SEÇİLMİŞ AYETLER (I), (İ)

ALLAH NASİP EDERSE İLAVE AYETLERLE GÜNCELLEMELER DEVAM EDECEK. AYETLER ALFABETİK SIRAYA GÖRE DİZAYN EDİLMİŞTİR.  İNŞALLAH KUR'AN'I KERİM'İ HAYATIMIZA TAŞIYANLARDAN OLURUZ.

Özet Meal

Sr.

S.Ad.

Ayt

Çeviri

Meal

Irkcılık dinimizce yok

58

Mücadele

22

Diyanet

Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah'a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah'ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

Irkcılık dinimizce yok

9

Tevbe

23-24

Diyanet

Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.            De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah'tan, peygamberinden ve O'nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez."

Irkcılık dinimizce yok. Takva üatünlüğü var

49

Hucurat

13

Diyanet

Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.

Irkçılık

49

Hucurat

11

Diyanet

Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.

Irkçılık

49

Hucurat

13

Diyanet

Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.

Irkçılık

49

Hucurat

10

Diyanet

Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.

Irkçılık

102

Tekasür

1,, 8

Diyanet

Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. Hayır; ileride bileceksiniz! Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz! Hayır, kesin olarak bir bilseniz. Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz. Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?

Irkçılık

23

Müminun

101

Diyanet

Sûr'a üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır.

Irkçılık

30

Rum

22

Diyanet

Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.

İblis , cinlerdendir.

18

Kehf

50

Diyanet

 

Hani biz meleklere, "Âdem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis'ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis'i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!

 

İblis ateşten yaratıldı

7

Araf

12

Diyanet

Allah, "Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?" dedi. (O da) "Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın" dedi.

 

İblis sadece vesvese verir

114

Nas

5, 6

Ali Bulaç

Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım).

İblisin vesvesesinden kendimizi temizlersek kurtuluruz

91

Şems

7, 8, 9, 10

Diyanet

Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.

İbrahim için Yüce Allah Halilim (yakın arkadaşım) diyor.

4

Nisa

125

Diyanet

Kimin dini, iyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hakka yönelen İbrahim'in dinine tabi olan kimsenin dininden daha güzeldir? Allah, İbrahim'i dost edindi.

İbrahim müşriklerden değildi.

6

En'am

161, 162, 163

Diyanet

 

De ki: "Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk'a yönelen İbrahim'in dinine iletti. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi. "Ey Muhammed! De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir."  "O'nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim."

 

 

 

 

 

İbrahim tek başına bir ümmetti

16

Nahl

120

Diyanet

Şüphesiz İbrahim, Allah'a itaat eden, hakka yönelen bir önder idi. Allah'a ortak koşanlardan değildi.

İbret alın

40

Mümin

13

Diyanet

O, size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indirendir. Ancak O'na yönelen, düşünüp ibret alır.

İçinizdekilerden de sorguya çeker

2

Bakara

284

Diyanet

Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

 

İçki

4

Nisa

43

Diyanet

 Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

İçki

16

Nahl

67

Diyanet

 Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır.

İçki

5

Maide

90

Diyanet

Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.

İçki

16

Nahl

67

Diyanet

Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır.

 

İçki kumar

5

Maide

91

Diyanet

Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.- Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?

 

İçki kumar

2

Bakara

219

Diyanet

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür." Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: "İhtiyaçtan arta kalanı." Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.

 

İçki, kumar, infak

2

Bakara

219

Diyanet

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür." Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: "İhtiyaçtan arta kalanı." Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.

İftira karşısında sessiz kalma

24

Nur

12

Diyanet

Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, "Bu, apaçık bir iftiradır" deselerdi ya!

İhtiyaç sahibine hakkını ver

17

İsra

26

Diyanet

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.

İlah edineneler; Ego/heva

25

Furkan

43

Diyanet

 

Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil  olacaksın?

 

İlah edineneler; Ego/heva

45

Casiye

23

Diyanet

 

Nefsinin arzusunu ilâh edinen, Allah'ın; (hâlini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?

 

İlim;

Sabırlı ol. Rabbim ilmimi artır de

20

Taha

114

bb

 

Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.

 

 

İlmimi artır

20

Taha

114

n

Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.

 

İman edenler salih amel işleyenler

2

Bakara

2, 6

 

Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.Onlar gaybe  inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.İşte onlar Rab'lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar.

