Kur’an Bütünlüğünde Melek Anlayışı – Derinlemesine İnceleme

 

Kur’an Bütünlüğünde Melek Anlayışı – Derinlemesine İnceleme

Bilim insanlarının açıklamalarına göre, evrenin başlangıcı yaklaşık 13.8 milyar yıl önce "Büyük Patlama" (Big Bang) ile olmuştur. Bu olaydan sonra gök cisimleri oluşmuş, galaksiler şekillenmiş ve zaman içinde yaşanabilir gezegenler meydana gelmiştir. Kur’an’ın işaret ettiği yaratılış düzeni ile bilimsel veriler arasında çelişki bulunmamaktadır. Çünkü Kur’an, yaratılışın detaylarını açıklarken, Allah’ın her şeyi bir ölçüyle, aşama aşama yarattığını vurgular (Furkan 25:2; Nuh 71:15).

Bu yaratılış düzeni içinde, insan dışında birçok varlık yaratılmıştır. Kur’an’da bu varlıklardan biri de "melekler"dir. Melek kelimesi, güç, kuvvet, elçi ve görevli anlamlarına gelir. Çoğulu "melaike"dir. Kur’an’da meleklerin Allah’ın emriyle hareket eden, görevlerini kusursuz yerine getiren varlıklar oldukları bildirilir. Ancak bu varlıklar genellikle fiziksel değil, işlevsel varlıklar olarak tanımlanır.

Meleklerin Yaratılışı ve Görevsel Varlıklar Olarak Konumu

Allah, kâinatı düzenli bir sistemle yaratmıştır. Güneş'in doğup batması, yağmurun yağması, tohumun filizlenmesi gibi doğa olayları Allah’ın koyduğu düzenin parçalarıdır. Kur’an’da bu düzenin işleyişini sağlayan görevli varlıklar melekler olarak adlandırılır (Mülk 67:5). Örneğin, elma ağacının elma vermesi onun görevini yapmasıdır. Bu sistematik işleyişin her bir öğesi, Allah’ın emrine göre hareket eden birer melek işlevi görür.

Bakara Suresi 30–33. ayetlerinde Allah’ın insanı yaratacağını meleklerine bildirdiği ve meleklerin buna karşı "kan dökecek, bozgunculuk çıkaracak bir varlık mı yaratacaksın?" diyerek sordukları anlatılır. Allah, onların bilmediklerini bildiğini söylemiş, ardından Âdem’e tüm isimleri öğretmiştir. Bu, insana bilgi verilerek diğer tüm yaratılmışlardan üstün kılındığını ve meleklere karşı bir konum kazandığını gösterir.

"Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra onları meleklere gösterip dedi ki: 'Eğer iddianızda doğruysanız, bunların isimlerini bana bildirin.' Onlar: 'Sen yücesin, bizim bilgimiz yoktur, bize öğrettiğinden başka.' dediler." (Bakara 2:31–32)

Meleklerin Görev Alanları

Kur’an’a göre melekler çeşitli görevlerle sorumludur:

  • Vahiy Taşıyıcıları: Cibril (2:97), Allah’ın kelamını Nebilere ileten güçtür. Cebrail ismi Kur’an’da geçmez, Cibril ve Ruh kavramları yer alır.
  • Doğayı Yöneten Güçler: Yağmur (A’râf 7:84), rüzgâr (Ahzab 33:9), afetler (Hicr 15:73–74) meleklerle ilişkilendirilir.
  • İnsanları Korumakla Görevli Melekler: Ra’d 13:11, İnfitar 82:10, Tarık 86:4 ayetlerinde kişiyi önünden ve arkasından koruyan meleklerden söz edilir.
  • İyilik ve Kötülüğü Kaydedenler: Kaf 50:17–18 ayetinde kişinin sağında ve solunda oturan ve her sözünü kaydeden iki melekten söz edilir.
  • Ölümle Görevli Melekler: En’âm 6:61 ayetinde ölüm meleklerinin hata yapmaksızın canları aldığı belirtilir.

Bu görev dağılımı, meleklerin işlevsel varlıklar olduğunu ve her birinin Allah’ın emirlerini uygulamakla yükümlü olduğunu gösterir.

Ruh ve Melek Ayrımı

Kur’an’da "ruh" kelimesi genellikle vahiy anlamında kullanılır (Nahl 16:2, Şûra 42:52). Allah’ın insana ruhundan üflemesi (Secde 32:9), O’nun bilgi ve bilinç vermesi anlamındadır. Bu, Allah’tan fiziksel bir parça almak şeklinde yorumlanamaz. Bu tür bir yaklaşım şirke kapı aralar. Ruh, Allah’ın insana verdiği ilimdir.

