.

Kur'an İnsanlar uyarılsın diye indirildi.

6

En'am

19

Diyanet

De ki: "Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahittir.  İşte bu Kur'an bana, onunla sizi ve eriştiği herkesi uyarayım diye vahyolundu. Gerçekten siz mi Allah ile beraber başka ilâhlar olduğuna şahitlik ediyorsunuz?" De ki: "Ben şahitlik etmem." De ki: "O, ancak tek bir ilâhtır ve şüphesiz ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."

Kur'an İnsanlar uyarılsın diye indirildi.

16

Nahl

64

Diyanet

Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik.

Kur'an İnsanlar uyarılsın diye indirildi.

25

Furkan

1

Diyanet

Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkân'ı indiren Allah'ın şanı yücedir.

Kur'an İnsanlar uyarılsın diye indirildi.

25

Furkan

52

Diyanet

Öyle ise kâfirlere itaat etme, onlara karşı bu Kur'an'la büyük bir mücadele ver.

Kur'an İnsanlar uyarılsın diye indirildi.

38

Sad

87

Diyanet

Bu Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür.

Kur'an İnsanlar uyarılsın diye indirildi.

50

Kaf

45

Diyanet

Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur'an ile öğüt ver.

Kur'an karşısında kendi elleriyle kitap yazanlar

2

Bakara

79-82

Diyanet

Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab'ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, "Bu, Allah'ın katındandır" derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların hâline! Vay kazandıklarından dolayı onların hâline! Bir de dediler ki: "Bize ateş, sayılı birkaç günden başka asla dokunmayacaktır." Sen onlara de ki: "Siz bunun için Allah'tan söz mü aldınız? -Eğer böyle ise, Allah verdiği sözden dönmez-. Yoksa siz Allah'a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Kur'an Kitap halinde inmemiştir.

2

Bakara

97

Diyanet

De ki: "Her kim Cibril'e (Cebrail'e) düşman ise, bilsin ki o, Allah'ın izni ile Kur'an'ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü'minler için de bir hidayet rehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir."

Kur'an kitap olarak inseydi yine inanmazlardı.

6

En'am

7

Diyanet

(Ey Muhammed!) Eğer sana kâğıda yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, yine o inkâr edenler, "Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir" diyeceklerdi.

Kur'an mucize olarak yetmedi mi?

 

Ankebut

51

Diyanet

Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?  Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır.

Kur'an Muhammed'in sözü olamaz

66

Tahrim

1

Diyanet

Ey Nebi! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.                                          Allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşru kılmıştır. Allah, sizin yardımcınızdır. O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kur'an Muhammed'in sözü olamaz

33

Ahzap

37, 38

Diyanet

Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.           Allah'ın, kendisine farz kıldığı şeyleri yerine getirmesi konusunda peygambere bir darlık yoktur. Daha önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah'ın kanunu böyledir. Allah'ın emri, kesinleşmiş bir hükümdür.

Kur'an Muhammed'in sözü olamaz

80

Abese

1,   2

Diyanet

Kendisine o âmâ geldi diye Nebi yüzünü ekşitti ve öteye döndü. (Ey Muhammed)Ne bilirsin, belki de o arınacak, Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; Sen, ona yöneliyorsun. (İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne! Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur'an) bir öğüttür.

Kur'an nasıl okunmalı? Yine Kur'an'dan açıklanıyor.

73

Müzzemmil

1, 4

 Diyanet

Ey örtünüp bürünen (Resul)! Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.Yahud (o yarının) üzerine (ilâve edib) artır. Kur'ânı da açık açık, tane tane oku.

Kur'an nasıl okunmalı? Yine Kur'an'dan açıklanıyor.

73

Müzzemmil

5, 8

 Diyanet

Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz. Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır. Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır. Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O'na yönel.

Kur'an nebinin kalbine aracısız ilka, ilham  cibril denir

2

Bakara

97

Diyanet

De ki: "Her kim cibril'e düşman ise, bilsin ki o, Allah'ın izni ile Kur'an'ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü'minler için de bir hidayet rehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir."

Kur'an neden indirildi?

6

En'am

156-157

Diyanet

 "Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız.

Kuran okunduğunda müminlerin kalpleri ürperir

8

Enfal

2

Diyanet

Mü'minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O'nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.