 

 

İman edip salih amel işleyenlere müjde

2

Bakara

25

Diyanet

 İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

İman etmek güvenmek demektir. Allah'a güvenip şüphe duymadan tam bir teslimiyettir.

69

Hakka

38-43

Diyanet

Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur'an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah'tan alıp tebliğ ettiği) sözüdür. O, bir şairin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz! Bir kâhinin sözü de değildir. Ne de az düşünüyorsunuz! O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.

 

İman etmek güvenmek demektir. Allah'a güvenip şüphe duymadan tam bir teslimiyettir.

11

Hud

17

Diyanet

Rabbi katından açık bir delile dayanan kimse, yalnız dünyalık isteyen kimse gibi midir? Kaldı ki, bu delili Rabbinden bir şahit (Kur'an) ve bir de ondan (Kur'an'dan) önce bir önder ve bir rahmet olarak (indirilmiş olan) Mûsâ'nın kitabı (Tevrat) desteklemektedir.  İşte bunlar ona (Kur'an'a) inanırlar. Gruplardan her kim onu inkâr ederse, ateş onun varacağı yerdir. Ondan hiç şüphen olmasın. Şüphesiz o, Rabbin tarafından (bildirilmiş) gerçektir. Fakat insanların çoğu inanmazlar.

İman etmek malını, canını ortaya koymakla bedel ödemekle olur.

9

Tevbe

14, 16

Diyanet

Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü'min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Yoksa; Allah içinizden, Allah'tan, Resûlünden ve mü'minlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihad edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

 

 

İman etmek malını, canını ortaya koymakla bedel ödemekle olur.

9

Tevbe

111

Diyanet

Şüphesiz Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kesin olarak va'detmiştir. Kimdir sözünü Allah'tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.

 

İman etmek malını, canını ortaya koymakla olur

3

Al-i İmran

142-143

Diyanet

Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

Andolsun, siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.

İman etmek yetmiyor

29

Ankebut

2

Diyanet

 

İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.

 

İman etmeyenleri üstüne pislik atar.

6

En'am

125

Ali Bulaç

Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.

İmanın şartı

4

Nisa

136

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.

İmanın şartı

2

Bakara

177

Diyanet

İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve Resullere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihti

İmanın şartı

4

Nisa

46

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

İmtihan

8

Enfal

28

Diyanet

 Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır

İmtihan

89

Fecr

15, 16

Diyanet

 İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, "Rabbim bana ikram etti" der.

Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, "Rabbim beni aşağıladı" der

İmtihan

29

Ankebut

2, 3

Diyanet

 İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.

 

İmtihan

18

Kehf

7

Muhammed Esed

 

 

Gerçek şu ki, yeryüzünde güzel olan ne varsa Biz hepsini, hangisinin daha iyi davrandığını ortaya koymak üzere, insanları sınamak için bir araç kıldık;

 

 

 

 

İmtihan

21

Enbiya

35

Diyanet

 

 

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.

 

 

İmtihan

2

Bakara

155

Diyanet

 

Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele.

 

İmtihan

76

İnsan

2, 3

Diyanet

 

Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık.  Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

 

İmtihan

47

Muhammed

31

Diyanet

Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.

İmtihan

3

Al-i İmran

186

Diyanet

Andolsun, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız bilin ki, bunlar (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir.

İmtihan sadece zalimler için değildir.

8

Enfal

25

Diyanet

Ve kötülük yönündeki öyle bir ayrıntıya karşı uyanık ve duyarlı olun ki o, ötekileri dışta tutarak yalnızca hakkı inkara kalkışanlara musallat olmaz; ve bilin ki Allah azapta çok çetindir

İmtihan, mallarınızla canlarınızla

22

Hac

53

Diyanet

Allah, şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar ile kalpleri katı olanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar. Hiç şüphesiz ki o zalimler, derin bir ayrılık içindedirler.

İmtihana tabi tutulan insanlara engel ve tuzaklar

7

Araf

20

Diyanet

Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedî kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı."

İnfak

2

Bakara

273

Diyanet

(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

İnfak Allah'a borç vermek.

2

Bakara

245

Diyanet

Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O'na döndürüleceksiniz.

