“Kur’an Neden İndirildi: Yaşayanlara Rehber, Ölülere Tören Kitabı Değil”

 “Kur’an Neden İndirildi: Yaşayanlara Rehber, Ölülere Tören Kitabı Değil”

Arkadaşlar, bugün birlikte biraz daha derin düşünelim. Hak nedir diye sorsam, ne dersin? Hak, bir amacı ve doğruluğu olan bilgidir. Tesadüfi, keyfi ya da geçici değildir. Allah’ın sözü olan Kur’an da işte böyle bir hak ile indirilmiştir. Kur’an rastgele bir kitap değil, belli bir amaç için gönderilmiş bir rehberdir. Rabbimiz şöyle buyurur:

“Biz Kur’an’ı hak ile indirdik ve o da hak ile indi.”
 İsra 105
“(Allah) sana Kitab’ı hak ile indirdi.”
Ali İmran 3
“Bu Kitap, hak ile indirilmiştir.”
Bakara 176

Bu kadar açık. Kur’an’ın indirilişi bile bir hak üzere. Peki şimdi durup kendimize sormayalım mı: Bu hak üzere indirilen Kur’an’ın amacına uygun bir yaklaşımımız var mı? Gerçekten onunla yaşıyor muyuz?

Casiye Suresi’nde Rabbimiz bizi sarsan bir uyarı yapıyor:

“Bu ayetler, sana hak olarak okuduğumuz Allah’ın ayetleridir. Öyleyse Allah’ın ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?”
Casiye 6

İşte soru burada netleşiyor: Biz, sadece Allah’ın ayetlerini mi din olarak kabul ediyoruz? Yoksa birilerinin sözlerini, kitaplarını, geleneklerini mi din haline getiriyoruz?

Kur’an’ın amacı da bu noktada çok net ifade ediliyor:

“Dine hiçbir şeyi katmadan, yalnız Allah’a has kılarak Allah’a kulluk edin. Halis din yalnızca Allah’ındır.”
Zümer 2–3
“Bu, ayetleri hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından sabit kılınıp açıklanmış bir kitaptır. (Şunun için gönderildi:) Allah’tan başkasına kulluk etmeyin.”
Hud 1–2

Peki biz bu amaca ne kadar kulak veriyoruz? Kur’an bizim başucu kitabımız mı? Yoksa sadece ölülere mi gönderiyoruz?


Kur’an Neden İndirildi?

Kur’an sadece bir dua metni, bir ibadet kitabı ya da ölüm törenlerinin parçası değil. O, diri olanlara hitap eden canlı bir kitap. Allah bu kitabı, hayatımızı anlamamız ve doğru yaşamamız için indirdi.

Kur’an’ın indiriliş sebeplerinden bazıları şunlardır:

İman edenlerin imanını güçlendirmek için:
Nahl 102
İnsanlar ihtilafa düştüğünde doğru hüküm verebilsinler diye:
Bakara 213, Nisa 105, Maide 48
İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak için:
İbrahim 1
Temiz akıl sahiplerinin derin düşünmesi için:
Sad 29
Kalben ölüleri diriltmek için:
Yasin 70


Kur’an: Mucize Beklenen Değil, Yaşanan Kitaptır

Kur’an, doğrudan bir mucize gösterme aracı değildir. Ama onun en büyük mucizesi, içerdiği hakikattir. Rabbimiz şöyle buyurur:

“Eğer bir kitapla dağlar yürütülebilecek, yer parçalanabilecek ya da ölüler konuşturulabilecek olsaydı, bu elbette bu Kur’an olurdu…”
Rad 31

Yani Kur’an;

Ölülere okunmak için,
Suyun üstüne okunup şifa umulsun diye,
Anlamadan sevap kazanılsın diye değil,

Hayatı anlamamız, doğru yaşamamız ve insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmamız için indirilmiştir.


Kur’an: Gönüllere Şifa Veren Rehberdir

Kur’an, gönüllerde hastalık olanlara şifa, yolda kalanlara ışıktır. Rabbimiz ne diyor?

“Şüphesiz bu Kur’an en doğru yola iletir…”
İsra 9
“Kur’an, müminler için şifa ve rahmettir.”
İsra 82

O hâlde onu sadece okumakla değil, anlamakla ve yaşamakla mükellefiz.


Kur’an Kıssaları: Boş Hikâye Değil, Derin Derslerdir

Kur’an’da anlatılan geçmiş toplum kıssaları, zaman geçirmek için değil, ibret almamız için anlatılır:

“Elçilerin kıssalarını sana hak ile anlatıyoruz. Bunlarda akıl sahipleri için ibret vardır.”
Yusuf 111

Bazı örnekler:
• Adem’in oğulları →  Maide 27
• Ashab-ı Kehf →  Kehf 13
• Musa ile Firavun →  Kasas 3
• Diğer elçilerin haberleri →  Hud 120

Bu anlatımlar, insanlık tarihi boyunca aynı hataların tekrar edilmemesi içindir.


Kur’an Şüphe Barındırmaz, Zanna Karıştırılamaz

Kur’an, hakkında şüphe barındırmayan tek kaynaktır:

“Bu, içinde şüphe olmayan kitaptır.”
 Bakara 2

Ve yine Rabbimiz uyarıyor:

“Onların çoğu sadece zanna uyar. Zan ise hakikatten hiçbir şey ifade etmez.”
 Yunus 36
 Necm 28
 En’am 116


Kaynak Olarak Yalnız Kur’an Yeterlidir

Kur’an, din adına başka kaynaklara yönelmeyi açıkça reddeder:

 Kalem 36–39
 Saffat 154
 Araf 3
“Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka dostlara uymayın.”

İşte bu kadar net. Din adına başkasının sözüne değil, yalnızca Allah’ın indirdiğine kulak vermeliyiz.


Son Söz ve Dua

Haydi o zaman... Kur’an’a hak ettiği değeri verelim. Onu rafa kaldıran değil, hayatına alanlardan olalım.

 Kur’an’ı anlayarak okuyalım.
 Onu rehber edinelim.
 Ayetleri ezberlemekten önce yaşamaya çalışalım.
 Ve dini yalnız Allah’a has kılalım.

Allah’ım! Bizi Senin kitabından ayırma. Kalbimizi Kur’an’la dirilt. Yalnız Sana kul, yalnız Sana bağlı olanlardan eyle.

Doğrularım Allah’ın yanlışlarım benimdir

Aydın Orhon
aydinorhon.com

 

Yükteki Su Kabı: Yusuf’un Hikâyesinden Bugüne Adalet ve Merhamet ? Bir gün ansızın yüklerin arandığını hayal et… Herkesin omzunda, sırtında...