Kuran okunduğunda müşriklerin kalpleri daralır

39

Zümer

45

Diyanet

Allah, bir tek (ilâh) olarak anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri daralır. Allah'tan başkaları (ilâhları) anıldığında bakarsın sevinirler.

Kuran okunduğunda müşriklerin kalpleri daralır. Arkalarını dönüp kaçarlar.

17

İsra

45-47

Diyanet



Bir de sen Kur'anı kıraet ettiğin vakıt biz seninle Âhırete inanmıyanların arasına görünmez bir hıcab çekeriz. Kur'an'ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur'an'da (ibadete lâyık ilâh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar. Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin, "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliyoruz.

Kur'an önceki kitapları doğrulayan bir gerçektir.

2

Bakara

91

Diyanet


Onlara, "Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) iman edin" denilince, "Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız" deyip, ondan sonra geleni (Kur'an'ı) inkâr ederler. Hâlbuki o, ellerinde bulunanı (Tevrat'ı) tasdik eden hak bir kitaptır. De ki: "Eğer inanan kimseler idiyseniz, daha önce niçin Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"

Kur'an önceki kitapları onaylar değişime uğramış  mesajları orijinaliyle yenilemiştir

5

Maide

48

Diyanet

 (Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.

Kur'an önceki kitapları onaylar değişime uğramış  mesajları orijinaliyle yenilemiştir

2

Bakara

213

Diyanet

İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.

Kur'an' terk eden kafir olur

2

Bakara

145

Diyanet

Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.

Kur'an' terk eden kafir olur

5

Maide

68

Diyanet

De ki: "Ey Kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni (Kur'an'ı) uygulamadıkça hiçbir şey üzere değilsiniz." Andolsun ki sana Rabbinden indirilen bu Kur'an, onlardan çoğunun taşkınlık ve küfrünü artıracaktır. Öyle ise o kâfirler toplumu için üzülme.

Kur'an' terk eden kafir olur

2

Bakara

41

Diyanet

Elinizdeki Tevrat'ı tasdik edici olarak indirdiğim (Kur'an'a) iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.

Kur'an' terk eden kafir olur

3

Al-i İmran

100

Diyanet

Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.

Kur'an' terk eden kafir olur

4

Nisa

47

Diyanet

Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silip de tersine çevirmeden, yahut cumartesi halkını  lânetlediğimiz gibi onları lânetlemeden, yanınızda bulunanı (Tevrat'ı) doğrulayıcı olarak indirdiğimiz bu kitaba (Kur'an'a) iman edin. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecektir.

Kur'an' terk eden kafir olur

3

Al-i İmran

81

Diyanet

Hani, Allah nebilerden, "Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye söz almış ve, "Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?" demişti. Onlar, "Kabul ettik" demişlerdi. Allah da, "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.

Kur'an' terk eden kafir olur

2

Bakara

89

Diyanet

Kendilerine ellerindekini (Tevrat'ı) tasdik eden bir kitap (Kur'an) gelince onu inkâr ettiler. Oysa, daha önce (bu kitabı getirecek peygamber ile) inkârcılara (Arap müşriklerine) karşı yardım istiyorlardı. (Tevrat'tan) tanıyıp bildikleri (bu peygamber) kendilerine gelince ise onu inkâr ettiler. Allah'ın lâneti inkârcıların üzerine olsun.

Kur'an' terk eden kafir olur

7

Araf

157

Diyanet

Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûle, o ümmî  peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır.  Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Kur'an' terk eden kafir olur

2

Bakara

101

Diyanet

Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitab'ı (Tevrat'ı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitab'ını (Tevrat'ı) arkalarına attılar.

Kur'an ve kainatta çelişki göremezsin

67

Mülk

3, 4

Diyanet

O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.

Kur'an yol göstericidir

2

Bakara

2

Diyanet

Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.

Kur'an, Allah hakkında bilir-bilmez konuşmayı yasaklar

7

Araf

33

Diyanet

De ki: "Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."

Kur'an, Allah hakkında bilir-bilmez konuşmayı yasaklar

22

Hac

3

Diyanet

İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı hâlde, Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın  ardına düşer.

Kur'an, Allah hakkında bilir-bilmez konuşmayı yasaklar

22

Hac

8

Diyanet

İnsanlardan kimi, hiç bir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır durur.