İnfak edenlerin durumu

2

Bakara

261

Diyanet

Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah, dilediğine kat kat verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

İnfak ederken kendi nefsini geri plana atacaksın. Makbül olan bu.

59

Haşr

9

Diyanet

Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine'ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

İnfak eğer gösteriş olsun veya minnet altında bırakmak için yapılırsa o sadaka geçersizdir

2

Bakara

264

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

İnfak etmeyen cimrilerin ahrette ki konumu

92

Leyl

8, 12

Diyanet

Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez. Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.

İnfak mazlum olanlar zengin olanlara emanet edilmiştir.

93

Duha

9, 10

Diyanet

Öyleyse yetime haksızlık yapma, yardım isteyeni asla geri çevirme,

İnfak rızıkta üstün kılınanlar, diğerleri eşitlenecek şekilde verecekler

16

Nahl

71

Diyanet

Allah, rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altındakilere vermezler ki rızıkta hep eşit olsunlar. Şimdi Allah'ın nimetini mi inkâr ediyorlar?

İnfak sevdiğinizi vermeden iyiliğe ermezsiniz

3

Al-i İmran

92

16.71

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.

İnfak ta cimrilik edenler

92

Leyl

8, 10

Diyanet

Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

İnfak ta cimrilik edenler

3

Al-i İmran

180

Diyanet

Allah'ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır

İnfak,

3

Al-i İmran

16, 17

Diyanet

(Bunlar), "Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru" diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah'tan) bağışlanma dileyenlerdir.

 

İnfak, bollukta darlıkta

3

Al-i İmran

134

Diyanet

Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever.

İnfak, gece gündüz, gizli açık

2

Bakara

274

Diyanet

Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.

infak, ne harcarsanız kendiniz içindir.

2

Bakara

272

Diyanet

Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah'ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir.

 

İnfak, rızk olarak verilenden

4

Nisa

39

Ali Bulaç

Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.

İnfak, sadaka fakire düşküne, borçluya, yolda kalmışa

9

Tevbe

60

Diyanet

Sadakalar (zekâtlar), Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm'a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

İnfak;

İnfak ihtiyaç fazlasıdır.

2

Bakara

219

Diyanet

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür." Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: "İhtiyaçtan arta kalanı." Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.

 

İnfak;

İnfak sonrası başa kalkmayanlara ödül vardır

2

Bakara

262, 263, 264

Diyanet

Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab'leri katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir). Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

 

 

 

 

İnfak;

Kendi beğenmediklerinizi başkasına vermeyin.

2

Bakara

267

Diyanet

 

 

Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır.

 

 

İnfak;

Neyi infak edeceklerini sorarlar

2

Bakara

215

Diyanet

 

Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: "Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir."

 

 

İnfak; Allah yolunda harcayın. Cimrilik ve israf yapmayın.

2

Bakara

195

Ali Fikri Yavuz

 

Allah yolunda (cihad ve diğer hayırlar uğruna) mallarınızı harcayın ve elinizle, (cimrilik ve israf yaparak) kendinizi tehlikeye atmayın; mücahidlere maddî ve manevî ihsan ve yardımda bulunun. Çünkü Allah, muhakkak iyilik ve ihsanda bulunanları sever.

 

 

İnfak; Allah yolunda infak edenlere kat kat fazlası geri döner

2

Bakara

261

Diyanet

Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah, dilediğine kat kat verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

İnfak; verilen rızıklardan infak et.

2

Bakara

254

Diyanet

Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

İnfak;

 Allah yolunda harcayana bire yediyüz

2

Bakara

261

Diyanet

 

 

Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah, dilediğine kat kat verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

 

 

İnkar edenlere Allah sorduğunun cevabını veriyor

42

Şura

51

Diyanet

Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

İnkar edenlere Allah soruyor

2

Bakara

118

Diyanet

Bilmeyenler, "Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!" derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti. Onların kalpleri (anlayışları) birbirine benziyor. Biz âyetleri, kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık.

İnkarcılar; İnkarcıların sözleri anlamadan bağırma çağırmadır

2

Bakara

171

Diyanet

 

 

İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

 

 

İnsan aklı selim düşündüğünde yaratılandan yaratanı bulabilir

16

Nahl

2

Diyanet

Allah, "Benden başka ilâh yoktur. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının" diye (insanları) uyarmaları için emrini içeren vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir.

