Düşünmeyen Bir Beyin, Kiralık Bir Köledir


Düşünmeyen Bir Beyin, Kiralık Bir Köledir

 

Hayat bazen biz fark etmeden başkalarının ellerine geçer. Sözde özgür olduğumuzu sanırız ama aslında başkalarının fikirleriyle düşünüyor, başkalarının değerleriyle yaşıyor, başkalarının yazdığı hayat senaryosunu oynuyoruz. Peki, bu zinciri kırmak için ne gerekir? Cevap basit ama sarsıcı: düşünmek. Kur’an’a göre düşünmeyen bir insan, gerçekten de aklını kiraya vermiş bir köledir. İradesi ipotek altındadır; zihni özgür değildir.

Bakın, Kur’an bu konuda nasıl bir uyarıda bulunuyor:
“Allah, aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır.” (Yunus 10:100)

Pislik... Yani zihinsel bir bataklık. Kör bir bağlılık. Eleştirel düşünceden uzak, öğrenmeye kapalı bir hal. Bu uyarı aslında bizim bugünkü hâlimizi özetliyor. Kendi aklıyla karar veremeyen, başkasının kanaatleriyle şekillenen bir zihin, hem bireysel hem toplumsal çöküşe mahkûmdur.

Kur’an'da ısrarla tekrarlanan ifadelerden biri de şudur:
“Hiç düşünmez misiniz?”
(Bakara 2:44, A’râf 7:176, Enbiya 21:10 ve daha pek çok yerde)

Bu soruya verilecek dürüst bir cevap, bizim gerçekten özgür olup olmadığımızı da gösterir. Çünkü düşünmeyen bir insan kendi kararını veremez, dolayısıyla kendi hayatının efendisi de olamaz.

Bir başka ayette Rabb’imiz şöyle buyurur:
“Onların kalpleri vardır, onunla anlamazlar; gözleri vardır, onunla görmezler; kulakları vardır, onunla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da sapıktırlar. Onlar gafillerin ta kendisidir.” (A’râf 7:179)

Bu ayette anlatılan profili düşün: Kalbi var ama duyarsız. Gözü var ama bakıyor görmüyor. Kulağı var ama gerçeği işitemiyor. Çünkü düşünme melekesi körelmiş. İçsel yönelimini, zihinsel berraklığını kaybetmiş. İşte bu yüzden “kiralık bir köle” ifadesi tam yerini buluyor.

Kölelik sadece fiziksel değildir. Zihinsel kölelik, çok daha tehlikelidir. Çünkü insan bu durumda tutsak olduğunu bile bilmez. Modern çağda düşünmeyen zihinler, tüketim kültürünün, ideolojilerin, sahte liderlerin, gelenek kalıplarının esiri hâline gelir. Ve bu esareti kutsar.

Kur’an bir başka yerde bu durumu şöyle ifade eder:
“Biz atalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinden gidiyoruz.” (Zuhruf 43:22)

Bu ayet, düşünmeden sürüye katılanları anlatıyor. Sorgulamayan, akıl süzgecinden geçirmeyen, sadece “öyle gelmiş, öyle gider” diyen bir zihniyet... Allah, bu zihniyeti yeriyor. Çünkü özgür irade, ancak düşünmeyle ortaya çıkar.

Bakın, düşünmenin ne kadar hayati olduğunu gösteren başka bir ayete:
“De ki: Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Kulaklara ve gözlere kim malik? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? İşleri kim düzenliyor? ‘Allah’ diyecekler. O hâlde ‘sakınmaz mısınız?’” (Yunus 10:31)

Allah burada düşünmeyi davet ediyor: O kadar apaçık gerçekleri görüyorsunuz ama hâlâ neyi bekliyorsunuz?

Bu çağrının bir başka versiyonu da şu şekildedir:
“Gerçeği düşünüp ibret alasınız diye, ayetlerimizi detaylandırıyoruz.” (En’âm 6:126)

Yani ayetlerin amacı, bir kitap ezberletmek değil; zihni özgürleştirmektir. Aklını çalıştırmayanın ne imanı sahici olur ne de vicdanı diri kalır.

O yüzden şöyle soralım:
Düşünmekten kaçan bir beyin, kimin kölesi olur?

Cevap basit: Kendinden başka herkese.

Fikir önderi zannettiği kişilere…
Mezhep imamlarına…
Dedelere, şeyhlere…
Kitle kültürüne…
Algıya…
Televizyona…
Ve ne acıdır ki bazen şeytana. Kur’an bunu da açıklar:
“Şeytanın dostlarıyla savaşa girin, çünkü onların hilesi zayıftır.” (Nisâ 4:76)

Ama sen düşünmezsen, o zayıf hile bile seni esir alabilir.

Düşünmeyen bir beyin, yürüyen bir esirdir.
Sorgulamayan bir akıl, kendini başkalarına kiralamıştır.
Ve Allah, böyle bir köleliği istemez.

Çünkü insanı yeryüzünde halife olarak yaratan O’dur.
Akıl verdi, vicdan verdi, irade verdi.
Ki kullar başkalarına değil, sadece O’na teslim olsunlar.

Unutma:
Gerçek özgürlük, düşünerek başlar.
Ve düşünmek, Kur’an’a göre ibadettir.

Doğrularım Allah’ın yanlışlarım benimdir.

Aydın Orhon

aydinorhon.com

 

   İnek Bacağıyla Dirilen Adam mı, Ölü Kalpleri Uyandıran Ayet mi? Kardeşim, bir şeyi hiç düşündün mü: Ya aslında şu anda yaşayan bir ölüyse...