Kur'an, Allah hakkında bilir-bilmez konuşmayı yasaklar

2

Bakara

169

Diyanet

O, size ancak kötülüğü, hayâsızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Kur'an, apaçık mesajlar

2

Bakara

99

Diyanet

Andolsun, biz sana apaçık âyetler indirdik. Bunları ancak fasıklar inkâr eder.

Kur'an;            Nebinin dili ile kolaylaştırıldı

19

Meryem

97

Diyanet

Ey Muhammed! Biz, Allah'a karşı gelmekten sakınanları Kur'an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.

Kur'an;        Apaçık ve gerçeği apaçık gösteren

16

Nahl

103

Diyanet

Andolsun ki biz onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. İma ettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu Kur'an ise gayet açık bir Arapça'dır.

Kur'an;  Apaçık ayetler halinde indirildi.

22

Hac

16

Diyanet

Böylece biz Kur'an'ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir.

Kur'an;  Gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koyan

27

Neml

13

Diyanet

Nitekim âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler

Kur'an;
Apaçık

44

Duhan

2

Diyanet

Apaçık olan Kitab'a andolsun

Kur'an;
Apaçık

36

Yasin

69

Diyanet

Biz, o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.

Kur'an;
Apaçık

12

Yusuf

1

Diyanet

Elif Lâm Râ.  Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir

Kur'an;
Apaçık

43

Zuhruf

2,      3

Diyanet

Elif Lâm Râ.  Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir

Kur'an;
Apaçık ve tutarlı

26

Şuara

2

Diyanet



Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.

Kur'an;
Apaçık, ayetlerle delillerle gelmiştir.

10

Yunus

74

Muhammed Esed


Ve sonra, o'nun ardından -her birini kendi toplumlarına olmak üzere- (başka) elçiler gönderdik; öyle ki onlar da hakkın apaçık delillerini ortaya koydular; fakat onlar bir kere yalanlamış bulundukları şeye (sonradan) bir türlü inanmak istemediler, haddi aşanların kalplerini biz işte böyle mühürleriz.

Kur'an;
Apaçık, ayetlerle delillerle gelmiştir.

7

Araf

101

Diyanet

İşte memleketler! Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun, resulleri onlara apaçık deliller getirmişti. Fakat onlar daha önce yalanladıklarına inanacak değillerdi. Allah, kâfirlerin kalplerini işte böyle mühürler.

Kur'an;
Apaçık, ayetlerle delillerle gelmiştir.

3

Al-i İmran

105

Diyanet

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.

Kur'an;
Kur'an ile öğüt ver.

50

Kaf

45

Diyanet

 Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

Kur'an;
Kur'an'a ve önce indirilene iman ederler

2

Bakara

4

Diyanet

Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.

Kur'an;
Kur'an'a yamuk bakan şeytanın uydusu olur

43

Zuhruf

36

Diyanet

Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.

Kur'an;
Kur'an'ı ağır, ağır oku...

17

İsra

160

Diyanet


Biz Kur'an'ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik.

Kur'an;
Kur'an'ı anlamak için  Sabırlı ol. Rabbim ilmimi artır de

20

Taha

114

Diyanet



Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.

Kur'an;
Kur'an'ı Beğenmeyip başka kitap isterler

10

Yunus

15

Diyanet

Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, "Ya (bize) bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir" dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım."

Kur'an;
Kur'an'ı eksik bırakmadık

6

En'am

38

Diyanet



Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Kur'an;
Kur'an'ı Erdemli kişiler anlar

3

Al-i İmran

138

Diyanet

Bu (Kur'an), insanlar için bir açıklama, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir öğüttür

Kur'an;
Kur'an'ı Erdemli kişiler anlar. Hidayet rehberi yol gösterici

31

Lokman

3

Celal Yıldırım



 İyilik ve güzellikte bulunmayı (faydalı iş yapmayı) huy edinenlere doğru yol ve rahmettir.

Kur'an;
Kur'an'ı hayata taşıyanla inanmayan arasına engel konulacak        

17

İsra

45-47

Diyanet



Bir de sen Kur'anı kıraet ettiğin vakıt biz seninle Âhırete inanmıyanların arasına görünmez bir hıcab çekeriz. Kur'an'ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur'an'da (ibadete lâyık ilâh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar. Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin, "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliyoruz.

