KISA KISA…
İÇKİ HARAM MI?
Yüce Allah, kâinatta bizim emrimize sunmuş olduğu her türlü nimeti, insanlığın yararlanması ve O'na şükretmesi amacıyla yaratmıştır. Bizlere bahşettiği akıl sayesinde, sütten yoğurt, tereyağı, peynir gibi besinler; üzümden pekmez, cevizli sucuk, pestil gibi lezzetler yapabiliriz. Aynı zamanda, üzümden şarap, rakı gibi sarhoş edici içecekler de üretmek mümkündür.
Ancak, Nahl Suresi 67. Ayette bu ürünlerin kullanımına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ayet, hurma ve üzümden elde edilenlerin hem besleyici hem de sarhoş edici olabileceğini belirtirken, aklını kullanan bir toplum için bunların bir delil olduğunu vurgular. Yani, bu nimetlerin varlığı ve faydaları, Allah'ın varlığını ve kudretini anlamak için bir işaret olarak değerlendirilmektedir. Özetle, bu ayet, nimetlerin nasıl kullanılacağına dair bir kılavuz sunmakta, insanları düşünmeye ve şükretmeye teşvik etmektedir
6 Nahl Suresi 67. Ayet;
Hurma
ve üzümlerin ürünlerinden hem sarhoş edici şeyler hem de güzel
gıdalar ediniyorsunuz. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir
toplum için bir delil vardır.
Araf Suresinde, Yüce Allah'ın bizlere öğrettiği ahlaki değerlerin ve yasakların önemini vurgulamaktadır. 33. ayette, Allah'ın haram kıldığı şeyler açık ve gizli çirkinlikler, günahlar, azgınlık ve hakkında delil indirilmemiş olan şeyleri O’na ortak koşmak gibi maddeleri içermektedir. Ayrıca, Allah hakkında bilmediğimiz şeyleri söylemek de yasaklanmıştır.
Bu ayet, insanların davranışlarını düzenleyen etik kuralların temellerini atmaktadır. Rabbimiz, tüm bu çirkin ve kötü davranışlardan bizi kaçınmaya davet ederek, ruhumuzu, toplumu ve inancımızı koruma amacındadır. İnsanların, bilmedikleri veya kesin bilgiye sahip olmadıkları konular hakkında konuşmamaları, doğru bilgiye dayalı bir yaşam sürmeleri gerektiğini işaret etmektedir.
Ayetteki uyarılar, toplumda adaletin, ahlakın ve iyiliğin tesis edilmesi açısından da son derece önemlidir. Açıkla gizli olan her türlü kötülükten uzak durmak, hem bireysel hem de toplumsal açıdan sağlıklı bir yaşam sürdürmemizi sağlar. Rabb’imizin bu yasakları, O’nun rahmet ve merhametinin bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir; zira bu kurallar, insanları sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal anlamda da korumaktadır.
Bu ayet, Yüce Allah’ın bizlere sunduğu değerli bir rehberliğin parçasıdır ve bizim, doğru olanı bulmamız ve yaşamamız için kritik bir öneme sahiptir.
7 Araf Suresi 33. Ayet;
De ki:
"Rabbim ancak ve ancak açık ve gizli çirkinlikleri, günahı,
azgınlık yapmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi
bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz
şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."
Bakara Suresinde, içki ve kumar hakkında sorulan sorulara Yüce Allah'ın verdiği cevabı içermektedir. Bu ayette, her iki eylemin de büyük bir günah olduğu, ancak insanların bu eylemlerden bazı çıkarlar elde edebileceği belirtilmektedir. Ancak, 219. Ayet, bu çıkarların günahların büyüklüğü karşısında önemsiz olduğunu vurgular. Yani, içki ve kumarın sağladığı geçici faydalar, bu eylemlerin getirdiği zararların yanında çok daha küçüktür.
Yüce Allah’ın bize bahşettiği nimetler arasında, bazı insanlar uyuşturucu maddeler (eroine, kokain gibi) üretip tüketirken, diğerleri sarhoş edici içkilerin etkisi altına girmektedir. Bu tür davranışlar, dinimizce haram olarak kabul edilmektedir. Ancak, ayette dikkat çekilen bir diğer nokta, bazı tıbbi uygulamalarda alkolün kullanımıdır. Örneğin, alkol antiseptik ve sterilizasyon amaçlı kullanıldığında, mikroorganizmaları öldürme ve yüzeyleri steril hale getirme gibi yararları vardır. Bu bağlamda, alkolün doğru ve kontrollü bir şekilde kullanılması, sağlık açısından faydalı olabilir.
Bu durum, Yüce Allah’ın yarattığı her şeyin bir amacı olduğunu ve her şeyin yerinde ve zamanında kullanılmasının önemini gösterir. Ancak, bu tür maddelerin kötüye kullanımı, bireylerin ve toplumların sağlığını tehdit eden ciddi sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla, bu ayet, insanları düşünmeye ve doğru kararlar almaya teşvik eder.
İçki ve kumar gibi haram olan eylemlerden kaçınmak, bireylerin ve toplumların sağlığı için son derece önemlidir. Yüce Allah, bu tür yasaklarla bizlere bir rehberlik sunmakta ve doğru olanı seçmemiz için aklımızı kullanmamızı istemektedir.
