HADİSLERDE Kİ ÇELİŞKİ…



 

HADİSLERDE Kİ ÇELİŞKİ…


BİR NAMAZ İKİ KERE KILINIR MI?

a)     Hadis: “Biriniz evinde namazını kılar da sonra namaz kılmakta olan imama yetişirse, onun arkasında namaza dursun.”
Kaynak: İbn-i Kuteybe – Hadis Müdafaası 366

b)     Hadis: “Bir namazı günde iki defa kılmayın.”
Kaynak: Ebu Davut 2/56

            B şıkkı, hem Kur’an hem de hadisle çelişmektedir. Fazladan kılınan namazın neden zararı olsun ki? Ne kadar fazla kılarsanız, o kadar iyi. Kur’an’da namaz kılmak övülmüştür. Namaz, Allah’ı anmanın bir yoludur. Ancak, bu hadis namazın kılınmamasına neden olacak şekilde yorumlandığında, kişilerin Allah’ı daha çok anmasını engellemektedir.

            Namaz, Allah’ın davetinde buluşmak, yakarışta bulunmak, sığınmak, sevgiliyle buluşmak, boyun bükmek ve Allah’ı tesbih etmek demektir. Bu nedenle, namazın fazlasının zararlı olduğu düşüncesi, Kur’an’ın özüne ve ruhuna aykırıdır.

 

 

ORUÇLU İKEN HANIM ÖPÜLÜR MÜ?

a)     Hadis: “Nebi oruçluyken hanımlarını öptü.”
 Kaynak: İbn-i Kuteybe – Hadis Müdafaası 372

b)     Hadis: “Oruçluyken hanımını öpenin durumu sorulduğunda Nebi; “orucu bozulmuştur” dedi.”
Kaynak: İbn- i Kuteybe -  Hadis Müdafaası 372

 

                Bu hadisler, Kütüb-ü Sitte olarak bilinen altı meşhur hadis kitabında da bulunmaktadır. Görüldüğü gibi, iki hadisi birden kabul etmek mümkün değildir; kesinlikle birisi uydurmadır. Birini kabul etmek, sanki sevgili Muhammed’e haşa bunak sıfatını yakıştırmak anlamına gelir. Doğru olan, Kur’an süzgecinden geçirmektir.

 

 

KÜÇÜK TUVALET NASIL YAPILIR?

a)     Hadis: “Kim size Nebi’mizin ayakta küçük tuvaletini yaptığını söylerse inanmayın.”
Kaynak: Süneni Nesei 1-2/25

b)     Hadis: “Peygamberimiz bir kavmin süprüntüsüne varıp ayakta küçük tuvaletini yaptı.”
Kaynak: Buhari 1/167

 

                İlk hadiste belirtilen konu, bizi hiç ilgilendirmez; Kur’an’da da geçmez. Buna rağmen, geleneksel din anlayışının bir parçası haline gelmiştir. Bazı kişilerin ayakta küçük tuvaletini yaparken duyduğu rahatsızlık sonucunda bu durumun “sünnet” olarak uydurulduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki, bu uydurmadan sevap umulmaktadır.

 

 

SU NASIL İÇİLİR?

a)     Hadis: “Peygamber ayakta su içilmesini yasakladı.”
Kaynak: Ebu Davud 4/3717

b)     Hadis. “Peygamberi sizin benim gibi ayakta su içerken gördüm.”
Kaynak: Ebu Davud 4/3718

                Yukarıdaki hadislerin Kur’an’da hiçbir karşılığı yoktur. Aynı kitabın bir yüzünde bir şey, diğer yüzünde ise tam zıttı yer alıyor. Buna rağmen, kimse bu çelişkiyi önemsemiyor. Yasak olmasına rağmen, oturarak ve üç yudumda içmenin sevap kazandıracağını sanıyorlar.

 

 

HAC'DA İHRAMLI OLANLAR EVLENEBİLİR Mİ?

a)     Hadis: “Peygamber Meymune ile evlendiği zaman her ikisi de ihramlıydı.”
Kaynak: Nesei 5-6/179

b)     Hadis: “İhramlı olan bir kişi (Hacda olan) ne evlenebilir, ne kız isteyebilir, ne de başkasının nikâhını kıyabilir.”
Kaynak: Nesei 5-6/249

                Sanki Kur’an’da Hac’ın nasıl yapılacağı açıklanmamış gibi bir izlenim var. Allah’ın hadisi yeterli olmamış gibi görünüyor. Uydurma hadislerle bu çelişkilerle din nasıl yaşanabilir?

 

 

ÖLÜ HAYVANIN DERİSİ NE OLACAK?

a)     Hadis: “Peygamberimiz - Deri işlendimi temiz olur- dedi. Sonra ölü bir koyuna rast geldi ve  - Onun derisinden faydalansanıza – dedi.
Kaynak: Buhari 72/30

b)     Hadis: “ Peygamberimiz – Ölü hayvanın ne derisinden, ne de sinirinden faydalanınız – dedi.
Kaynak: Hanbel 4/310,311

 

                Kur’an’da leş yemek haramdır. Yani yemek haramdır. Yemek dışından yaralanabileceğiniz kadar yararlanabilirsiniz. Derisinin veya herhangi bir tarafının kullanılmaması konusunda, Kur’an’da hiçbir şey yok. Sabun yap, derisini kullan, gübreye dönüştür…

                Bir konu da iki zıt hadis… Bu hadislere uydurma demezsek de Nebi Muhammed’e iftira atmış oluruz. Haşa Sevgili Muhammed’i ne söylediğini bilmez konumuna düşürürüz.