Kur'an;
Kur'an'ı tamamladık

5

Maide

3

Diyanet

Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar  üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız  size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim.  Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Kur'an;
Kur'an'ı tertil üzerine oku

73

Müzzemmil

3,     4,      5,    6

Muhammed Esed

gece yarısı -biraz önce
 ya da sonra- (kalk) ve ağır ağır, duyarak Kur'an oku Biz sana (sorumluluğu) ağır bir mesaj tevdi edeceğiz;
(ve) gerçek şu ki, gece vakti zihin daha zinde ve güçlü olur ve okuma daha da berraklaşır,

Kur'an;
Neden Parça parça indi

17

İsra

106

Diyanet




Biz Kur'an'ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik.

Kur'an;
Onurlu, korunan, kalben temizlerin kavrayabileceği kitaptır.

 

Vakıa

77….82

Şaban Kiriş


O, elbette değerli bir Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır.
Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.
Âlemlerin Rabb'inden indirilmedir. Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah'ın verdiği rızka O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?

Kur'an;
Öğüt alınsın diye birbiri ardınca yerleştirdik         

28

Kasas

51

Ali Bulaç

Andolsun, biz öğüt alıp düşünsünler diye, sözü birbiri ardınca dizip indirdik.

Kur'an;
Öğüt alsınlar diye indi

38

Saf

29

Diyanet

Bu Kur'an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.

Kuran;
Öğüt kaynağıdır.

74

Muddessir

54-55

Diyanet



Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir uyarıdır. Artık kim dilerse ondan öğüt alır.


Kuran;
Öğüt kaynağıdır.

76

İnsan

29

Diyanet



İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

Kuran;
Öğüt kaynağıdır. Düşünsünler

38

Sad

29

Diyanet

Bu Kur'an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.

Kur'an; Allah kelime sıkıntısı çekmez

18

Zuhruf

109

Diyanet

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi."

Kur'an; Allah'a ve Kur'an'a (resule) inandık dirler, sonra bundan yüz çevirirler

24

Nur

47

Diyanet



(Münâfıklar), "Allah'a ve resule inandık ve itaat ettik" derler. Sonra da onların bir kısmı bunun ardından yüz çevirirler. Hâlbuki onlar inanmış değillerdir. Aralarında hüküm vermesi için Allah'a (Kur'an'a) ve resule çağırıldıkları zaman, bir de bakarsın ki içlerinden bir grup yüz çevirmektedir.

Kur'an; Allah'tan başka hüküm koyucu aranmaz

6

En'am

114

Diyanet

Size Kitab'ı (Kur'an'ı) hak olarak indiren O iken ben Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım? (de). Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma.

Kur'an; Anlaşılmasını güçleştirecek hiçbir şeye yer vermedik

18

Kehf

1

Diyanet

Hamd, kuluna Kitab'ı (Kur'an'ı) indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah'a mahsustur.

Kur'an; Çelişkisiz bir kitaptır. Tedebbür et.

4

Nisa

82

Diyanet

 Hâlâ Kur'an'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.

Kuran; Çoğunluğun  küfrünü artırır

5

Maide

68

Diyanet

De ki: "Ey Kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni (Kur'an'ı) uygulamadıkça hiçbir şey üzere değilsiniz." Andolsun ki sana Rabbinden indirilen bu Kur'an, onlardan çoğunun taşkınlık ve küfrünü artıracaktır. Öyle ise o kâfirler toplumu için üzülme.

Kur'an; Dağa inseydi

59

Haşr

21

Diyanet




Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.

Kuran; Dedikodu ve zan değil vahiydir.

53

Necm

4

Süleyman Ateş

 O(nun okuduğu Kur'ân) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.

Kur'an; Dışında soruları öncekiler sordu.

5

Maide

102

Diyanet

Sizden önceki bir millet o tür şeyleri sordu da sonra o yüzden kâfir oldu.

Kur'an; Dışında sorularınıza cevap aranmaz. Yeterli fıkıh kitabıdır

5

Maide

101

Diyanet

Ey iman edenler! Size açıklandığı takdirde, sizi üzecek olan şeylere dair soru sormayın.  Eğer Kur'an indirilirken bunlara dair soru sorarsanız size açıklanır. (Hâlbuki) Allah onları bağışlamıştır. Allah, çok bağışlayandır, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)

Kur'an; Diriler uyansın diye indi.