İnsan belirli bir zamana kadar imtihan için dünyada kalacaklardır.

2

Bakara

36

Diyanet

2.36Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır" dedik.

 

 

İnsan çalıştığının  karşılığını alır.

53

Necm

39

Diyanet

 İnsan için ancak çalıştığı vardır.

İnsan çalıştığının  karşılığını alır.

99

Zilzal

7,, 8

Diyanet

 Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.

İnsan dışı imtihan olacak varlık olsaydı; onlara kendi cinsinden nebi gönderilirdi.

17

İsra

94, 95

Diyanet

İnsanlara hidayet (Kur'an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, "Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?" demeleri engel olmuştur. De ki: "Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik."

İnsan dışında ki bütün yaratılmışlar başkaldırmaz, kötülük yapmaz; sadece görevlerini yaparlar

16

Nahl

49

Diyanet

Göklerde ve yerde bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan Allah'a secde ederler (boyun eğerler).

İnsan hem takva hemde fısk fucur yolunda gidemez. Allah'a ulaşmak için tek yol vardır.

33

Ahzap

4

Diyanet

Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr  yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı  da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.

İnsan hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenemez

29

Ankebut

12

Diyanet

İnkâr edenler iman edenlere, "Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim" derler. Hâlbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır.

İnsan hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenemez.

53

Necm

38

Diyanet

Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.

İnsan ı ilah edinenler

23

Müminun

34-38

Diyanet

Andolsun, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız. "O, öldüğünüz, toprak ve kemik hâline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka (diriltilip) çıkarılacağınızı mı vaad ediyor?" "Hâlbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!" "Hayat, bu dünya hayatından ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz." "Bu, Allah'a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. Biz ona inanmayız."

İnsan iki kere öldürülüp iki kere diriltildi

40

Mümin

11

Diyanet

Onlar da şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin.  Günahlarımızı kabulleniyoruz. Şimdi (bu ateşten) bir çıkış yolu var mı?"

İnsan iki kere öldürülüp iki kere diriltildi

2

Bakara

28

Diyanet

 Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda O'na döndürüleceksiniz.

İnsan ikinci kez dirilecektir.

2

Bakara

28

Diyanet

Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda O'na döndürüleceksiniz.

İnsan İlişkilerinde kural: Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Birbirinizi gıybet etmeyin

49

Hucurat

12

Diyanet

Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.

İnsan İlişkilerinde kural: Birbirinizle alay etmeyin, ayıplamayın, birbirinize lakap takmayın

49

Hucurat

11

Diyanet

 

Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.

 

İnsan İlişkilerinde kural: Size gelen haberi araştırın.

49

Hucurat

6

Diyanet

Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.

 

İnsan kendi yolunu değiştirmedikçe Allah'ta değiştirmez

8

Enfal

53

Diyanet

Bunun sebebi şudur: Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışlar)ı değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

İnsan ların emrine bütün kainat verilmiştir

45

Casiye

13

Diyanet

Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.

İnsan öldürme

4

Nisa

93

Diyanet

Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

İnsan öldürme

17

İbrahim

33

Diyanet

Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.

 

İnsan rabbim Allah'tır diye doğar; buluğ çağında iblis olgusu ilave edilir

91

Şems

7, 9

Diyanet

Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

İnsan ve yönü; İnsana yön tayin hakkı verilmiştir.

10

Yunus

108

Diyanet

De ki: "Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizden sorumlu değilim."

 

İnsan ve yönü; İnsana yön tayin hakkı verilmiştir.

10

Yunus

99

Diyanet

Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü'min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?

 

İnsan ve yönü; İnsanın İman veya inkarı seçme hakkı vardır

18

kehf

29

Diyanet

 

De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.

 

İnsan ve yönü; Şükrü veya küfrü seçme hakkı vardır

76

İnsan

3

Diyanet

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

 

İnsan;

Ahiretİ önemsenmiyor.

75

Kıyamet

20,  21

Diyanet

 Hayır! Siz dünyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz.

 

İnsan;

Alay etmeyin, ayıplamayın, lakap takmayın

49

Hucurat

11

Diyanet

 Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.

İnsan;

Bazıları inanmadıkları halde inandıklarını sanırlar

2

Bakara

8,    9

Diyanet

İnsanlardan, inanmadıkları hâlde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler de vardır.

