İslam'da Dayanışma ve Paylaşmanın Önemi
İnfak, İslam dininin özünde yer alan ve toplumsal dayanışmayı teşvik eden önemli bir erdemdir. İnfak, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, paylaşma ve dayanışma anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim'de infak ile ilgili birçok ayet bulunmaktadır ve bu ayetler, infakın nasıl yapılması gerektiği, kimlere yardım edileceği ve bu eylemin önemi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
Bakara Suresi 254. ayette, "Ey iman edenler! Mallarınızı, kendi aranızda haksızlıkla yemeyin ve birbirinize rüşvet vermek için mallarınızı hakimlere ulaştırmayın. Oysa ki, Allah'a ve ahiret gününe iman edenler için bu, çok kötü bir şeydir." buyrulmaktadır. Bu ayet, infakın adaletli bir şekilde yapılması gerektiğini vurgular. Aynı surede 215. ayette ise, "Sana kimlere infak edeceklerini sorarlar. De ki: 'Herhangi bir hayır, ana-babaya, akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Ve her ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir.'" ifadesi, infakın önemini ve bunun nasıl yapılması gerektiğini açıkça ortaya koyar. Burada, infakın sadece zenginlerin değil, her müminin sorumluluğu olduğu anlaşılmaktadır.
İnfakın kimlere yapılacağına dair detaylar da Kur'an'da açıkça belirtilmiştir. Bakara Suresi 177. ayetinde, "İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve resüllere iman eden, malını sevdiği halde ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ihtiyaç sahiplerine harcayanlardır." denilmektedir. Bu ayet, infakın kimlere yapılması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyar: ana-babaya, akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalanlar gibi ihtiyaç sahiplerine.
İnfakın sadece maddi yardımlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda manevi destekleri de kapsadığını unutmamak gerekir. En'am Suresi 141. ayette, "O, bahçeler ve ekinler yarattı; onlardan yeyin. Onların hakkını verin." denilerek, Allah'ın verdiği nimetlerin paylaşılması gerektiği hatırlatılmaktadır. Bu bağlamda, Bakara Suresi 219. ayeti, "Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: 'Vazgeçilebileni infak edin.'" diyerek, infakın Allah rızası için yapılması gerektiğini belirtir.
İnfakın en güzel anı, hasat anıdır. Hasat, emeğimizin karşılığını aldığımız, Allah'ın bize sunduğu nimetleri paylaşma fırsatını bulduğumuz bir zamandır. Bu nedenle, infakın sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir fırsat olduğu unutulmamalıdır. Furkan Suresi 67. ayette, "Onlar, harcadıklarında ne israf ederler ne de cimrilik yaparlar." buyrulmaktadır. Bu ayet, infakın dengeli bir şekilde yapılması gerektiğini vurgular.
Ayrıca, Bakara Suresi 274. ayetinde, "Mallarını gece gündüz, gizli-açık Allah yolunda infak edenler var ya onlar için Rableri katında ödülleri vardır. Onlara herhangi bir korku yoktur; onlar üzülmeyecek de. " denilmektedir. Ayetten infakı açıktan da verebileceğimizi belirtilmektedir. Ancak en makbulünün gizli olarak vermek olduğu da Bakara Suresi 271. ayetten anlıyoruz. İnfak maddi bir yükümlülük değil, aynı zamanda bir ibadetir. Bakara Suresi 267. ayeti de, "Ey iman edenler! Temiz ve güzel olanlardan infak edin." diyerek, infakın kalitesine dikkat çekmektedir. Bu ayet; Bakara 2:177, Al-i İmrân 3:92 ve İnsân 76:8. ayetleriyle birlikte okunmalıdır. Amaç, en değerli şeylerden infak etmenin gerekliliğine dikkat çekmektir. Çünkü infak, aslında vermek değil, almaktır. Allah için infakta bulunanlara, mahşerde bunun kat kat fazlası verilecektir.
İnfakın bir diğer önemli boyutu da, başa kalkmama ve yardım edilen kişiyi rencide etmemektir. Bakara Suresi 264. ayetinde, "Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kalkmadan ve rencide etmeden verin." buyrulmaktadır. Bu ayet, infakın nasıl yapılması gerektiği konusunda önemli bir rehberlik sunar. Ayet, "Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir." diye tanımlamıştır.
Sonuç olarak, infak, İslam dininin özünde yer alan bir erdemdir. Bu erdem, sadece maddi yardımlarla sınırlı kalmayıp, toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı da teşvik eder. İnfakın en güzel anı, hasat anıdır; bu, Allah'ın verdiği nimetlerin paylaşılması ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesi için bir fırsattır. İslam, infakın adaletli ve dengeli bir şekilde yapılmasını öğütlerken, bireylerin de bu sorumluluğu yerine getirmelerini beklemektedir.
Doğrularım Allah'ın, yanlışlarım benimdir.
Aydın Orhon