36

yasin

70

Elmalılı Hamdi yazır

 Diri olanı uyandırmak, nankörlere de o azap sözünün gerekmesi için.

Kur'an; Düşünüp öğüt alın

80

Abese

12

Diyanet

Dileyen ondan öğüt alır

Kur'an; Eksiksizdir.

6

En'am

38

Diyanet


Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Kur'an; Engellemek isteyenler olabilecek

41

Fussilet

26

Diyanet

 İnkâr edenler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın."

Kur'an; Gecenin bir bölümünde sindire sindire oku.

 

Müzzemmil

2,  3,  4,  5,  6

Diyanet

Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku. Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.
Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.

Kur'an; Hakim ve Habir olan Yüce Allah tarafından detayıyla açıklanmıştır

11

Hud

1,
2

Diyanet

Elif Lâm Râ. Bu Kur'an; âyetleri, hüküm ve hikmet sahibi (bulunan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. (De ki:) "Şüphesiz ben size O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim."

Kur'an; Her türlü örneklerle açıklanmıştır.

17

İsra

89

Diyanet




Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler.

Kur'an; Hidayet kitabıdır

17

İsra

9

Muhammed Esed


Gerçek şu ki, bu Kuran o dosdoğru olan yolu göstermekte; dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan müminlere, ödüllerinin çok büyük olacağını müjdelemektedir;

Kur'an; Hidayet rehberidir. (İnsanı önce gerer. Sonra kalple birlikte yumuşatır.)

39

Zümer

23

Diyanet

Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'an Allah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

Kur'an; İman edenlere apaçık

29

Ankebut

49

Diyanet


Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

Kur'an; İman esaslarını bildirir.

17

Nisa

136

Diyanet



Ey iman edenler! Allah'a, resullerine, resullerine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.

Kur'an; Kalbe yerleşmesi için tane tane okuduk

25

Furkan

32

Diyanet

İnkâr edenler, "Kur'an ona bir defada toptan indirilseydi ya!" dediler. Biz, Kur'an'la senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.

Kur'an; Kalpler ancak Kur'an'la mutmain olur                  

13

Rad

28

Ali Fikri Yavuz



Bunlar, Allah'ın zikri ile kalbleri huzura kavuşarak iman edenlerdir. Evet, bilin ki, ancak Allah'ı anmakla kalbler yatışır ve huzur bulur.


Kur'an; Kalpleri diri ve akıllarını kullananlara hitap eder.

50

Kaf

37

Diyanet

Bunda şüphesiz kalpleri açık olanlar, (yani) uyanık bir zihinle kulak verenler için bir uyarı vardır;

Kur'an; Kalpteki hastalıklara şifadır.

17

İsra

82

Diyanet

Biz Kur'an'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır.

Kur'an; kalpteki hastalıklara şifadır.

10

Yunus

57

Diyanet

Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi.

Kuran; Karanlıktan aydınlığa çıkarır

2

Bakara

257

Diyanet


Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tâğûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.

Kuran; Karanlıktan aydınlığa çıkarır

57

Hadid

9

Diyanet


O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık âyetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.

Kuran; Karanlıktan aydınlığa ulaştırır.

14

İbrahim

1,2

Diyanet

Elif Lâm Râ. Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin hâline.

Kur'an; Kolaylaştırılmış

54

kamer

17, 22, 32, 40,

Diyanet

 Andolsun biz, Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?

Kuran; Korunmuş

15

Hicr

9

Diyanet

 Şüphesiz o Zikr'i (Kur'an'ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

Kur'an; Kur’an’dan başka bir hadise iman edilmez.

45

Casiye

6

Diyanet

İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

Kur'an; Kur'an'da her örnek mevcut. En güzel hadis kitabı

39

Zümer

23

Diyanet

Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'an Allah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

Kur'an; Kur'an'dan yüz çeviren, şeytanın yörüngesine girer.

43

Zuhruf

36

Süleymaniye vakfı

Kim Rahman’ın Zikri’nden (Kur’ân’dan) yüz çevirirse, başına bir şeytan sararız; o, onunla beraber olur.