Bunlar Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

 

 

İnsan;

Bu ayette insan hayatta değilken, Allah ile insan arasında sözleşme işaret edilebilir.

7

Araf

172,  173

Diyanet

 

 

Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir. Yahut, "Bizden önce babalarımız Allah'a ortak koşmuşlar. Biz onlardan sonra gelen bir nesiliz. Şimdi batılcıların işlediği yüzünden bizi helâk mı edeceksin?" dememeniz içindir.

 

 

 

İnsan;

Bütün inançlara saygılı ol

6

En'am

108

Diyanet

Onların, Allah'ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah'a söverler. Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. Sonra dönüşleri ancak Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir.

İnsan;

Gelen musibetler kendi yaptıklarımızdan

3

Al-i İmran

165

Diyanet

Onların (müşriklerin) başına (Bedir'de) iki mislini getirdiğiniz bir musibet (Uhud'da) sizin başınıza geldiğinde, "Bu, nereden başımıza geldi?" dediniz, öyle mi? De ki: "O (musibet), kendinizdendir." Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

 

İnsan;

Güleriz ağlanacak halimize

53

Necm

60

Muhammed Esed

Ağlayacağınıza gülüyorsunuz;

İnsan;

Haberin doğruluğunu araştır.

49

Hucurat

6

Diyanet

Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.

İnsan;

İnsan İlişkilerinde kural: İnsanların arasını adaletle düzeltin

49

Hucurat

9

Diyanet

Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.

 

İnsan;

insan Öldürmek

5

Maide

32

Diyanet

Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap'ta) şunu yazdık: "Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.

 

İnsan;

İnsana kötülük geldiğinde sızlanır. İyilik sonrası da cimrileşir

70

Me'aric

19,  20,  21

Muhammed Esed

(Kural olarak,) başına bir kötülük geldiği zaman sızlanmaya başlar,

bir iyilik ile karşılaşınca da onu bencilce (sahiplenip başka insanlardan) uzak tutar.

 

 

İnsan;

İnsan'ı Allah bir fıtrat üzerine yaratmıştır.

30

Rum

30

Diyanet

 

Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata  sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur.  İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

 

 

İnsan;

İnsanı yer yüzünün halifesi olsun diye yaratmıştır.

2

Bakara

30

Diyanet

 

 

Hani, Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz." demişler. Allah da, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" demişti.

 

 

İnsan;

İnsanın bir yaratılış amacı var

23

Muminun

115

 

"Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"

 

İnsan;

İnsanın kaderini kendi çabasına bağlıdır

17

İsra

13,     14

Diyanet

 

 

Her insanın amelini boynuna yükledik.  Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.  "Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter" denilecektir.

 

 

İnsan;

İnsanlar adaletli davranın

49

Hucurat

9

Diyanet

Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.

İnsan;

İnsanlar adil olsunlar

57

Hadid

27

Diyanet

 

 

 

Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resûllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.

 

 

 

İnsan;

İnsanlar başlangıçta tek bir ümmetti

10

Yunus

19

Diyanet

İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.

 

İnsan;

İnsanlar bluğ çağına kadar Rab'bim Allah'tır der.

7

Araf

172

Diyanet

 Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.

 

 

İnsan;

İnsanlar deneniyor

76

İnsan

3

Diyanet

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

İnsan;

İnsanlara yazıklar olsun

107

Maun

1….7

Diyanet

 

 

Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı!  İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.

Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.

 

 

 

 

 

İnsan;

İnsanları çoğu inanmazlar

5

Maide

49

Diyanet

 

Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.

 

İnsan;

kendi kendine yettiğini sandığında azar

96

Alak

6,   7

Diyanet

 Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

İnsan;

Kesin bilgi sahibi olduğunuz konuda tartışın

3

Al-i İmran

66

Diyanet

- İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.

İnsan;

Kesin bilgi sahibi olmadığının peşine düşme

17

İsra

36

Diyanet

 

 

Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

 

 

İnsan;

Niçin yaratıldı.

67

Mülk

2

Diyanet

O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.

 

İnsan;

Yumuşak ve hoşgörülü ol.

3

Al-i İmran

159

Diyanet

Allah'ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah'tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.

 

İnsan;

Zandan sakının

49

Hucurat

12

Diyanet

 Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.