2 Bakara Suresi 219. Ayet;
Sana
içki ve kumardan soruyorlar. De ki: "Her ikisinde de büyük
bir günah (haram) ve insanlar için birtakım çıkarlar vardır.
Her ikisinin (de) günahı çıkarından daha büyüktür." Sana
neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: "Vazgeçilebileni."
Allah düşünesiniz diye ayetleri size işte böyle açıklıyor.
Nisa Suresinde, namaz için gerekli olan temizlik ve bilinçlilik şartlarını belirlemektedir. Bu ayette, iman edenlerin sarhoşken (ne söylediklerini bilinceye kadar) ve cünüpken (yıkanıncaya kadar) namaza yaklaşmamaları gerektiği vurgulanmaktadır. Ayet, özellikle hastalar veya yolcular hariç, kişinin zihinsel ve fiziksel temizliğini önemsemekte, bu durumların ihmal edilmemesi gerektiğini belirtmektedir.
Ayrıca, ayette su bulunamaması durumunda temiz bir toprak aranarak, yüzlerin ve ellerin mesh edilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Bu, İslam'da temizlik ve arınmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Allah’ın bu konudaki merhameti ve affediciliği de vurgulanarak, kullarının durumlarına göre nasıl davranmaları gerektiği hatırlatılmaktadır.
Bakara Suresi’nde içkinin haram olduğu açıkça belirtilmiştir. "Sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar salâta yaklaşmayın" emri, sarhoşken aklın çalışmadığı, dolayısıyla ibadetin kötü etkilenebileceği gerçeğini ortaya koyar. Bu nedenle, bazı kişilerin, "Ben de sarhoşken namaza yaklaşmam " demesi veya "Bir duble içkinin bana bir zararı yok" şeklindeki düşünceleri, bu ayetin anlamını yanlış yorumlamaktadır. Tek bir ayetle yola çıkanların sonu hüsran olur, çünkü İslam, bütüncül bir yaşam anlayışı sunar.
43. Ayet, dini yükümlülüklerimizi yerine getirirken, önce kendimizi ve zihinsel durumumuzu göz önünde bulundurmamız gerektiğini vurgular. İbadetin ruhunu anlamak, durumumuzu dikkate almak ve doğru bir şekilde yaklaşmak, inancımızın gerekliliklerindendir. Bu tür yasakların arkasındaki hikmet, toplumsal düzeni, bireysel yapılacak ibadetleri ve manevi gelişimi korumaktır.
4 Nisa Suresi 43. Ayet;
Ey iman edenler! Sarhoşken -ne
söylediğinizi bilinceye kadar-, -yolcu olanlar hariç- cünüpken
de yıkanıncaya kadar salât'a (namaza) yaklaşmayın! Hastaysanız
veya yolculuktaysanız veya sizden biriniz tuvaletten gelmişse ya da
kadınlara (cinsel olarak) dokunup da (bu durumlarda) su
bulamamışsanız, o zaman temiz bir toprak arayın ve yüzlerinizi
de ellerinizi de (onunla) mesh edin! Şüphesiz ki Allah çok
affedicidir, çok bağışlayandır.
Maide Suresi'nin "ondan uzak durun ki kurtulasınız" ifadesi, bu pisliklerden kaçınmanın kurtuluşun anahtarı olduğunu vurgular. Yani, bu tür davranışlardan uzak durmak, hem bireysel hem de toplumsal huzuru sağlamak için gereklidir. İçki ve kumar gibi alışkanlıklar, insanları kötü sonuçlarla karşı karşıya bırakabilir ve manevi bir kirlenmeye yol açabilir. Bu nedenle, bu tür eylemlerden kaçınmak, kişinin hem ruhsal sağlığını koruması hem de toplumsal düzenin sağlanması açısından son derece önemlidir.
Ayrıca, 90. Ayetteki uyarı, bireylerin kendi iradeleriyle doğru seçimler yapmaları gerektiğini de hatırlatmaktadır. Şeytanın işine maruz kalmamak için, bu tür alışkanlıklardan uzak durmak ve doğru yolda ilerlemek, inançlı bireylerin sorumluluğudur.
Sonuç olarak, Maide Suresi 90. Ayet, insanları doğru yolda ilerlemeye teşvik eden, manevi değerleri koruma ve sağlıklı bir yaşam sürme konusunda önemli bir rehberlik sunmaktadır. Bu ayet, bireylerin kendilerini sorgulamalarını ve doğru olanı seçmelerini teşvik eden bir mesaj taşımaktadır.
5 Maide Suresi 90. Ayet;
iman edenlere yönelik önemli
bir uyarı içermektedir. Bu ayette, içki, kumar, putlar ve fal
okları gibi şeylerin şeytanın işinden bir pislik olduğu
belirtilmektedir. Bu tür eylemler, bireylerin ruhsal ve toplumsal
sağlığını tehdit eden, manevi değerleri zayıflatan ve
insanları kötü alışkanlıklara sürükleyen unsurlar olarak
tanımlanmıştır.
Doğrularım Allah’tan, yanlışlarım benimdir. Aydın Orhon