Kur'an; Kur'an'dan yüz çevirenin hayat alanı daralır

20

Taha

124

Muhammed Esed

Ama kim ki Beni anmaktan yüz çevirirse, bilsin ki, onun dar bir hayat alanı olacaktır; ve Kıyamet Günü onu kör olarak kaldıracağız".

Kur'an; Kur'an'ın Arapça inmesinin sebebi

12

Yusuf

2

Diyanet



Biz onu Arapça bir metin olarak indirdik ki, aklınızı kullanarak belki onu kavrayıp özümlersiniz.

Kuran; Müşriklerin algısına kapalıdır.

18

Kehf

57

Diyanet


Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.

Kuran; Müşriklerin algısına kapalıdır.

17

İsra

46

Diyanet

Kur'an'ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur'an'da (ibadete lâyık ilâh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar.

Kuran; Okuyacağın zaman Kalbini beynini temiz tut.

56

Vakıa

59

Diyanet

Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.

Kuran; Okuyacağın zaman kovulmuş şeytandan allah'a sığın

16

Nahl

98

Diyanet



 Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.

Kur'an; Örneklerle açıklanmıştır.

18

Kehf

34

Diyanet

 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.

Kur'an; Örneklerle açıklanmıştır.

6

En'am

65

Diyanet

De ki: "O, size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir azap göndermeğe, ya da sizi grup grup birbirinize düşürmeğe ve kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya gücü yetendir." Bak, anlasınlar diye, âyetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz.

Kur'an; Özünde açık        

44

Duhan

3

Diyanet

biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.

Kur'an; Özünde açık ve gerçeği tüm açıklığıyla gösteren

28

Kasas

2

Diyanet

Bunlar apaçık Kitab'ın âyetleridir.

Kur'an; Rabbinizden size indirene uyun.

7

Araf

3

Diyanet


Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

Kur'an; Sadece Kur’an  ile hesaba çekileceğiz.

43

Zuhruf

44

Diyanet

Şüphesiz bu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.

Kur'an; Son kutsal kitaptır.

7

Ahzap

40

Diyanet



Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Kur'an; Şan ve şeref kaynağıdır

21

Enbiya

10

Diyanet

Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

Kur'an; Şüphesiz yol göstericidir

2

Bakara

2

Diyanet

Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.

Kur'an; Tagut'a karşı uyarır

16

Nahl

36

Diyanet



Andolsun biz, her ümmete, "Allah'a kulluk edin, tâğûttan  kaçının" diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.

Kur'an; Tagut'a karşı uyarır

2

Bakara

257

Diyanet


Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tâğûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.

Kur'an; Tagut'a karşı uyarır

4

Nisa

60

Diyanet

(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur'an'a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût'u tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.

Kur'an; Tek sorumlu olduğumuz kitap

43

Zuhruf

44

Diyanet

 Şüphesiz bu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.

Kur'an; Tüm temsiller ile

59

Haşr

21

Diyanet

Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.

Kur'an; Uyarı dolu bir öğüttür.

73

Müzzemmil

19

Diyanet

Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Kim dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

Kur'an; Ülkemizde inseydi Türkçe inerdi.

41

Fussilet

44

Diyanet

Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir nebi öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar)."

Kuran; Üzerinde derin derin düşün

47

Muhammed

24

Diyanet


Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var?

Kur'an; Vahyi taşıyıp ancak yaşamayanlar; Kitap yüklü eşeklerdir.

62

Cuma

5

Diyanet


Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

Kur'an; Yetmedi mi?  Başka mucize yok.

29

Ankebut

50,  51

Diyanet


Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?  Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır.


Kur'an; Yetmiyor mu? Ayrıntılarıyla açıklayan kim?

41

Fussilet

3

Diyanet

Bu, bilen bir toplum için Arapça bir Kur'an olarak âyetleri genişçe açıklanmış bir kitaptır.

Kur'an; Yetmiyor mu? Hangi kitap bizi doğru yola iletir

17

İsra

9

Muhammed Esed


Gerçek şu ki, bu Kuran o dosdoğru olan yolu göstermekte; dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan müminlere, ödüllerinin çok büyük olacağını müjdelemektedir;

Kur'an; Yetmiyor mu? Tesfir eden kim?  Allah tarafından açıklanmış

11

Hud

1,  2

Diyanet

 Elif Lâm Râ. Bu Kur'an; âyetleri, hüküm ve hikmet sahibi (bulunan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. (De ki:) "Şüphesiz ben size O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim."