İnsan; Arslandan kaçan zebra gibidirler

74

Müddessir

49,  50, 51

Diyanet

 

Böyle iken onlara ne oluyor da, öğütten yüz çeviriyorlar?

Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

 

İnsan; Hemcinslerine karşı hassas ol

4

Nisa

86

Diyanet

 

 

Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.

 

 

İnsan; İnançlarında ayrılık içerisindeler

51

Zariyat

8

Diyanet

Siz (ey insanlar,) neye inanılacağı konusunda derin bir ayrılık içindesiniz.

İnsan; İnsanlarda ki farklılık Allah'ın Yasasıdır.

11

Hud

118

Abdulbaki Gölpınar

Rabbin dileseydi insanları bir tek ümmet haline getirirdi, fakat onlar, aykırılığa düşmekten bir türlü kurtulamazlar.

 

İnsan; İnsanoğlu bir sinek bile yaratamaz

22

Hac

73

Diyanet

 

Ey insanlar! Size bir örnek verildi. Şimdi ona iyi kulak verin. Sizin Allah'tan başka taptıklarınız bir sinek dahi yaratamazlar, hepsi bunun için toplansalar bile. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de âciz, istenen de.

 

İnsan; Nankördür

100

Adiyat

6,     7,     8

Diyanet

 

Andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

 

 

İnsanın yaratılışın da uzun zaman geçti

76

İnsan

1

Diyanet

İnsan (henüz) anılır bir şey değilken üzerinden uzunca bir zaman geçti.

İnsanlar dan orta yoldan gidenler

25

Furkan

67

59

Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.

 

 

İnsanlar denenmek için yaratıldı

5

Maide

94

Diyanet

Ey iman edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği hâlde kendisinden korkanı ayırıp meydana çıkarsın. Kim bundan (bu açıklamadan) sonra haddini tecavüz ederse, ona elem dolu bir azap vardır.

İnsanlar genellikle kendi kendilerine yettiklerini hissettikçe Allah'tan uzaklaşırlar

17

İsra

67

Diyanet

Denizde size bir sıkıntı dokunduğunda bütün taptıklarınız (sizi yüzüstü bırakıp) kaybolur, yalnız Allah kalır. Fakat sizi kurtarıp karaya çıkarınca yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür.

İnsanlar siz iki güzellik dışında başkasını mı bekliyor sunuz?

9

Tevbe

52

Diyanet

De ki: "Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah'ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz."

İnsanlar tek bir ümmetti

2

Bakara

213

Diyanet

İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikt

İnsanlar tek yol seçmek zorundadır

33

Ahzap

4

Diyanet

Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr  yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı  da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.

İnsanlar ve nebiler dünyada halife kılındı.

6

En'am

165

Diyanet

O, sizi yeryüzünde halifeler (oraya hâkim kimseler) yapan, size verdiği nimetler konusunda sizi sınamak için bazınızı bazınıza derece derece üstün kılandır. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır. Şüphe yok ki O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

İnsanlar ve nebiler dünyada halife kılındı.

38

Sad

26

Diyanet

Ya Davud! muhakkak ki biz seni Arzda bir halîfe kıldık, imdi nâs arasında hakk ile hukmet de (keyfe) hevaya tabi' olma ki seni Allah yolundan sapıtmasın, çünkü Allah yolundan sapanlar hisab gününü unuttukları cihetle kendilerine pek şiddetli bir azâb vardır

 

İnsanlar ya iblisin yolundan, ya orta yoldan ya da takva yolundan gider

35

Fatır

32

Diyanet

Sonra biz, o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur.

İnsanlar zürriyet verilmeden önce Rabbim Allah diye yaratılmıştı

7

Araf

172

Diyanet

Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.

İnsanlara basiretler verildi.

6

En'am

104

Diyanet

Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller (akıl, mantık, anlama, kavrama kabiliyeti,  zeka vb.) geldi. Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına, kim de (hakkın karşısında) körlük ederse kendi zararınadır. Ben başınızda bekçi değilim.

İnsanlara sunulan emanet göklere, yere dağa sunuldu, korktular

33

Ahzap

72

Diyanet

Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.

İnsanlarda sevgi şefkat ayetleri olduğu gibi öfke gazap ayetleri de vardır.

51

Zariyat

20-21

Ali Bulaç

Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?

İnsanlardan takva yönünde gidenler

59

Haşr

9

Diyanet

Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine'ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

İnsanları Allah isteseydi tek bir ümmet yapardı.