 

 

ORUÇLU İKEN KAN ALDIRILIR MI?

a)     Hadis: “Kan aldırmak yapanın da yaptıranın da orucunu bozar.”
Kaynak: Tırmızi Oruç 60/Ebu Davud Oruç 28/Buhari Oruç 32

b)     Hadis: “Peygamberimiz oruçlu iken kan aldırmışlardır.”
Kaynak: Ebu Davud Oruç 29/Tırmızi Oruç 59/ Buhari Tıp 11

                Nebi Muhammed eğer “Kan aldırmak orucu bozar” demişse, kendisinin kan aldırması mümkün değildir. Bu hadislerden birini inkâr etmemiz bizi kâfir yapıyorsa, o zaman işin içinden nasıl çıkacağız? İlk hadis, hem Kur’an’la hem de ikinci hadisle çelişmektedir. Rehberi Kur’an olanlar için bu bir problem oluşturmaz; ancak rivayetlere dayananlar bu durumu nasıl çözecek, merak ediyorum.

 

                Siz Yüce Allah’ın sözünü (hadisini) mi tuhaf buluyorsunuz da(53:59) uydurulmuş sözlere meyil ediyorsunuz? Yüce Allah İsra 73-74, Yunus-15, Hakka-44-45-46-47 ve Bakara-79. ayetlerle Hz. Muhammed'in Kur'an olarak vahyedilen dışında herhangi bir söz veya bir dinî kural eklemesi yasak edilmektedir.  Yüce Allah gerçeği anlatır ve hüküm yalnız ona aittir(6:57). Allah size hükümleri açıklamak, sizi sizden önceki iyilerin yollarına ulaştırmak ve tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah bilendir, doğru hüküm verendir(4:26). Yüce Allah elçisini buyruğunu duyurmak için göndermiştir(4:64). Artık Kur’an’da başka hangi söze inanacaksınız(77:50); (7:185). Müşrikler, Nebi’ye vahyedilenden (Kur'an'dan) başka bir şeyi bize iftira etmesi için neredeyse onu fitneye düşüreceklerdi(17:73). Bu Kur'an, başkaları tarafından tasarlanıp uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri onaylayan, her şeyin açıklaması olan bir kitaptır(12:111). İşte bu kitap Allah'ın Muhammed’e bir amaç ile okuyup aktarmakta olduğu ayetleridir. Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi söze (hadise) inanacaklar ki(45:6)! Allah sözün en güzelini, hakikatleri tekrarlanan bir kitap olarak indirdi. Bu Kitabın etkisiyle Rablerine saygı duyanların tüyleri ürperir(39:23). Müşriklere Allah’ın ayetleri açıkça okunup aktarıldığı zaman, öldükten sonra Yüce Allah’la karşılaşmayı ummayanlar yani ahirete inanmayanlar, "Ya bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!" dediler.(10:15) Şimdi değiştirilmedi de ne oldu? Önce Kur’an’ı anlamadığımız dilden okuduk. Sonra da Muhammed’in ölümünden 200-250 yıl sonra insanların yazdığı çelişki dolu sözler din diye yaşanır oldu. Gerçeği hatırlayarak yaşayan yok denecek kadar azdır. Rabbimizden bize indirilene Kur'an'a uyalım! Yüce Allah’ın peşi sıra O’nu bırakıp da başka dostlara uymayalım(7:3)! Din gününde Allah’ın azabını gördükleri zaman o anki imanları, kendilerine yarar sağlamadığını anlayacaklar. Kâfirler, orada kaybetmiş olacaklardır(40:85). Hep birlikte Allah'ın ipine Kur'an'a sımsıkı sarılalım(3:103). Yüce Allah Nebilerinden söz almıştır. Elçiler kitaptan her şeyi açıklamıştır, gizlememiştir, bizler ise ne yazık ki umursamadık, bazıları da para karşılığında dini satmıştır. Yaptığının ne kötü bir alış veriş olduğunun farkında bile değiller(3:187). İçimizde öyleleri vardır ki bilgisizce Allah yolundan saptırmak için asılsız hikâyeler, masal anlatırlar. İşte bunları azap beklemektedir(31:6). Eğer doğru sözlü iseler, çelişkisiz Kur’an’ın benzeri bir söz getirsinler.

 

                Başlangıçta çelişkili sözleri gördük. Sonuçtaki sözler de Yüce Allah’ın kitabından anladıklarımdır. Yanlışım varsa da Sure ve Ayet numaralarını yazdım. Rabb’imden bizleri Kur’an’ın nuruyla nurlandırmasını dilerim.

 

Doğruların Allah’a yanlışlarım ise bana aittir.             Aydın Orhon

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yükteki Su Kabı: Yusuf’un Hikâyesinden Bugüne Adalet ve Merhamet ? Bir gün ansızın yüklerin arandığını hayal et… Herkesin omzunda, sırtında...