Kur'an; Yoksa özel bir kitabınız mı var

68

Kalem

37,       38

Diyanet


Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?  Onda, "Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir" (diye mi yazılı?)

Kur'an; Yol gösterici rahmettir

12

Yusuf

111

Diyanet



Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur'an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir.

Kuran; Zan değil kesin delildir

6

En'am

116,       157

Diyanet

Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.

Kur'an'da ayetler ayrı ayrı açıklanıyor.

7

Araf

174

Diyanet

Hakka dönsünler diye işte âyetleri böylece ayrı ayrı açıklıyoruz.

Kur'an'da değişik anlamları, çeşitli örneklerle açıkladık.

18

Kehf

54

Diyanet

Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.

Kur'an'dan başka sığınacak yoktur.

18

Kehf

28

Diyanet

Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O'nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. O'ndan başka asla bir sığınak da bulamazsın.

Kur'an'dan kim yüz çevirirse cehennem ehlidir.

20

Taha

99-100

Diyanet

(Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur'an) verdik.Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir.

Kur'an'ı anlama metodu

17

İsra

106

Diyanet

Biz Kur'an'ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik.

Kur'an'ı anlama metodu

2

Bakara

121

Diyanet

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

Kur'an'ı anlama metodu

73

Müzzembil

4

Diyanet

Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku.

Kur'an'ı değiştirecek yoktur.

6

En'am

115

Diyanet

Rabbinin kelimesi (Kur'an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Kur'an'ı duyunca inkar edenlerin gözleri döner

68

Kalem

56

Diyanet

 Şüphesiz inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar.

Kur'an'ı düşünesiniz diye böyle açıklar

2

Bakara

242

Diyanet

Düşünesiniz diye Allah size âyetlerini böyle açıklamaktadır.

Kur'an'ı getiren, kalbiyle tasdik edenler

39

Zümer

33

Muhammed Esed

Ama hakikati getiren ve onu bütün kalpleriyle tasdik edenler; işte onlar Allah'a karşı sorumluluklarının (tam) bilincinde olanlardır!

Kur'an'ı gizliyorlar

3

Al-i İmran

187

Diyanet

Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!

Kur'an'ı görmezden gelenler kör olarak naşredilirler

20

Taha

124-127

Diyanet

Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. O da şöyle der: "Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin?" Allah, "Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der.
O da şöyle der:  Haddi aşan ve Rabbi'nin âyetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır.

Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik

2

Bakara

185

Diyanet

insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.

Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik

97

Kadir

1

Diyanet

Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.

Kur'an'ı kim görmezden gelirse sonu vahim

43

Zuhruf

36-37

Diyanet

Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.      Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.

Kur'an'ı tertil üzerine oku

73

Müzzemmil

3,
4,
5,
6

Muhammed Esed


gece yarısı -biraz önce
 ya da sonra- (kalk) ve ağır ağır, duyarak Kur'an oku Biz sana (sorumluluğu) ağır bir mesaj tevdi edeceğiz;
(ve) gerçek şu ki, gece vakti zihin daha zinde ve güçlü olur ve okuma daha da berraklaşır,

Kur'an'ın ayetleri apaçıktır.

12

Yusuf

1

Diyanet

Elif Lâm Râ.  Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.

Kur'an'ın koruyucusu Allah

15

Hicr

9

Diyanet

0 Şüphesiz o Zikr'i (Kur'an'ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

Kur'an'ın ne dediğine değil, ne demek istediğine bakmalıyız

74

Müddessir

31

Diyanet

Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkâr edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah, örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır

Kurban

22

Hac

34-37

Diyanet

 Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele! Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir.  Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat O'na sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.




Kurban

22

Hac

28, 29

Diyanet

Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde  (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik'i (Kâbe'yi) tavaf etsinler.

Kurtuluş Kuran la olur

3

Ali İmran

104

Diyanet

Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.

Kuruntuya göre imtihan yapılmaz

4

Nisa

123

Diyanet

 İş, ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kim kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandırılır. O, kendisine Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir.

 

  Gayri Metluv Vahiy ve Nebi-Resul İtaati: Kur’an Temelli Doğru Anlayış   Gel, bugün Kur’an merkezli bir meseleye birlikte bakalım: Resu...