Meleklerin Secdesi ve İblis’in İsyanı

Allah, Âdem’e bilgi verdikten sonra meleklerin ona secde etmesini emreder. Buradaki "secde", fiziki eğilme değil, boyun eğme ve hizmet etme anlamındadır. Melekler secde eder; ancak İblis secde etmez. Kur’an’a göre İblis bir cin idi (Kehf 18:50) ve özgür iradesiyle isyan etmiştir:

"Ben ondan üstünüm, beni ateşten onu çamurdan yarattın." (A’râf 7:12)

Bu ifade, insanın içindeki kibri ve olumsuz eğilimleri temsil eder. İblis kıssası, insanın içsel mücadelelerini temsil eden sembolik bir anlatımdır. Allah’ın İblis’le birebir konuşması değil, insanların bilinçaltındaki zihin kurgusudur. Bu tür anlatımlar temsili açıklamalardır.

Vahyin Meleklerle İlişkisi

Kadir Suresi’nde geçen "Melekler ve Ruh iner" (97:4) ifadesi, fiziksel iniş değil; vahyin ilahi kaynaktan insanların kalbine indirilişini simgeler. Aynı şekilde Enfal Suresi 9–12. ayetlerinde Bedir Savaşı’nda bin melekle destek verildiği bildirilir. Bu melekler fiziksel savaşçılar değil, vahiylerdir. Müminlere cesaret ve moral kaynağı sunmuşlardır.

Kur’an’da “birbiri ardınca meleklerle yardım” ifadeleri, Allah’ın sürekli rehberlik ve destek sağlayan ayetlerinin ve ilkelerinin insanlar arasında yayılmasıyla açıklanabilir. Bedir Savaşı’nda da bu desteğin görünür şekli, ilahi mesajların muhataplar üzerinde oluşturduğu bilinçtir.

Meleklerin İşlevsel Temsilleri

Kur’an’da meleklerin doğrudan tabiat olaylarıyla ilişkilendirildiği bazı ayetler:

  • Yağmur Meleği: “Onlara bir yağmur yağdırdık.” (A’râf 7:84)
  • Afet Meleği: “Güneş doğarken korkunç ses onları yakaladı.” (Hicr 15:73–74)
  • Rüzgâr Meleği: “Bir rüzgâr ve görmediğiniz ordular gönderdik.” (Ahzab 33:9)
  • Koruyucu Melekler: “Kişiyi önünden ve arkasından gözetleyenler vardır.” (Ra’d 13:11)

Bu ayetlerdeki melekler, fiziksel varlıklar olarak değil; doğa yasalarını işleyen ilahi görevliler olarak karşımıza çıkar.

Hafıza Melekleri ve Kıyamet Günü

İnsanların sağında ve solunda görevli hafıza melekleri vardır (Kaf 50:17–18). Bu melekler, insanın sözlerini, düşüncelerini ve davranışlarını kaydeder. Kıyamet gününde bu kayıtlar insanların önüne serilir:

"Kitap ortaya konmuştur. Suçlular onun içindekilerden korkar: 'Vay halimize! Bu nasıl bir kitap ki küçük-büyük hiçbir şeyi bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!'" (Kehf 18:49)

Bu kayıt sistemi, insanın kendi hafızasına, DNA’sına ve bilinçaltına işlenmiş yaşanmışlıkları da içerir. Film şeridi gibi bir hesaplaşma süreci yaşanır.

Ölüm Melekleri ve Bilimsel Gerçeklik

Kur’an’da "Azrail" ismi geçmez. Ancak "ölüm melekleri"nden bahsedilir (En’âm 6:61). Bu ifade, biyolojik ve genetik olarak programlı hücre ölümünü yöneten sistemleri de kapsar. Nobel ödüllü bilim insanlarının yaptığı araştırmalar, hücrelerin belirli programlarla ölüm sürecine girdiğini göstermiştir. Bu da ölüm meleklerinin işlevsel anlamda doğadaki düzenli süreci temsil ettiğini gösterir.

Sonuç

Kur’an’a göre melekler, Allah’ın emriyle hareket eden, görevli ve sistemsel varlıklardır. Bu varlıklar, fiziksel değil işlevseldir. Her doğa yasası, her biyolojik işlem ve her ilahi mesaj, bir melek görevi üstlenir. İnsan, aklı ve bilgisiyle bu varlıklardan faydalanabilir. Meleklerin secdesi de, doğanın insana boyun eğmesiyle gerçekleşir. İnsan, bilgiyle melekleri yönetir.

Allah “Ol” der ve olur (Bakara 2:117). Varlıklar da Allah’ın iradesine tabidir. Melekler bu ilahi sistemin taşıyıcılarıdır. İnsan, bu düzeni anlayarak Allah’a yönelirse; hem meleklerin yardımını kazanır hem de içindeki İblis’e karşı zafer kazanır.

Sizin de anladığınız gibi melekler, insan yaratılmadan önce kainatta yaratılmış varlıkların tümü ve insan vücudunda çalışan tüm sistem melektir.

Doğrularım Allah’tandır; yanlışlarım bana aittir. – Aydın Orhon

 

 

  Kur’an Bütünlüğünde Melek Anlayışı – Derinlemesine İnceleme Bilim insanlarının açıklamalarına göre, evrenin başlangıcı yaklaşık 13.8 mil...