5

Maide

48

Diyanet

(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.

İnsanları en güzel biçimde yarattık

95

Tin

4

Diyanet

 Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.

 

İnsanları en güzel biçimde yarattık

64

Tegabut

3

Diyanet

Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş yalnız O'nadır.

 

 

İnsanları en güzel biçimde yarattık

32

Secde

7

Diyanet

O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.

 

 

İnsanların bin yılı Allah katında bir gündür.

22

Hac

47

Diyanet

Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

İnsanların tamamı birleşse de sinek bile yaratamaz

22

Hac

73

Diyanet

Ey insanlar! Size bir örnek verildi. Şimdi ona iyi kulak verin. Sizin Allah'tan başka taptıklarınız bir sinek dahi yaratamazlar, hepsi bunun için toplansalar bile. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de âciz, istenen de.

İnsanların yaradılışlarında değişiklik yapanlar

4

Nisa

119

Diyanet

Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler.  Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o apaçık bir hüsrana düşmüştür.

İnsanların yaradılışta Rabbim Allah'tır derler.

7

Araf

172

Diyanet

 

Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.

 

İnsanların yaratılış amacı denenmeleri içindir.

5

Maide

48

Diyanet

 

(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.

 

 

İnsanların yaratılış amacı denenmeleri içindir.

76

İnsan

3

Diyanet

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği)  yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

İnşaAllah demeden yapacağını söyleme

18

Kehf

23, 24

Suat Yıldırım

Hiçbir konuda: Allah'ın dilemesine bağlamaksızın, "Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım" deme! Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı zikret ve: "Umarım ki Rabbim, doğru olma yönünden beni daha isabetli davranışa muvaffak kılar" de.

 

İsa öldü

5

Maide

117

Ali Bulaç

Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın.

İsa öldü

3

Al-i İmran

55

Diyanet

Hani Allah şöyle buyurmuştu: "Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim."

İsa, adem (insanlar topluluğu) nasıl yaratılmışsa öyle yaratılmıştır. Babasız değildir.

3

Al-i İmran

59

Mustafa İslamoğlu

Allah katında İsa'nın durumu Adem'in durumu gibidir. Allah onu toprak türünden yarattı, ardından ona "Ol!" dedi; o da oluş sürecine girdi.

İsa'nın babasız oluşu yaratılışta bir uyumsuzluk oluşturur. Yaratılış yasasına ters olurdu.

67

Mülk

3, 4

Diyanet

O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.

İsa'ya hakkıyla iman edenler Müslümandır.

3

Al-i İmran

52

Diyanet

 

İsa, onların inkârlarını sezince, "Allah yolunda yardımcılarım kim?" dedi. Havariler, "Biziz Allah yolunun yardımcıları. Allah'a iman ettik. Şahit ol, biz müslümanlarız" dediler.

 

İsimlerin en güzeli Allah ındır.

7

Araf

180

Diyanet

En güzel isimler Allah'ındır. O'na o güzel isimleriyle dua edin ve O'nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır.

İsraf etmeyin.

7

Araf

31

Diyanet

Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.

İsteyen hidayete ereceği yolu seçer, isteyen sapacağı diğer yolu seçer

6

En'am

125

Diyanet

Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm'a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir.

İtaat

47

Muhammed

33

Diyanet

 

Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Resül'e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.

 

İyilik Allah'tan  kötülük kendindendir.

4

Nisa

79

Diyanet

Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.

 

İyilik Allah'tan kötülük kendindendir

4

Nisa

78-79

Diyanet

Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir. Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.

 

 

İyilik de Allah'tan  kötülük de

4

Nisa

78

Diyanet

 

Nerede olursanız olun,  sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!

 

İyilik de kötülükte yapan kendisine yapar.

45

Casiye

15

Diyanet

 

Kim salih bir amel işlerse, kendi lehine işlemiş olur. Kim de kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmış olur. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.

 

İyilikte yardımlaşın

5

Maide

2

Diyanet

Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab'lerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâ'be'ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular diye birtakımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddetlidir.

 

  Gayri Metluv Vahiy ve Nebi-Resul İtaati: Kur’an Temelli Doğru Anlayış   Gel, bugün Kur’an merkezli bir meseleye birlikte bakalım: Resu...